Akıncı Üssü darbe girişimi davası

ANKARA (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 sanıklı davaya devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları hazır bulundu.

Hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın özel sekreter yardımcısı eski kurmay binbaşı Günay Köroğlu, hakim karşısına çıktı.

Savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapan Köroğlu, isnat edilen suçlamaların gerçekleri yansıtmadığını iddia etti.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da karargahtaki işlerini tamamladıktan sonra evine geçtiğini belirten Köroğlu, bir süre sonra kendisini arayan icra astsubayın karargaha gelmesi gerektiğini söylediğini aktardı.

Bunun üzerine Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahına gittiğini belirten Köroğlu, görüştüğü Genel Sekreter albay Veysel Kavak'ın kendisine Genelkurmay Başkanlığı karargahına terör saldırısı yapıldığını anlattığını bildirdi.

Bu duruma anlam veremediğini dile getiren Köroğlu, Kavak'ın istemesi üzerine Güvenlik Harekat Merkezi'ne (GHM) geçtiğini kaydetti.

GHM'de bulunduğu sırada Tümgeneral Cevat Yazgılı'nın D kapısında buluşmalarını istediğini, terör saldırısını önlemek için çağrıldığını düşünerek buraya gittiğini ifade eden Köroğlu, şöyle devam etti:

"D kapısında önce Tunahan Özarslan'ı gördüm. Yazgılı'nın HKHM'nin kapısına ve ardından buraya giden uzmanlara ateş ettiğini öğrendim. Genelkurmay Başkanlığındaki saldırıdan dolayı Yazgılı'nın psikolojisinin bozulduğunu düşündüm. Gergin ortamda Yazgılı ve emir astsubayı silahlı şekilde üst kata geldi. Personel komutanı sakinleştirmeye çalışıyordu. Yazgılı yanına kimseyi yaklaştırmıyordu. Bu esnada Yazgılı, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ünal ile telefonda görüştü, bana uzattı. Ünal, Yazgılı'nın emrine girmemizi emretti. 'Emredersiniz' deyip kapattım. Yazgılı'ya da sakin olmasını söyledim ancak Yazgılı beni göstererek önce 'Bunu tutuklayın' dedi, 'Neden böyle yapıyorsunuz?' diye sorunca da 'Bunu vurun' diye uzmanlara emir verdi."

Köroğlu, o sırada öldürüleceğini düşündüğünü, bunun üzerine Yazgılı'nın elini tutma girişiminde bulunduğunu ancak ona karşı mukavemette bulunmadığını savundu.

Ardından karargahtaki askerlerin Yazgılı'ya müdahale ettiğini bildiren Köroğlu, saat 23.00'ten önce yaşanan bu gelişmeye rağmen darbe girişiminden haberdar olmadığını iddia etti.

Bir süre sonra telefonda görüştüğü özel sekreterden darbe girişimi olduğu bilgisini aldığını belirten Köroğlu, bunun üzerine Yazgılı'nın darbeci olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Tekrar GHM'ye indiğini, bu sırada Yazgılı'nın da oraya geldiğini, onun gelmesi üzerine endişe ederek odasına döndüğünü anlatan Köroğlu, darbe girişiminin bastırılmasından saatler sonra gözaltına alındığını kaydetti.

Darbe girişiminde yer almadığını, yasa dışı bir eylemde bulunmadığını savunan Köroğlu, beraatini istedi.

Davanın görülmesine 3 Şubat Pazartesi devam edilecek.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?