ŞANLIURFA (AA) – MEHMET FATİH ASLAN – Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, “Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı Şanlıurfa ilk işgal edilecek yerlerdendi çünkü Suriye sınırı açılmıştı. Üst akıl dediğimiz yani uluslararası bir güç içinizdeki tüm unsurları kullanıyor.” dedi.
Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şer güçlerin 15 Temmuz’da Türkiye’yi ameliyat masasına yatırdığını söyledi.
Halkın inancı, feraseti ve bilinciyle bu ameliyata engel olunduğunu dile getiren Çiftçi, 15 Temmuz’un dış ülkelerin Türkiye’nin birlik ve beraberliğini parçalama ve işgal etmeye yönelik bir darbe girişimi olduğunu belirtti.
Türkiye’nin birçok darbe yaşadığını ancak bu darbelerde sadece hükümetlerin değiştiğini anlatan Çiftçi, FETÖ’nün darbe girişiminde ise hükümet değişikliğini öngörmediğini ifade etti.
– “Gerekçesinin olmadığı ortaya çıktı”
Halkın yüzde 64’ünün sokağa çıkarak özgürlük mücadelesi verdiğini hatırlatan Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Darbe girişiminin herhangi bir gerekçesinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Araştırma şirketleri tarafından yapılan araştırmalarda o gece Türkiye’nin yüzde 64’ü sokağa çıkmış, bu çok büyük bir rakam. Bu rakam hiçbir gerekçenin olmadığını gösteriyor. Aslında halk o gece, özgürleşme, bağımsız olma, kendi, ekonomisini, değerlerini, kültürünü oluşturma ve ‘ben özgürüm’ diyebilmenin mücadelesini verdi. Kumandayla uzaktan yönetilmeye müsait ülkeler var. Türkiye kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi veren bir ülke, bu nedenle bu tür darbe girişimlerine müsait değil. Türkiye, ‘ben kendimi yönetebilirim, kendi bölgemdeki konularda söz sahibi olmalıyım’ diyebilen bir ülkedir.”
– “Bütün yapılarımıza sızmışlar”
Dış güçlerin Türkiye’ye yönelik darbe operasyonun da yerel unsurları kullandığına dikkati çeken Çiftçi, bu unsurların birbirinden farklı olmadığını ve sırayla kullanıldığını belirtti.
Son olarak yıllardır devlet içinde yapılanan FETÖ’nün kullanıldığını anlatan Çiftçi, “Bizim şunu düşünmemiz gerekiyor; FETÖ elebaşı Fetullah Gülen zaten 1999’da ABD’ye alındı. Şimdi boşu boşuna alınmadığı belli. Burada acı veren kendi çocuğumuz, geleceğimiz, kurumlarımız, toplumsal yapımız, ticari yapılarımız, hepsinin içine sızmanın söz konusu olmasıdır. Bu nedenle mücadele zor bir mücadele, çok kripto bir yapı. Geçmişte merhametimizi, duygularımızı, çocuklarımızı, yardımlarımızı kullanan bir yapı. Bu yapı, ülkenin parasıyla alınmış, uçağını, tankını hiç acımadan millete döndürebiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Şanlıurfa işgal edilecekti”
Halkın 15 Temmuz’un kahramanı olduğunu dile getiren Çiftçi, Türk milletinin dünyada bir ilki gerçekleştirdiğini ve darbeyi önlediğini hatırlattı.
Darbe girişiminde Şanlıurfa’nın ilk işgal edilecek yerlerin başında geldiğini söyleyen Çiftçi, şu ifadeleri kullandı:
“Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı Şanlıurfa ilk işgal edilecek yerlerdendi çünkü Suriye sınırı açılmıştı. Üst akıl dediğimiz yani uluslararası bir güç içinizdeki tüm unsurları kullanıyor. Bu sadece A yapısının, B yapısının, C yapısının tek başına yapacağı işler değil bu işler. Uluslararası bir güç organize ediyor. İşte bu güç, perdenin arkasında, tahmin edebiliyorsun ama net tanımlayamıyorsun, ispatlayamıyorsun ama olayları üst üste koyunca toplamda bir şey çıkıyor. Terör örgütleri de bu güç tarafından kullanılıyor bu bölgede. Bir DEAŞ çıkıyor, nereden, nasıl çıktı, nasıl bu ekonomik güce ulaştı, bu araçlar, gereçler, insanlar neredeydi şimdiye kadar diye düşünüyorsun. Bunu besleyen bir yapı olmazsa bu böyle olmaz. PYD’si de öyle PKK’sı öyle.”
FETÖ’nün askeriye içerisinde ulaştığı kuvvetin ihraçlarla belli olduğunu vurgulayan Çiftçi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Darbe başarılı olsaydı bunlar işin kuklasıydı. Bu yapı duygularımızı kullanarak 30 yıldır büyüdü. Bir dev ortaya çıktı. Bunu hangi gün için beslemiş, organize etmiş, yönetmiş? İşte bugünler için. Yeni yüzyılları yazmak, yeni sınırları belirlemek, bu coğrafyadaki emellerini ortaya koyabilmek için bunları yeni yeni okuyoruz. Biz bunları ‘bizden biri, efendi, inancımız gereği yardımseverlik var, çoluk çocuğumuzun alnı secdeye değiyor, çocuklarımızı kötülükten koruyor…’ Öyle bakmışız. Adamlar tarafından 30 yıl önce planlanmış, bugün önümüze çıkıyor.”
