İş Bankası Genel Müdürü Bali: (2)

İSTANBUL (AA) – İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bütün meselenin kurun spekülatif manada yukarı hareketlerinin önlenmesi olduğunu belirterek, “Dikkat ediyorsanız Merkez Bankası da özel olarak bir seviye vermiyor. Tahmin konularına hiç girmem ve öyle 2,80 yanılmaya hiç niyetim yok.” dedi.

Bali, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörüne ilişkin güncel gelişmeleri değerlendirdiği toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“Yeni düşen konut kredi faizlerinden yapılandırma yapanlar faydalanabilecek mi?” soru üzerine Bali, yeni konut kredi faiz oranlarının yenin kredi taleplerinde geçerli olacağını ifade etti.

Bali, kurun şu anda 3,10’un üzerinde olduğu belirtilerek, kurda hangi seviyelerin risk oluşturabileceği sorusuna şöyle cevap verdi:

“Dolar/TL 1,80 seviyesinde olduğunda, aynı soruyu bana yöneltseydiniz ve 3,10 olacak deseydiniz. Neler olur diye hepimiz bunun üzerinde konuşsaydık. Bugünkü olandan açık ara daha kötü bir senaryo öngöremez miydik? Öngörürdük. Ama öyle olmadı. Çünkü beklenildiği oranda pozisyonların o kadar açık olmadığı görüldü. Bundan kasım şu: Türkiye’nin finans sisteminin her hangi bir açık pozisyonu yok. Reel sektörün açık pozisyonunda da özellikle son iki yıldaki gelişmelerden duyulan rahatsızlık nedeniyle uzun vadeli açık pozisyonu olmasına karşın kısa vadede artı pozisyon var.

Reel sektöründe belirli bir süre kendini adapte edebilecek bir imkanı, zamanı var. Türkiye’de açık pozisyon taşıyanların bir bölümü diğer taraftan döviz kazananlar. Bütün mesele kurun spekülatif manada yukarı hareketlerinin önlenmesi. Dikkat ediyorsanız Merkez Bankası da özel olarak bir seviye vermiyor. Tahmin konularına hiç girmem ve öyle 2,80 yanılmaya hiç niyetim yok.”

– “Özkaynak karlılığına bakmak gerekir”

Bankaların inanılmaz kar elde ettiği ve tefecilikle suçlanmasına ilişkin soru üzerine Bali, şunları kaydetti:

“Şunda mutabık kalalım. Şu karları bir defa daha sadece mutlak rakamları sıralayarak, ‘Yine inanılmaz karlar, dev karlar’ şeklindeki habercilik şehvetinden kendinizi kurtarın. Çünkü özkaynaklarla orantılandırılmadan bulunabilecek bir karlılık ile rakam aynı şey midir? Bankamızın 35 milyar lira özkaynağı var. Normal faiz yatırımcısı olmayı seçse yüzde 10 mevduat faiz oranından 3,5 milyar TL karı var zaten. Hem den ne şubelere ne bu kadar istihdama girmeden. Karlılıkta mutlak olarak bir artış görebilirsiniz ama özkaynak karlılığı bakımından önemli bir artış olmadığını göreceksiniz. Sektör yüzde 20’den fazla kar dağıtmıyor. Transfer edilen bir şey yok. Kalan özkaynaklara ekleniyor. Şikayet ettiğiniz karlar, ilave iş yapma ve kredi verme imkanıdır. Durum tamamen budur.

Hayır asla ve asla. Bu tür bir suçlama, bu tarz bir hareket içerisinde olan durumlara ilişkin bir şey yaratabilir. Bu konuda bankacılık sisteminin genel olarak böyle bir tablo içerisinde, en azından her işte tekil hatalar olabilir. 25 bin kişini çalıştığı müesseseyi yönetiyoruz. Niyetiniz, üst politikalarınız ile bir sinir ucundaki vakanın karşılığını bulmaması olabilir. Onunda bulduğunuz anda düzeltirsiniz. Önemli olan oradaki iradenizdir. Ben vakalar üzerinden gitmeyi tercih ederim.”

– “Kredi büyümesi hızlı olmayacak”

BDDK Başkanının bankaların kredi yapılandırmasında suiistimalleri olduğuna ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Bali, “Mutlaka Sayın Başkana intikal eden bilgiler vardır. Her kuruluşta murakıplar var. Dolayısıyla hangi yaygınlıktadır, olayların mahiyetinin bilemiyorum. Bu konuda bir sıkıntı şikâyet ortaya koyulduğuna göre bunun olmadığı düşünülemez. Kendi kurumum adına bu konuda gerekli tedbirleri aldık, almaya da devam edeceğiz.”

“Bugünkü faiz indirimlerinin maliyetlerin altında mı?” sorusuna Bali, “Faiz indirimlerinin maliyetlerin altında olmasının mümkün değil. Doğru değil, sürdürülebilir de değil… Türkiye’nin risk primini düşürücü yönde proaktif bir pozisyon alma gereğini hissettik. Bunun yaygınlığını ve sürdürülebilirliğin sağlayacak ölçüde de devam edecek.” şeklinde cevap verdi.

Bankanın faiz indirimlerinin 4. çeyrek bilançosuna yansımasının nasıl olacağına ilişkin soru üzerine, Bali, 4. çeyrek sonuçlarını olumsuz etkileyecek bir tablo olmadığını dile getirdi.

Bali, 2017 yılında kredi büyümesinin risk primlerindeki rahatlamaya, sermaye yeterlilik rasyonlarının sürdürülebilirliğine başlı olacağını belirterek, “Şahsen geçmiş yıllara benzer çok hızlı bir kredi büyümesi imkanı ve talebinin o kadar olmayacağını düşünüyorum.” dedi.

– “Mevduat yarışı içinde olmayız”

Geçen hafta İstanbul Ticaret Odası (İTO) yönetim kurulu üyeleri ile bir toplantı yapıldığını hatırlatan Bali, o toplantının şimdiye kadar katıldığı en yapıcı olanlardan birisi olduğunu ifade etti.

Reel sektör ile bankacılık sektörünün zor dönemlerde birbirlerine üzerine özel sorumluluk atfettiğini belirten Bali, “O toplantı birbirimizi anlama konusunda önyargılarımızı elemine etti. O tür temaslar iyi oldu. Talepler sadece kredi yapılandırma değildi.” diye konuştu.

Mevduat faiz yarışına ilişkin bir soruya Bali, “Mevduat faizinde ‘hoşgeldin faizi’ diye tabir edilen faiz olabilir. Ama uzun dönemli paçal maliyetin nereye gittiği önemli. Mevduatın seyrinde olağandışı bir tablo görmüyorum. Tekil ve münferit olaylar her dönemde mümkün olabilir. Biz öyle agresif bir yarışın içinde olmayız, olmayacağız.” dedi.

15 Temmuz’dan sonra sendikasyon kredilerininde hiç bir sorun yaşanmadığını ifade eden Bali, “Washington’daki IMF toplantısında, analistler bir kısım masa başı iş yapanlar farklı tablolar ve görüşler ileri sürebiliyor. Yaptığımız görüşmelerde şunu çok rahat ifade edebilirim. Türkiye’de 40-50 seneden beri süreklilik içerisinde ticari ilişkide bulunan, tüm iş dünyasının değişik fazlarında, zamanlarında bu işleri kaldırmış, yönetmiş tarafların, bankaların hiçbir farklı bakış ve kaygısı yok.” değerlendirmesini yaptı.

“Yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) operasyonları ve OHAL uygulamalarının bankacılık sektörüne etkisi nedir?” sorusuna, Bali, “Bunların arasında irili ufaklı firmalar da büyük gruplar da var. En başında belirsizlikler vardı, bunlar dönem içerisinde giderildi. Bu anlamda bankacılık sistemi belirgin bir majör probleme kalmadan yönetebiliyor. Önemli olan bu firmaların değerlerinin çarçur olmaması, muhafaza olması ve Türkiye’de devam edebilirliğinin sağlanması.” cevabını verdi.

“Türkiye Bankalar Birliği (TBB) toplantısında bugün aldığınız kararlar gündeme geldi mi?” sorusu karşısında Bali, “Bu konularla ilgili sütten ağzı yanan yoğurdu nasıl üflüyorsa, hiç kimse ile bir şey konuşmadan, kendi kurumsal süreçlerimizi çalıştırarak ilerliyoruz. Tabi TBB’nin kendi gündeminde ekonomi, faizler, uygulamalar değerlendirmeler yapıldı. Bu tablo tamamen bir haftalık dahili çalışmamızın sonucudur.” değerlendirmesinde bulundu.

Bali, “Katılım bankacılığını düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine, şu anda katılım bankacılığına ilişkin bir öngörüleri bulunmadığını dile getirdi.

(Son)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?