CHP TBMM Grup Toplantısı

TBMM (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye ve Irak'a asker gönderilmesi için Cumhurbaşkanı'na verilen yetkiyi uzatan tezkereye, "içleri yana yana evet diyeceklerini" bildirdi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Suriye konusunu değerlendirdi.

Herkesin gündeminde zamlar, yoksulluk, geçim sıkıntısı ve işsizliğin yanı sıra Suriye konusu ve Orta Doğu bataklığı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, en başından beri, "Orta Doğu bataklığına girmeyin, Türkiye'nin orada ne işi var? Suriye ile Orta Doğu ile dost olalım. Orta Doğu ile Arap halklarıyla kavga etmenin mantığı yoktur. Bizim tarihi, kültürel, inanç, akrabalık bağlarımız var. Neden birbirimize düşman oluyoruz? Neden kavga ediyoruz?" dediklerini ifade etti.

-"ABD, Rusya karlı çıktı"

Türkiye'nin Orta Doğu ve Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Suriye, Irak, İran ile bir araya gelip, Orta Doğu'yu barış havzasına döndürebilirdik. Neden emperyal güçlerin oyuncağı oluyoruz? Neden ABD ile Rusya arasında sürekli gidip geliyoruz? İkisinden ayrı ayrı talimat alan saray devletine dönüştük. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görmediğimiz ağır hakaretlere muhatap olduk. Kimin yüzünden? Saray yüzünden. O ağır hakaretleri duyuyorlar, koşa koşa ABD'ye gidiyor. Bir fotoğraf çektirmek için yapmadıkları, atlamadıkları takla kalmadı. Rezalet üstüne rezalet." diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak bu kadar ağır hakareti asla kabul etmediğini ancak "saraydakilerin içlerine sindirdiğini" ileri süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar tarihimizi de bilmiyorlar. Milli Kurtuluş Savaşımızı, o savaşı hangi koşullarda verdiğimizi bilmiyorlar. Bir taraftan bir tarafa savruluyorlar. Yönetilmeyen, savrulan bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. Kim karlı çıktı Suriye politikalarından? ABD, Rusya karlı çıktı. Kim zararlı? Biz. En büyük zararı Suriye'deki Türkmen kardeşlerimiz gördü. Darmadağın ettiler. Şimdi Orta Doğu bataklığının içinde debelenen bir Türkiye gerçeği var. Emperyal güçler Erdoğan'a öyle gaz vermişlerdi ki havaya girmişti, '24 saat içinde gideceğim, Emevi Camisi'nde namaz kılacağım.' Buyur kıl bakalım. Akılla, mantıkla değil birilerinin gazıyla gidersen seni Orta Doğu bataklığına böyle sokarlar."

-"Gerçek milliyetçiyim"

Kılıçdaroğlu, İdlib'teki gözlem noktalarının sorunlu olduğunu savunarak, 9 numaralı gözlem noktasına Rusya izin verdiği ölçüde, bu ülkenin kontrolünde bir şeyler götürebildiklerini söyledi.

Türk askerlerinin Rus askerleri tarafından korunduğunu, "saraydakilerin bunu hazmettiğini", kendisinin hazmedemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Çünkü ben onlar gibi değilim, gerçek milliyetçiyim. Memleketimi, taşımı, toprağımı savunurum. 6 okumuzdan biri milliyetçilik. Vatanımızı, bayrağımızı, güvenlik güçlerimizi, askerimizi, polisimizi seviyoruz, hiç kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Barış içinde yaşamak varken neden elin oğlunun söylemleriyle oralara giriyoruz, hangi gerekçeyle giriyoruz?" dedi.

Türkiye'nin Mısır ile de kavgalı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Suriye'ye silah gönderdik, şimdi de Libya'ya silah gönderiyoruz. Niçin? Müslümanlar birbirini öldürsün diye." ifadesini kullandı.

-"Memleketimizi seviyoruz ama komşularımızı da seviyoruz"

Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye'de karışıklık çıktığında, Eylül 2011'de arkadaşlarının, ülkede karışıklıklar olmaması için Suriye yönetimiyle görüştüğünü, Aralık 2012'de de Suriye muhalefetiyle bir araya geldiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, "İktidar, silah gönderdi; biz orada barış olsun diye milletvekili gönderdik." dedi.

Suriye konusunda TBMM'de genel görüşme açılması için Nisan 2012'de önerge verdiklerini, Arap Baharı Konferansı düzenlediklerini, 4 Ağustos 2012'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Türkiye'de uluslararası Suriye konferansı düzenlemesi için bir mektup gönderdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 3 Şubat 2013'te Sosyalist Enternasyonel'de Suriye çalışma grubu oluşturulmasını sağladıklarını, Mart 2013'te dönemin BM Genel Sekreteri'ne, CHP'nin Suriye sorununun çözümüne ilişkin mektup gönderdiklerini anımsattı.

Haziran 2016'da Suriyeli sığınmacıların durumunun ne olacağı, ülkelerine hangi koşullarda gideceğine yönelik iki rapor hazırladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, Mayıs 2018'de "Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı" kurulması önerisinde bulunduklarını, Eylül 2018'de 6 maddelik çağrı yaptılarını, Ekim 2019'da "Suriye'de Barışa Açılan Kapı" başlığıyla uluslararası Suriye konferansı düzenlediklerini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, "Memleketimizi seviyoruz ama komşularımızı da seviyoruz. Memleketimizde hiç kimsenin burnu kanamasın diyoruz ama komşularımızda da kimsenin burnu kanamasın diyoruz. Komşuda yangın çıkıyorsa o yangına müdahale etmezseniz o yangın size sıçrayacaktır." dedi.

– Cevap beklenen sorular

Türkiye'nin terör örgütlerine hala destek verdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 7 soru yöneltti.

Kılıçdaroğlu, "Eğer bu ülkeyi seviyorsa, bu ülkenin çıkarlarını savunuyorsa, bu ülke için çalıştığını iddia ediyorsa, 7 soruya cevap istiyorum." diyerek, sorularını şöyle sıraladı:

"Bir zamanlar dost olduğumuz Suriye ile durup dururken neden kavgalı hale geldik? Sana, 'Suriye'nin içişlerine karış' diyenler kimlerdi? Suriye’deki teröristlere Türkiye üzerinden silah gönderenler kimlerdi? Meşru olmayan bu yolu sana kimler önerdi? Bu gayrimeşru yolu sana önerenler hala senin yanındalar mı? Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelip Türkiye üzerinden Suriye'ye geçen teröristlere, 'geçiş imkanı sağlayın' diyenler kimlerdi? Astana sürecinde, 'İdlib'deki teröristlerin elinden ağır silahları alacağız' sözünü verdin. Bu sözünü yerine dahi getirememişken şimdi Fırat'ın doğusundaki tutuklu IŞİD teröristlerini ABD'den devralmaya kalkıyorsun. Biz teröristlerin bekçisi miyiz? Bu tablo Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışıyor mu? Suriyeli sığınmacıların bize maliyeti 40 milyar dolar. Peki, Suriye bataklığının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne maliyeti ne kadar? Amerika ile bir telefon görüşmesi üzerine mutabakat sağladığın anlaşılıyor. Ama ortağın 'haddini aşarsan ekonomini mahvederim' diyecek kadar cüretkar ve küstah. Ne için söz verdin? Haddini aşmayacağın nokta nedir? Operasyonun sınırları hakkında bir anlaşmaya vardın mı? Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlığını hala sürdürüyor musun? Bu eş başkanlığın Türkiye'ye hangi faydaları oldu?"

– "O askerlerin burnunun kanamaması lazım"

Irak ve Suriye'ye yönelik tezkerenin TBMM Genel Kurulunda bugün görüşüleceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Orada askerlerimiz var, o askerleri korumamız lazım. O askerlerin burnunun kanamaması lazım. O nedenle de bu tezkereye, askerlerin hatırı için oğlunu gönderen askerlerin annelerinin hatırı için, o çocukların burnu kanamasın diye içimiz yana yana evet diyeceğiz. Bütün bu tabloyu, milletin önüne koymak benim namus, vicdan, siyaset, ahlak borcumdur. Bu tablo, Türkiye'nin yaşayacağı bir tablo değil. Bu tablodan çok rahatsızız. Bu tablonun düzelmesi için de bize kulak vermeleri, dinlemeleri lazım. Doğruları söylüyoruz. Türkiye'nin çıkarlarını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz. Ama gidip de Trump'a teslim olan bir adamdan, bu memlekete hayır gelmez."

Avrupa'nın en büyük tank silah entegre tesisinde, Tank Palet Fabrikası'nda obüs toplarının üretildiği bölümün 28 Aralık 2018'de bedelsiz olarak iki yıl süreyle BMC şirketine verildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "2 yılda ne olacak?" diye de sordu.

Kılıçdaroğlu, 17 Ocak 2018 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde, "Askeri fabrika ve tersanelerin, TSK için yapılmakta olan faaliyetleri aksatmamak kaydıyla iş veya ihale alabileceği" ibaresi yer alırken, 31 Mayıs 2018'de yapılan değişiklikle bu maddeden, "TSK'nin faaliyetlerini aksatmamak kaydıyla" cümlesinin çıkarıldığını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, "Sarayda oturan zata sormak istiyorum; sen hangi gerekçeyle TSK'nın faaliyetlerini aksatmamak kaydıyla cümlesini oradan çıkarırsın? Tank palet fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilmesi, vatana ihanettir. Versinler mahkemeye, hakimin önünde neyin ne olduğunu anlatalım. Bu işlemin iptali için dava açtık" dedi.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?