ABD hegemonyasındaki “muz cumhuriyetleri” tartışması

ANKARA (AA) – ABD Başkanı Donald Trump'ın tartışmalı Kudüs kararının ardından İsrail'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı alan başta Guatemala olmak üzere diğer ada ülkeleri, siyasi açıdan istikrarsız olmaları, askeri müdahaleye açık halleri ve ekonomi alanında dışa bağımlılıkları nedeniyle “muz cumhuriyetleri ” tartışmasını yeniden alevlendirdi.

ABD'nin küresel güç mücadelesinde genelde üs olarak kullandığı ada ülkelerin yanı sıra 1950'lerden bu yana hem ekonomik hem de siyasi darbelerin etkin olduğu Guatemala gibi ülkeler, bağımsız hareket edemedikleri için bir dönem “muz cumhuriyeti ” olarak anıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda, Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump’ın Kudüs kararını eleştiren tasarıya, yine ABD tehditleri nedeniyle 7 ülkenin ret oyu vermesi “muz cumhuriyeti ” tartışmalarını gündeme getirdi.

Muz cumhuriyeti kavramı, eski adı “United Fruit Company ” olan ABD şirketinin, Orta Amerika'da yaşanan siyasi olaylardaki rolünün ortaya çıkmasının ardından siyasi terminolojiye girmişti.

BM Genel Kurulunda ABD'nin tehditleriyle ret oyu veren Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo ve Palau, uluslararası politikada siyasi açıdan istikrarsız, askeri müdahalelerin kronikleştiği ve ekonomik açıdan da fakirlikle boğuşan ülkeler arasında yer alıyor.

Ret oyu kullanan ülkelerin çoğunluğu, pasifikteki küçük ada ülkeler ve bu ülkelerin en önemli ticaret ortağı olan ABD ile yakın ilişkileri dikkati çekiyor.

Turizm gelirleri dışında tamamıyla ABD'ye bağımlı bu ülkeler, yine ABD yatırımlarıyla ayakta duruyor.

– Guatemalalı göçmenlerin çoğunluğu ABD'de çalışıyor

Guatemala ve Honduras gibi Orta ve Güney Amerika’nın en yoksul ülkelerinde, çalışan nüfusun büyük kısmı yurt dışında ve çoğunlukla ABD’de çalışıyor.

Eski İspanya İmparatorluğu sömürgesi Guatemala, bağımsızlığını kazandığı 1821'den bu yana ABD'yle yakın ticari ve askeri ilişkiye sahip.

Ülkedeki dört milyondan fazla kişi, ABD'de yaşayan Guatemalalı göçmenlerin gönderdiği parayla geçinmeye çalışıyor. Nüfusunun yüzde 12'si yoksulluk sınırı altında yaşayan 16 milyonluk ülkede, ABD'de yaşayan göçmenlerin finansal desteği oldukça önemli.

– ABD'nin siyasi nüfuzu

ABD, muz ticareti yapan şirketler üzerinden söz konusu ülkelerde siyasi nüfuzunu sürdürüyor.

ABD istihbarat servisi CIA, yayımladığı belgelerde, Guatemala'da 1954'te gerçekleşen askeri darbe sürecinde ABD şirketi United Fruit Company'nin rolünü ortaya koymuştu. “PBSUCCESS ” adlı operasyonla, ülkede tarım reformunu yürürlüğe koymaya çalışan dönemin Başbakanı Jacobo Arbenz devrilmişti. Arbenz'in yerine ABD destekli Carlos Castillo Armas, yönetimdeki askeri cuntanın başına getirilmişti.

– ABD'nin biyolojik deney tahtası

ABD, biyolojik deneyler için kullandığı Orta Amerika ülkesi Guatemala'da bin 300 hayat kadını, cezaevi mahkumu ve akıl hastasının ABD uzmanlarınca gizli frengi deneyine alındığı belirlenmişti.

Belsoğukluğu olan askerlerin de alındığı geniş çaplı gizli deney için ABD Başkanı Barack Obama, 2011'de Guatemala Devlet Başkanı Alvaro Colom'u arayarak 70 yıl sonra özür dilemişti.

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Sağlık-İnsani Hizmetler Bakanı Kathleen Sebelius de gizli yapılan deneyden utanç duyulduğunu ifade etmişti.

– ABD'nin askeri varlığı

ABD, ret oyu veren bu ülkelerin büyük çoğunluğunda askeri üs bulunduruyor.

ABD, Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Nauru'da askeri üs bulundururken, diğer birçok ülkeye de askeri konularda finansal destek sağlıyor.

Trump, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Kudüs tasarısı oylaması öncesi, karara destek verecek ülkeleri “maddi yardımları kesmekle ” tehdit etmişti.

Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump’ın kararını geçersiz sayan karara, 128 ülke evet oyu verirken 7 ülke de ABD ile İsrail’in yanında durarak hayır oyu kullanmıştı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?