54. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı

LONDRA (AA) – İngiltere Başbakanı Theresa May, “Eğer (Brexit) müzakerelerin önceliği Avrupa Birliği (AB) dışında bir ülke ile her türlü yeni iş birliğinden kaçınmak olursa, o zaman bu siyasi ilke ve ideoloji, İngiltere ve AB'deki tüm halklarımızın güvenliğine gerçek dünya sonuçlarıyla zarar verecektir. ” uyarısında bulundu.

Almanya'da düzenlenen 54. Münih Güvenlik Konferansı'na katılan May, burada yaptığı konuşmada, ülkesinin AB üyeliğine ilişkin ikinci bir referandumun düzenlenmeyeceğini vurgulayarak, “AB'den ayrılıyoruz ve bundan geri dönüş, ikinci bir referandum söz konusu değil. ” dedi.

Ancak birlikten ayrılmaya kararlı İngiltere'nin, Avrupa'nın güvenliğinin korunmasına koşulsuz şartsız bağlı olduğunu bir kez daha yineleyen İngiliz lider, “Avrupa'nın güvenliği bizim de güvenliğimiz. ” ifadesini kullandı.

Brexit'in ardından, AB ile İngiltere'nin ideolojik farklılıkların güvenlik konularındaki iş birliğini engellemesine izin vermemesi gerektiğini söyleyen May, “Vakit, ortaklarımız arasındaki rekabete, katı kurumsal sınırlamalara ya da iş birliğimizi engellemek için köklenmiş ideolojiye izin veren ve vatandaşlarımızın güvenliğini tehlikeye atmanın vakti değil. Ortak güvenliğimizin sağlanması için en pratik olanı yapmalıyız. ” dedi.

May, “Halklarının güvende olmasını sağlamak için her günün her saatinde birbirlerine yardım eden ” İngiltere ve AB'nin “yoluna hiçbir şeyin girmemesi ” gerektiğini vurguladı.

AB ile üçüncü bir ülke arasında mevcut bir güvenlik anlaşması bulunmadığının farkında olduğunu dile getiren May, şunları kaydetti:

“Ancak ticaret gibi diğer alanlarda AB ve üçüncü ülkeler arasındaki kapsamlı, stratejik ilişkiler için emsal var. Ayrıca iç güvenlik alanında böyle bir anlaşmaya varılmasının yasal veya operasyonel bir sebebi de bulunmamaktadır. Eğer (Brexit) müzakerelerin önceliği AB dışında bir ülke ile her türlü yeni iş birliğinden kaçınmak olursa, o zaman bu siyasi ilke ve ideoloji, İngiltere ve AB'deki tüm halklarımızın güvenliğine gerçek dünya sonuçlarıyla zarar verecektir. Liderler olarak bunun yaşanmasına izin vermemeliyiz. Güvenliğimizi tehdit edenler, bizi kırılmış olarak görmekten başka bir şey istemiyorlar. Halklarımızı güvende tutmak için en pratik ve etkili olanı yapmadan önce, mekanizmalar ve araçlar hakkında tartıştığımızı görmekten başka bir şey istemiyorlar. Öyleyse mesajımız bugün yüksek sesle ve net bir şekilde duyulsun; buna izin vermeyiz. İnsanlarımızı şimdi ve uzun yıllar boyunca güvende tutacağız. ”

İngiltere, Haziran 2016'da yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek 2 yıl sürecek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?