Zeytin Dalı Harekatı

İSTANBUL (AA) – SEFA MUTLU – Eski AB Bakanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, ABD ve Rusya'nın Zeytin Dalı Harakatı'na dair kararsız açıklamalarına ilişkin, “Operasyonda elde edilecek kazanca göre pozisyonlarını belirlemek istiyorlar. Başarı ve başarısızlıkları değerlendirme olanaklarını saklı tutmak istiyorlar. Söylem farklılıklarındaki diğer bir hedef de nihai amacı açık etmeme durumudur. ” dedi.

AA muhabirinin sorularını cevaplayan Dedeoğlu, dünya siyasetinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PYD/PKK'ya yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'na yönelik söylemleri değerlendirdi.

ABD ve Rusya'nın, operasyonun askeri sonuçlarını görmeden bir söylem geliştirmek istemediğini anlatan Dedeoğlu, “Operasyonda elde edilecek kazanca göre pozisyonlarını belirlemek istiyorlar. Başarı ve başarısızlıkları değerlendirme olanaklarını saklı tutmak istiyorlar. Söylem farklılıklarındaki diğer bir hedef de nihai amacı açık etmeme durumudur. Türkiye'yle ilgili bir açıklama yapıyor gibi görünebilirler. Ama bugün ABD'den yapılan 'Rusya aramızı açmaya çalışıyor.' açıklamasını da bu kapsama koyabiliriz. Bu ikircikli tavrın diğer nedeni de birbirlerinin tavrını netleştirme amacı taşıyor. ” diye konuştu.

Dedeoğlu, Suriye'nin nihai yapısı konusunda henüz bir uzlaşma olmadığını aktararak, farklı söylem ve açıklamaların, durumun doğası gereği olduğunu kaydetti.

Zeytin Dalı Harekatı'na Avrupa'dan gelen tepkilere de değinen Dedeoğlu, “Fransa'nın da bir söylemi oldu. Bunu daha çok insani konuları öne çıkaran bir açıklama olarak görmek mümkün. Fransa'da ciddi bir Kürt diasporası var. Bunların siyasi baskısını bertaraf etmeye yönelik bir açıklama oldu. Türkiye'ye yönelik doğrudan bir açıklama yapmadılar. Avrupa bunun meşru müdafaa olduğunun bilincinde. Suriye'nin bölünmesi ihtimali karşısında ellerinde koz tutabilirler mi onun hesabındalar. Stratejik anlamda tutumun nedeni bu. ”

– “ABD'nin açıklamalarındaki sorun kurumsal ”

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, ABD ve Rusya'nın, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin sürekli farklı açıklamalar yapmalarını değerlendirdi.

ABD'den yapılan açıklamada PYD ile Afrin bölgesinde herhangi bir ilişkileri olmadığına vurgu yapıldığını hatırlatan Yeşiltaş, “Sonra dışişlerinden yapılan açıklamada, 'Operasyon sınırlı olmalı.' denildi. En son yapılan açıklamada ABD'ye çalışan PYD-YPG bölgesinden Afrin'e yönelik bir askeri hareketlilik olursa desteklerini çekeceklerini söylediler. Bu en net açıklamalardan biriydi. Bu da Türkiye'de olumlu karşılandı. Şu anda ABD'deki belirsizliğin asıl sebebi kurumsal düzeyde bu dosyanın kimin elinde olduğu ve kimin karar aldığıdır. Başkan'dan tutun da sahadaki operasyonel düzeydeki silsilede bir sorun var. Dolayısıyla oradaki temel mesele kurumsal. Elbette Amerika'nın bir planı vardır. Fırat'ın batısı ve Türkiye ile olan ilişkiler konusundaki dosyada kimin konuştuğu belli değil. ” diye konuştu.

Yeşiltaş, Rusya'nın açıklamalarında farklı bir durumun söz konusu olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin operasyonuna yeşil ışık yakıldığını söyledi.

– “Rusya'nın PYD ile ilişkilerinde muğlaklık var ”

Rusya'nın burada birkaç hedefi olduğunu dile getiren Yeşiltaş, şöyle devam etti:

“Soçi ve Astana süreçlerini zarara uğratmayacak bir konum belirliyor. Rusya, Türkiye'yi bu süreçte kaybetmek istemiyor. Ulusal güvenlik kaygısını da anladığı için operasyona yeşil ışık yakmak durumunda kaldı. Ruslar'ın Kürtlerle, PYD ile olan ilişkilerinde de bir muğlaklık var. Bunu da ABD ile arasındaki rekabete bağlamak lazım. YPG/PYD ile olan ilişkilerini onlar da bırakmıyor. Öte taraftan Türkiye'nin kaybedilmesinin ortaya çıkaracağı zaaflar, maliyet hesabı yapıldığında daha fazla olacaktır. ”

Yeşiltaş, İran'ın tutumunda etkili olan birkaç nokta olduğunu belirterek, yapılan açıklamanın çok güçlü olmadığını kaydetti. İran'ın operasyona karşı olmaktan ziyade birtakım çekincelerini ortaya koyduğunu ifade eden Yeşiltaş, “İran'ın açıklamalarının kendi kamuoyuna yönelik olduğunu söyleyebiliriz. ” görüşünü dile getirdi.

NATO'dan gelen destek açıklamasına ilişkin ise Yeşiltaş, “NATO'nun kurumsal bir kimliği var. Türkiye ile olan ilişkilerin zarar görmesini istemiyorlar. Birtakım sorunlar zaten var NATO ile. Türkiye'nin bu harekatının engellenemeyeceğini anladılar. Dolayısıyla meseleyi fazla tırmandırmadan harekatı güvenlikle alakalı bir mesele olarak gördüler. Fırat'ın batısıyla alakalı bir destek söz konusu. Fırat'ın doğusuna yönelik bir operasyondan sonra da söylemleri takip etmek lazım. ” değerlendirmelerinde bulundu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?