Venezuelalı büyükelçinin Türk mutfağı tutkusu

ANKARA (AA) – ZUHAL DEMİRCİ – Venezuela’nın Ankara Büyükelçisi Jose Gregorio Bracho Reyes, yemek yapmayı ve Türk mutfağını çok sevdiğini belirterek, “Hamsili pilavı kendim hazırlıyorum. Zeytinyağlı dolma ve vişneli sarmayı da kendim yapıyorum. Vişneli sarma yapmayı İstanbul’da görev yaptığım dönemde öğrenmiştim.” dedi.

Türkiye’de yaklaşık 8 yıldır görev yapan Büyükelçi Bracho Ankara’daki yaşamı, yemek yapma tutkusu ve Türk mutfağına olan hayranlığını AA muhabiriyle paylaştı.

Röportaj sırasında ülkesinin geleneksel ve en beğenilen yemeklerinden “ayaka”yı ikram eden Bracho, Venezuela’da yaygın olarak yapılan yemeğin tarihine ilişkin şunları kaydetti:

“O dönemde maden ocaklarında ve efendilerinin evinde mutfak ve temizlik işlerinde çalışan iki tür köle varmış. Dışarıda uzun saatler çalıştırılan kölelere tuzlu tereyağ ya da şeker verilirken evde çalışan köleler daha iyi yemekler yermiş. Evde çalışan köleler, arta kalan yemekleri efendileri fark etmesin diye muz yapraklarına sarıp gizlice maden işçilerine götürüyormuş. İçinde mısır, et, kapari, zeytin, nohut, kuş üzümü, turşu gibi birçok şey barındıran ayaka, kölelerin birbirlerine gizlice götürdükleri yemek olarak ortaya çıkmış.”

Yemeğin ilk ortaya çıktığı tarihten bu yana gün geçtikçe daha iyi yapıldığını ve artık herkes tarafından bilindiğini belirten Bracho, ayakanın Noel kutlamalarının başlıca yemeklerden biri olduğunu kaydetti. Bütün aile bireyleri tarafından birlikte hazırlanan yemeğin komşulara da dağıtıldığını anımsatan Bracho, bu açıdan ayakayı aşureye çok benzettiğini dile getirdi.

– Büyükelçiden hamsili pilav

Atalarının İtalya ve Afrika kökenli olduğunu anlatan Bracho, yemek yapmayı hem çok sevdiğini hem de bu konuda başarılı olduğuna inandığını söyledi.

Birçok Türk yemeği yapabildiğine işaret eden Bracho, “Hamsili pilavı kendim hazırlıyorum. Zeytinyağlı dolma ve vişneli sarmayı da kendim yapıyorum. Vişneli sarma yapmayı İstanbul’da görev yaptığım dönemde öğrenmiştim. Türk mutfağından en sevdiklerim aşure, künefe ve balık buğulama. Bu üçünden en sevdiğiniz hangisi diye sorarsanız kesinlikle balık buğulama benim favorim.” dedi.

Bracho “Aynı bölgeyi paylaşan ülkelerin yemeklerinin birbirine benzerliği kaçınılmaz fakat egzotik olan bir şey varsa o da yoğurdun etle birleştirilmesi (İskender).” değerlendirmesinde bulundu.

Büyükelçi Bracho, 9 yaşındaki kızının en sevdiği yemeğin etli yoğurt diye anlattığı İskender kebabı olduğunu kaydederek, “Alışveriş merkezine gittiğimizde kızıma hamburger, pizza gibi seçenekler arasından ne yemek istediğini soruyorum. Her defasında etli yoğurt (İskender) yemek istiyor. ‘Allah aşkına bir gün de başka bir şey ye’ diyorum ama o yine de etli yoğurt istiyor. Geçenlerde bir hafta sonu bir yerde hamburger yedik. Baktım yüzü düştü. Ne oldu dedim, ben sevmedim bunu, etli yoğurt istiyorum dedi.” diye konuştu.

– Semt pazarlarında bir büyükelçi

Bracho, “En sevdiğim şey yemek yapmak ve pazara gitmek. Özellikle de semt pazarlarını çok seviyorum. İstanbul’da görev yaptığım dönemde sık sık Beylikdüzü pazarına gider ve orada saatlerimi geçirirdim. Bir şeyler satın alır yürürdüm. Hafta sonu sabah saatlerinde evden çıkar, pazara gider ancak akşama doğru dönerdim.” dedi.

Büyükelçi Bracho farklı ülkelere yaptığı ziyaretler sırasında birçok semt pazarı keşfettiğini belirterek, “Bir seferinde Atina’da büyükelçiler toplantısının ardından son derece lüks bir restoranda yemek yemeye gidecektik. Ben bunun yerine yürüyerek ülkenin merkezindeki semt pazarına gitmeyi tercih ettim. Gerçekten çok güzel bir semt pazarı keşfettim. Burada insanlarla muhabbet ettim, yemek yedim. Açıkçası bu tarz yerlerde yemek yerken kendimi daha rahat hissediyorum.” diye konuştu.

– “İstanbul’a gitmenin en güzel yanı Ankara’ya dönmek”

Ankara’dan önce İstanbul’da görev yaptığını anlatan Bracho, başkenti çok sevdiğini vurgulayarak, “İstanbul’a gitmenin en güzel yanı Ankara’ya dönmek diyorlar ya kesinlikle bu söze katılıyorum. Ankara’yı İstanbul’a tercih ederim. Evet İstanbul’da çok fazla seçenek var ve diyelim önünüzdeki 100 seçenekten 2 tanesini mesela kafanıza koydunuz. Belki bir tanesini ya yaparsınız ya yapamazsınız çünkü trafik buna izin vermiyor.” diye konuştu.

Genellikle sakin mekanları tercih ettiğini kaydeden Bracho, Ankara’nın da sakinliğinin hoşuma gittiğini dile getirdi. Bracho, “Daha çok kafelerin ambiyansı ve kahve kokusu hoşuma gidiyor. Tunalı’da ya da başka bir yerde genelde kafeye gidip kitap okuyorum, insanları gözlemliyorum. Bir kafeye gidip kitap okumaya başladığımda saatin nasıl geçtiğini anlamıyorum.” dedi.

– “Latin Amerika’nın yatırıma ihtiyacı var”

Venezuela’nın neredeyse 365 gün yaz mevsimi yaşadığını ve tarıma oldukça elverişli olduğunu anlatan Bracho, çok uzun zamandır petrole bağlı ekonomiye sahip ülkesinin amacının ekonomiyi çeşitlendirmek olduğunu kaydetti. Türkiye’nin tarım alanındaki tecrübelerinden faydalanmak istediklerinin altını çizen Bracho, Türk yatırımcıları ülkesine davet etti.

Bracho, “Türkiye’de gıda üretimi yapan firmaların Venezula’da bizimle iş birliği yapmasını istiyoruz. Bu işbirliği karşılıklı olarak birbirimizi çok zenginleştirebileceğimiz bir alışverişe dönüşebilir. Latin Amerika’nın tamamının yatırıma ihtiyacı var. Venezuela’da tarım endüstrisinin geliştirilmesine ihtiyaç var. Türkiye’nin tarım alanındaki tecrübelerinden faydalanmak için buradaki firmaları Venezuela’ya davet ediyoruz.” dedi.

Büyükelçi Bracho, ülkesinde Arepa diye isimlendirilen ekmeğin içinde bulunan ve Venezuella mutfağının en önemli unsurlarının başında gelen mısır ununun ülkede çok fazla tüketildiğini, dolayısıyla bu unu üretebilecek fabrikalara büyük ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Bracho, “Sizler mısır ununu üretebiliyorsunuz. Venezuela’ya gelip bizim tekniğimizi öğrenebilirsiniz. Bu teknikle üretim yapılması ve daha sonra bu tekniğin Türkiye’ye getirilmesi sizin için de çeşitlendirici unsur olur. Mısır üzerine çalışacak, mısır unu üretebilecek firmalar bizimle gelsin ve Venezuela’da çalışsın istiyoruz.” şeklinde konuştu.

İki ülke ve halkı arasında çok fazla benzerlik olduğunu da sözlerine ekleyen Büyükelçi Bracho, “Biz Türkiye’yi güneyin ülkelerinden biri olarak addediyoruz. Kibar ve sıcak insanları olan, Latin Amerika insanına çok benziyorsunuz. Venezuela’ya giderseniz kendinizi asla yabancı hissetmezsiniz.” dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?