TBMM Genel Kurulu

TBMM (AA) – TBMM Genel Kurulunda, Ayasofya'nın ibadete açılmasına yönelik tartışmalar gündeme geldi.

TBMM Genel Kurulunda, grup önerileri görüşüldü.

Genel Kurulda ilk olarak İYİ Parti'nin, Ayasofya'nın Müslümanlar için toplu ibadete açılması için gerekli çalışmaların yapılmasına ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisi ele alındı.

Partisinin önerisi üzerine söz alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Ayasofya'nın fethin sembollerinden biri değil; fethin İstanbul'daki tek sembolü olduğunu belirtti.

Ağıralioğlu, "Ayasofya, Danıştay kararı beklenilerek camiye dönüştürülecek bir yer değildir, Ayasofya fethin kılıç hakkıdır. İstanbul'u Danıştay mı fethetti ki Danıştay kararı beklenerek İstanbul'da Ayasofya'nın camiye dönme sürecinin yönetilmesine böyle cümleler kuruluyor? Ayasofya'nın ibadete açılması gerekir. Ayasofya'nın açıldığı günü abdestimizle bekliyor olacağız ve orada iftiharla şerefle ibadetimizi yapacağız." diye konuştu.

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ise Ayasofya'nın ağızlara sakız edilecek bir mesele olmadığını vurgulayarak, "Bunu yapacaksanız yaparsınız, yapmayacaksanız yapmazsınız. Yetki de saraydadır. Şimdi burada, Meclis'te İyi Partimizin önerisiyle bu konuyu bir daha inceleyeceğiz, göreceğiz ki yine yetkinin sarayda olduğu ortaya çıkacaktır. Lütfen sağa sola bakmayın, gökyüzüne bakıp ıslık çalmayın. Madem sorumluluğu aldınız, sorumluluğunuzu yerine getiriniz." dedi.

AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, Ayasofya'nın, 1934'ten bu yana bir neslin mücadelesindeki en önemli mihenk taşlarından, iddialarından ve davalarından birisi olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu memleketin tarihi bilincine, şuuruna sahip olan hiçbir ferdinin Ayasofya söz konusu olduğunda bigane kalacağını düşünemiyorum. Eğer Ayasofya bir cami olarak açılmazsa bu yüzyılın başında emperyalizme karşı vermiş olduğumuz mücadelemizin, kurtuluş davamızın eksik kalacağı aşikardır. O yüzden kurtuluş mücadelesinin tamamlayıcısı olacak olan adım da 500 yıl boyunca cami olarak açık olan, minarelerinden semaya yükselen ezanlarla kimliğini bulmuş olan Ayasofya'nın kendi asli kimliğine kavuşturulmasıdır.

Hepimizin bildiği gibi Ayasofya kutsal bilgelik manasına gelir. Dolayısıyla Ayasofya'nın ilk yapılış tarihinden itibaren esasında bir kutsallık vurgusu vardır.
24 Kasım 1934'te bir kararnameyle müzeye çevrilmiş olması esasında Fatih'ten önce de Fatih'ten sonra da Ayasofya'nın temel kimliğiyle çelişir çünkü müzede bir kutsallık manası, mefhumu söz konusu değildir."

Yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Ayasofya ile ilgili Danıştayda bir davanın bulunduğunu, temmuz ayı içerisinde bir karar verileceğini hatırlattı.

Muş, "Mesele araştırmanın ötesine geçmiştir; dolayısıyla burada bir araştırmayla araştırılacak bir noktada değiliz, araştırmanın daha ötesindeyiz. Artık karardan sonra gerekli adımlar atılacaktır. Meclis'i, araştırmadan ziyade o anlamda atılacak olan adımlarla çalışma noktasında davet edeceğiz. Bu anlamda İyi Parti'nin verdiği grup önerisine 'hayır' oyu vereceğiz ve inşallah temmuz ayı içerisinde de gerekli adımlar atılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından İYİ Parti'nin grup önerisi kabul edilmedi.

-"Darbeler karşısında dimdik durmak"

Genel Kurulda, HDP'nin, "milletvekillerinin demokratik siyasetten dışlanması ve demokrasi dışı müdahalelere maruz kalmasının araştırılmasına" ilişkin grup önerisi görüşüldü.

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Türkiye'de çok sayıda askeri darbenin gerçekleştiğini, bu darbelerin demokrasinin sıfır noktasına dönmesine neden olduğunu kaydetti.

HDP'li milletvekillerinin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin yaşananları anlatan Kerestecioğlu, "Şimdi size baktığımız zaman gördüğümüz şu: Tıpkı 1980'lerde, 1990'larda ne yapıldıysa aynısını yapıyor, askeri vesayeti kaldırma iddiasıyla geldiğiniz bu ülkede sivil darbecilik yapıyorsunuz." dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise geçen hafta Meclis'te üç milletvekilinin milletvekilliğinin düşürüldüğünü belirterek, "Bu demokrasiye ve sandığa karşı darbeydi ve bu darbe sürekli halde de devam ediyor." görüşünü savundu.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, darbe suçunun, seçimle işbaşına gelen hükümetlerin, hile ve şiddet kullanılarak milli iradenin gasbedilmesi olduğunu belirtti.

Demokrasiye ve cumhuriyete inanan herkesin, darbeler karşısında dimdik durması ve darbecilerle mücadelede birlik olması gerektiğini dile getiren Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Demokrasimiz maalesef, darbeciler tarafından birçok kez sekteye uğratılmış, bundan dolayı ülkemizin gelişme ve kalkınması yavaşlatılmış, özgürlükler kısıtlanmış, milletimizin refahının önüne engeller konulmuştur. Bu ülkede tanklar ne zaman yola çıksa hükümetler devrilmiş, Meclis'in kapısına kilit vurulmuş, cunta mahkemeleri kurulmuş, milletin seçtikleri zindanlara atılmıştır ta ki 27 Nisan muhtırasına kadar. 27 Nisan'da bir Başbakan çıkmış, muhtırayı çöpe atarak tabiri caizse 28 Nisan'da muhtıraya karşı muhtıra vermiştir. Yine, 15 Temmuz'da bir Cumhurbaşkanı çıkmış, milletiyle birlikte tanklara, toplara, uçaklara karşı durmuş, milli iradenin gasbına izin vermemiş, milletin emanetine hayatı pahasına sahip çıkarak bütün dünyaya demokrasi dersi vermiştir. Ne yazık ki ülkemizde belli odaklar geçmişten bugüne darbecileri aklamak için planlı programlı bir söylem birliği içinde olagelmişlerdir."

HDP'nin grup önerisi, yapılan oylamayla kabul edilmedi.

-"Darbecilik arıyorsanız…"

Genel Kurulda ayrıca CHP'nin, "milletvekilliği düşürülme süreçleri ve üyelerin saygınlığını koruyacak adımların atılabilmesine" ilişkin genel görüşme önergesinin bugün görüşülmesi önerisi de ele alındı.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, geçen hafta üç milletvekili hakkında verilmiş kararların TBMM Genel Kurulunda okunarak milletvekilliğinin düşürüldüğünü anımsattı.

Konunun, basit bir usul işlemi değil, parlamentoya ve milli iradeye bir yeni darbe olduğunu öne süren Tezcan, "Darbecilik sakızı çiğneyenlere söylüyorum; eğer darbecilik arıyorsanız dönün, geçen hafta perşembe günü burada yaşananlara bakın." ifadesini kullandı.

Eski MHP Milletvekili Engin Alan'ın milletvekili seçildiğinde tutuklu olduğunu, "Balyoz" davasından hakkında karar verildiğini ve Yargıtayın 2013'te bu kararı onadığını belirten Tezcan, "Burada okunsaydı Alan'ın milletvekilliği düşecekti. O da Anayasa Mahkemesine gitmişti. Dönemin Meclis Başkanı Cemil Çiçek burada okumadı, Anayasa Mahkemesi haziranda ihlal kararı verdi. Alan, 24 Haziranda burada alkışlar arasında milletvekilliği yemini etti, görevine başladı. Milli iradeye saygı duymak budur, eğer örnek arıyorsanız buraya dönün, bakın." dedi.

Yerinden söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise şu değerlendirmelerde bulundu:

"Milletvekilimiz Sayın Engin Alan ile o zaman yine aynı dönem HDP milletvekili Sabahat Tuncel'in mahkum oldukları kesin hükümlere ilişkin tezkereler Başbakanlık tarafından 25 Mayıs 2015'te Meclis Başkanlığına gelmiştir. Bu tarih çok önemli. Sayın Tezcan'ın ifade ettiği gibi o hükmün kesinleştiği 2013 tarihi değildir. Meclis Başkanlığına geliş tarihi, 25 Mayıs 2015'tir. Bu tarihte Meclis, ondan evvel 7 Nisan 2015'te tatile girmiştir. Yani, tezkere geldiğinde veya bildirim geldiğinde Meclis tatildedir ve Genel Kurulun bilgisine bu fiili durum nedeniyle sunulamamıştır. Sayın Meclis Başkanının buna ilişkin açıklaması bu tespiti de teyit etmektedir."

-"Terörü destekleyen, casusluk eden sonucuna katlanacak"

CHP'nin grup önerisi üzerinde söz alan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu'na ilişkin yaşanan hukuki süreçleri anlattı.

Yaşananlara ilişkin "teammülleri yıkıyorsunuz" eleştirilerini yanıtlayan Özkaya, "Meclis'in kural olarak teammülleri; dokunulmazlığın kaldırılmasının dönem sonuna bırakılmasıdır. Bu dosyalar, dönem sonuna bırakılan dokunulmazlığın kaldırılması dosyaları değildir. Bu dosyalar, hükümlülüğün Genel Kurulda okunması dosyalarıdır. 1995 anayasa değişikliğinden sonra hükümlülüğün Genel Kurulda okunmasıyla dokunulmazlık kendiliğinden düşer." diye konuştu.

Özkaya, terörü destekleyen, teröre yardım eden, terörle hemhal olanın, casusluk edenin sonucuna katlanacağını söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise Özkaya'nın hukuki süreci anlattığını belirterek, "Bir yargı kararı işimize gelince 'mahkemeler bağımsız', işimize gelmeyince 'mahkemeler talimatla hareket etti'. Böyle bir çelişkiyle karşı karşıyayız." dedi.

Dokunulmazlıkların kaldırılmasını isteyen ve bu konuyu Türkiye'nin gündemine taşıyan partinin CHP olduğunu vurgulayan Muş, "Bizim MHP ile oylarımız dokunulmazlıkların kaldırılmasına yetmiyordu. Siz destek verdiniz kaldırıldı. Yargılamalar yapıldı, hüküm kesinleşti, şimdi 'dokunulmazlık niye yok?' Siz destek verdiniz, 'kaldıralım', 'hodri meydan' dediniz." değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ'nün bir siyasi lidere beddua ettiğini ve onun da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu dile getiren Muş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Açık bir şekilde şefaat ettiği bir tek siyasi lider var o da sizin efsanevi genel başkanınız. 'FETÖ kumpas yapmıştır. FETÖ, Ergenekon kumpasını yapmıştır' eyvallah bunlar düzeltilmiştir, biz mücadele etmişizdir peki bu kumpasları yapan FETÖ ile 17/25'ten önce ABD'ye gidip görüşmeler yapıp buraya gelip, 'Erdoğan göreceksiniz kaçacak' niye dediniz? Onların kanallarında mart seçimlerinden önce çıkıp 'göreceksiniz Erdoğan seçim sonucunu göremeyecek' niye dediniz? AK Parti'yi devirebilmek için FETÖ ile işbirliğine niye girdiniz? 2013'te Barış Yarkadaş, niçin şunu söylüyor: 'CHP'den Fetullah Gülen'in davet ettiği milletvekilleri hep ulusalcı.' Arasında sizin isminiz de geçiyor. Niye sizi davet etti de beni davet etmedi?"

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, kendilerinin hiçbir zaman Pensilvanya'nın yolunu görmediklerini, bilmediklerini belirtti.

Konuşmaların ardından CHP'nin genel görüşme önerisi kabul edilmedi.

AK Parti'nin, TBMM'nin çalışma takvimine ilişkin grup önerisi de görüşüldü.

Kabul edilen öneriyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, gündemin ikinci ve üçüncü sıralarına alındı.

Genel Kurulda bugün Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine devam edilecek.

Genel Kurul, çalışmalarının tamamlayamaması durumunda çalışma günü dışında cuma günü de toplanacak.

Grup önerilerinin ardından Genel Kurul'da Sayıştay üye seçimine geçildi.

Öte yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Genel Kurul salonuna gelerek, çalışmaları izledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?