Midilli’deki göçmenlerin çilesi sürüyor

MİDİLLİ (AA) – FURKAN NACİ TOP – Yunanistan’ın Midilli Adası’ndaki Moria kampında tutulan göçmenler, kötü kamp koşulları ve neredeyse her gün yaşanan kavgalar arasında bekleyişlerini sürdürüyor.

Dört binden fazla göçmeni barındıran kampta, bu hafta yaşanan yangın sebebiyle neredeyse tüm çadırlar yandı ve büyük kısmı zarar gördü.

Kampta aileler ve refakatsiz çocuklar için ayrı bölümler bulunurken, birçok göçmen yanan çadırlar yerine kurulan yeni çadırlarında sadece battaniyeleriyle özellikle gece serinleyen havada çakıl taşlarıyla döşeli zeminde yatmak zorunda kalıyor.

Tüm varlıklarını geride bırakarak çoğu zaman bir çantayla zorlu yolculuğa çıkan birçok göçmen, yanan çadırlarının içinde tüm eşyalarının yandığını, yanmayan çadırlardan ise kargaşa sırasında eşyalarının çalındığını belirtiyor.

Sınırlı sayıda banyo bulunan kampta, tuvaletlerinin bir kısmının tıkanmış ve çoğunluğunun oldukça pis olduğu görülüyor. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan göçmenlerin çoğu ise yetersiz yemeklerden şikayetçi.

Gazze’den yola çıkarak bir ay önce adaya gelen 36 yaşındaki Mahmut, annesi ve babasını kaybettiğini, kızlarının ve eşinin ise nerede olduğunu bilmediğini söyledi.

Kuzenlerinin yaşadığı İsveç’e veya İzlanda’ya giderek yeni bir hayata başlamak istediğini belirten Mahmut, “Burada her gün ayrı bir kavga yaşanıyor. Kimi zaman Afganlar, bazen Araplarla diğerleri arasında. Bu kavgalar milliyet sorunu değil. Bu kavgaların sebebi bu şartlar.” diye konuştu.

Kampta bulunan banyo sayısının çok sınırlı olduğunu ifade eden Mahmut, tuvaletlerin ise genellikle çok pis olduğunu anlattı.

Mahmut, kampta birçok güvenlik sorunu olduğunu da vurgulayarak, “İçerde her türlü uyuşturucu var. Bazı gruplar bunun ticaretini yapıyor. Bir yemek sırası yüzünden insanlar birbirini bıçaklıyor. Büyük kavgalar çıkınca polis çekiliyor. Ayırmak isterken birçok kez taş isabet etti vücuduma.” şeklinde konuştu.

Yaklaşık 3 aydır kampta kalan 26 yaşındaki İranlı Sasan ise yangında her şeyini kaybettiğini anlatarak, “Elimdeki battaniyeyle ormanlık alanda bir yer bulup uyuyacağım. Ben burada yalnızım. İdare ediyorum. Ama kadınların, çocukların günahı ne?” ifadelerini kullandı.

– Refakatsiz çocukların özgürlük hasreti

Refakatsiz çocuklar için ayrılan bölümde ise yaklaşık 100 çocuk kadar konaklıyor. Çıkan olaylar sırasında gönüllüler tarafından idare edilen bir başka kampa taşınan çocuklardan 17 yaşındaki Pakistanlı Akaş Ali ise şartların olumlu olduğunu ancak özgürlüğünü özlediğini belirtti.

Moria dışında geçirdikleri iki günün ardından tekrar “hapishaneye” döndüklerini kaydeden Ali, “Yatağımız, klimamız, duş imkanımız var. Güvendeyiz ancak dışarı çıkamıyoruz. Çıktığımız zamanlar çok kısıtlı. Dışarıda özgürdük.” ifadelerini kullandı.

Ali, ailesine para göndermek için ülkesini geride bıraktığını ve yaklaşık 4 aydır Atina’da yaşayan amcasının yanına gitmeyi beklediğini anlatarak, “Özgürlüğüme kavuşunca ilk yapmak istediğim Pakistan yemekleri pişirmek çünkü çok özledim.” diye konuştu.

Gönüllü kampı Pikpa’da çalışan Efi Latsoudi ise çocukların Moria’da olduğu gibi aylar boyunca polis gözetimi altında tutulmalarının yanlış olduğunu vurgulayarak, “Buraya geldiklerinde iki günlük bir nefes aldıklarını hissettik. Mutlulardı ve bize sarıldılar.” şeklinde konuştu.

Yunanistan’da Moria kampının yanı sıra Karatepe bölgesinde belediye ve birçok sivil toplum kuruluşu tarafından idare edilen bir kamp daha bulunuyor. Yaklaşık 6 bin göçmenin bulunduğu adada konaklama kapasitesi ise 3 bin 450 olduğu ifade ediliyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?