Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu:(3)

TBMM (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İrfan Fidan'ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmesini eleştirirken, "Bilgi hırsızlığı yapan bir insan Anayasa Mahkemesi'ne üye mi olur? Akıl, mantık, hak, hukuk, adalet var." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kırşehir'de esnafı ziyaret ettiğini ve sorunlarını dinlediğini anlattı.

Esnafın bir kısmının borçlarının faiziyle ertelendiğini belirten Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında esnafa verilen kredilerin faizlerini sıfırlayacaklarını söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, namuslu adam ve yolsuzluk yapmayan için devlette para olduğunu, 83 milyonun vergi ödediğini belirterek, CHP'li belediyelerin bir yıl içerisinde yerel yönetimlerini borç batağından çıkardıklarını, bugün yatırım yapar hale geldiklerini, devleti yönettiklerini ifade etti.

CHP'li belediyelerin, 2 bin 825 lira olarak belirlenen asgari ücreti, 3 bin 100 lira olarak uyguladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Devlet mi güçlü, belediye mi güçlü? Devlette mi çok para var, belediyede mi? Devlette çok para varsa, senin faizini sıfırlayacağız kardeşim. Pandemi dolayısıyla dükkanın kapandı, borç verdiler, borcu taksitlendireceğiz. Sıfır faiz alacağız, bunu hak ediyorsun. Senin çoluk çocuğun var. Devlet, sosyalse senin yanında durmak zorundadır." diye konuştu.

– "Erdoğan devleti yönetmesini bilmiyor"

Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği talimatların bürokraside geçerli olduğunu, ekonomide ve pazarda geçerli olmadığını söyledi.

Ekonominin kurallarının bütün dünyada aynı olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "(Erdoğan talimat verdi, fiyatlar düşecek.) Talimata bakın. Düşmedi. Talimat ne oldu? Havada kaldı. Niçin? Erdoğan devleti yönetmesini bilmiyor. Liyakat nedir, devlet terbiyesi nedir, devlet hangi kurallarla yönetilir bilmiyor." sözlerini sarf etti.

Erdoğan'ın mazot, ilaç, gübre, elektrik, tohum fiyatlarını, kredi faizlerini, "fahiş" köprü ücreti ödeyen kamyoncuların dertlerini bilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, bunların tümünün dövize bağlı olarak belirlendiğine, döviz yükseldiğinde bunların fiyatlarının da yükseldiğine işaret etti.

Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'ın ekonomiyi ve devlet yönetimini bilmediğini" iddia ederek, "Kişisel olarak nasıl para kazanılır, onu biliyor. Hortumculuk konusunda kimse eline su dökemez. Devletin hazinesi nasıl birilerine peşkeş çekilir, bunu en iyi bilenlerden birisidir. Ama vatandaşın sorununa çözüm, bunu bilemez." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) verilerine göre dünyada gıda fiyatlarının 2002-2020 arasında yüzde 98 artış gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "2002-2020 arasında Türkiye'de gıda fiyatları TÜİK'in verilerine göre, yüzde 98 değil yüzde 653 arttı. Yüzde 653 gıda fiyatları artarken bu memleketi kim yönetiyordu? Kim başbakandı, bakandı, cumhurbaşkanıydı? Rakamlar yalan söylemez. Bir rakam BM'ye ait, ikinci rakam TÜİK'e ait. Oraya da diyorlar ki 'Fiyatları düşük gösterin. Vatandaşı enflasyonu sözde yaşamasın.' diyorlar." ifadelerini kullandı.

Bir ziraat odasının basın açıklamasını aktaran Kılıçdaroğlu, burada dolar kurundaki düşüşün gübre fiyatlarına düşüş olarak yansıtılmadığının belirtildiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, "Şöyle bir tanım yapıyor 'Biz bu durumu İsrail'in aklına düştükçe, Filistinli çocuklara bomba atmasına benzetiyoruz.' Esnafı, çiftçiyi batıran adam da Recep Tayyip Erdoğan." diye konuştu.

– "Oyunuza değil, sorunlarınıza talibim"

Kemal Kılıçdaroğlu, "yüksek faize karşı olduğunu söyleyen Erdoğan'ın, gerçekleştirmek elinde olmasına rağmen faizi indiremediğini" iddia ederek, Londra'daki tefecilerin, Türkiye'deki faizlerin düşürülmesini istemediğini savundu.

Kılıçdaroğlu, "Devleti sen mi yönetiyorsun, ben mi yönetiyorum? Karşıysan adam gibi çık 'Bunu indireceğim.' de. Diyemeyiz. Onun için Recep Tayyip Erdoğan devleti yönetemez. Bu hale getirdi memleketi." sözlerini sarf etti.

Türkiye'nin, faizi, dünya piyasalarından 10 kat fazlasıyla ödeyerek borç aldığına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Erdoğan Londra'daki bir avuç tefeciye çalışıyor. O faizi saray mı ödüyor? Hayır, 83 milyon ödüyor. Esnafa, çiftçiye, taksiciye, kamyon şoförüne, garibana, gurebaya vermiyor ama tefeciye gelince esas duruşta 'Emredersiniz, derhal.' 'Faizi yükselt.' dedi mi yükseltiyor. Ve yükseltti. Dolayısıyla Erdoğan'a güven yok. AK Parti'li kardeşlerim de güvenmiyorlar. Bankalarda toplam tasarruf mevduatının yüzde 55'i dolar olarak tutuluyor. Türk Lirasına güvenmiyorlar. Hani bunlar yerliydi, milliydi? Lafta yerli ve milli. Faizci ve tefeci. Tefecilerin adamı, tefecilere, faizcilere hizmet eden Erdoğan. Herkesin bunu bilmesi lazım, rakamlar ortada."

Kılıçdaroğlu, CHP'nin bütün rakamları ve gerçekleri milletin önüne koyduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gerçekleri anlattığı için CHP'ye dua etmesi, "memleketi sürükledikleri çıkmaz sokaktan çıkarmak için yeni bir yol haritası belirlemesi" gerektiğini de öne sürdü.

CHP iktidarında sorunları çözeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ben sizin oyunuza değil, sorunlarınıza talibim. Sorunlarınızı çözeceğim." diye konuştu.

– "İlla CHP'li belediyeler yardım yapmasın"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yoksul semtlerde ekmek büfesi kurmak istediğini ancak AK Parti ve MHP'nin buna karşı olduklarını söyledi.

Bu partilerin, "İlla CHP'li belediyeler yardım yapmasın." anlayışında olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Eğer CHP'li belediyeler olmasaydı bugün Türkiye çok daha büyük sorunlar yaşardı." dedi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerli çiftçilere değil yurt dışındaki çiftçilere çalıştığını da iddia ederek, "Rakamlar devletin rakamları, benim değil. 4 Mayıs 2020 Toprak Mahsulleri Ofisi bizim çiftçiden buğday alacak. Tonuna 1650 lira verecek. İthalat yapıyorlar, tonunu 2 bin 250 liradan ithal ediyorlar. Bizim çiftçiye 1650, yurt dışındaki çiftçiye 2 bin 250 lira. Bu firavun iktidarı kime çalışıyor, hizmet ediyor? AK Parti'ye oy veren bütün çiftçi kardeşlerime sesleniyorum: Senin kurtuluşun, kazanman, alın terinin değer bulmasının yolu CHP iktidarından geçiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) internet sitesinde "Türkiye'nin aşı ihraç eden bir ülke konumundan aşı ihtiyacını dışardan karşılayan bir ülkeye" dönüştüğüne ilişkin ifadelerin yer aldığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Kendi internet sitelerinde, kendileri itiraf ediyorlar. Kime hizmet ediyor Erdoğan? Dışardakilere hizmet ediyor. Belge, devletin belgesi işte." ifadelerini kullandı.

– "Al sana militan"

Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz FETÖ'nün hain darbe girişiminin ardından düzenlenen Yenikapı Mitingi'nde ve TBMM'deki konuşmasında "Camiye, kışlaya ve adliyeye siyaseti sokmayın." dediğini hatırlattı.

Hükümetin, devlette her yere siyaseti soktuğunu, bu nedenle çürümenin başladığını öne süren Kılıçdaroğlu, nitelikli insan kalmadığını savundu.

Kılıçdaroğlu, eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'ın, Yargıtay üyeliğinin ardından Anayasa Mahkemesi'ne üye seçilmesini eleştirirken, "Hakan Fidan" demesi üzerine, Fidan'dan özür diledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, İrfan Fidan'ın Yargıtay üyeliğinde 20 gün kalmasının ardından Anayasa Mahkemesi'ne üye olarak aday gösterildiğini belirterek, "Yıllarını Yargıtay'a vermiş insanlar dedi ki, 20 günde bu 107 kişi bunu nasıl, nereden tanıdı? Talimat aldılar. 107 kişi, Yargıtay'ın yüz karasıdır. Yine tazminat davası açacaklar, açmazlarsa namerttirler." sözlerini sarf etti.

"İrfan Fidan'ın bilgi hırsızı olduğunu" iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bilgi hırsızlığı yapan bir insan Anayasa Mahkemesi'ne üye mi olur? Akıl, mantık, hak, hukuk, adalet var. Hırsızlık yapanı getirip mahkemede baş hakim yapıyorsun, hırsızları yakalayacak. Böyle bir düzen, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir düzen." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'da AK Parti İl Başkanı'nın karne dağıttığını, karneleri verenin İl Milli Eğitim Müdürü olduğunu belirterek, "Al sana militan. İçişleri Bakanlığı yazı yazıyor bütün valiliklere, 'Hepiniz suç duyurusunda bulunun, dava açın.' diye. Dava açmazsanız namertsiniz. Hepiniz yolsuzluğun, ahlaksızlığın militanısınız." dedi.

– "O söz çöpe atılmıştır"

Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mart 2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "Yargı Etiği Bildirgesi"nin yargıda ahlakı anlattığını ve bütün evrensel kuralların bulunduğunu belirterek, son sayfasını okudu.

Bunun, bağlayıcı bir belge olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "(Türk Yargı Etiği Bildirgesi hakimler ve savcıların, adına karar verdikleri Yüce Türk milletine ve onun her bir ferdine verilmiş sözdür.) Fidan'ın atanmasıyla o söz çöp sepetine atılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu da bunun bir unsurudur. O kurul ve Anayasa Mahkemesi'ne yapılan atama, yargıda tuzun koktuğunu göstermiştir. Yargıda tuz kokmuştur." görüşlerini savundu.

Kılıçdaroğlu, Fidan'ın Anayasa Mahkemesi üyeliği için edeceği yemini de okudu. Fidan'ın bu yemindeki ifadelerini yerine getiremeyeceğini öne süren Kılıçdaroğlu, bir Yargıtay kararının altında imzasının bulunmadığını belirterek, "107 kişi talimatla sana oy verdi. Çürüyen bir devlet yapısı içinde, çürüyen bir adalet var." diye konuştu.

"Fidan'ın vicdanın değil, aldığı talimatın emrine uyacağını" ileri süren Kılıçdaroğlu, "Eğer onur, şeref varsa o görevden derhal ayrılırsın, istifa edersin. Erdoğan da namusu ve şerefi üzerine and içmişti. Şimdi o namus ve şeref nerede? Çöp sepetinde. Tuzun koktuğu bir süreçteyiz. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey olmamıştı." dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin "adalet, hak ve hukuk" istediğini de söyledi.

– Boğaziçi Üniversite Rektörü Prof. Dr. Bulu'ya çağrı

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan atamayı da eleştirirken, Rektör Prof. Dr. Melih Bulu'ya "Atandınız oraya güzel. Aradan uzun zaman geçti. Bütün öğretim üyeleri ve öğrenciler senin atanmana karşı. Doğru bir atama değil. Geleneklere uygun bir atama değil." diye seslendi.

Makamın bir kişiyi "bilim insanı" yapmayacağına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Makam sadece bir yönetim alanıdır. Orada oturursunuz ve yönetirsiniz. Üniversiteler sıradan kuruluşlar değildir. Üniversiteler bilgi üreten kuruluşlardır. Üniversitelerde saygı vardır, tartışma vardır üniversitelerde bir araya gelip ülkenin sorunlarını çözmek gibi bir irade vardır. Üniversiteler bilgi üretirler. Bugüne kadar bir yardımcı dahi bulamadın." diye konuştu.

ODTÜ'nün kurucularından Prof. Dr. Mustafa Parlar'ın rektör olarak atanması üzerine, kendi isteğiyle yaptığı güven oylamasında yeterli oy alamaması üzerine bu görevi kabul etmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, Parlar'ın bugün saygıyla anıldığına dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, Prof. Dr. Bulu'yu bu olaydan ders çıkarmaya çağırdı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Bulu'ya tavsiyesi olduğunu belirterek, "Görevi bıraktığınız zaman bilgiye ve bilime olan saygınız artacaktır ve herkes sizi böyle anacaktır. 'Çekildik izzet-ü ikbal ile bab-ı hükümetten' demişler. İzzet-ü ikbal ile bab-ı hükümetten çekilmek kadar güzel bir şey yok. İzzetini ve ikbalini koruyorsun." dedi.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?