Kara Havacılık Komutanlığı darbe girişimi davası

ANKARA (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski yarbay Erdal Başlar yaptığı savunmada örgüte üye olduğu iddialarını kabul etmeyerek, bu yapıya ait okul ve dershanelere hiç gitmediğini, çocuklarını da göndermediğini, ByLock ve benzeri uygulamaları kullanmadığını iddia etti.

Başlar, Özcan Karacan ve İlkay Ateş ile darbe toplantılarına katılmadığını, bu toplantıların yapıldığı söylenen adreste hiç bulunmadığını öne sürdü.

Olay akşamı, “kısmen ” Başbakan'ın “net olarak ” da Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından sonra içine düştüğü durumun farkına vardığını öne süren Başlar, şunları anlattı:

“Oldukça bitkin düşmüştüm. Kendimi toparlamak için hangardaki dinlenme odasına gittim. Sabah 6 sıralarında yakından yoğun silah atışlarının yapıldığını duydum. Odanın penceresinden hangar içine baktığımda etraftakilerin apron içine koştuğunu gördüm. Hemen çıkıp duruma bakmak istedim. O arada bir helikopterin çalışır vaziyette yerde durduğunu ve etraftakilerin helikoptere bindiğini gördüm. Yanımdan geçenlere ne olduğunu sorduğumda 'güvercinliğe saldırı olduğunu ve meydanı terk etmekle ilgili emir aldıklarını' söylediler. ”

Başlar, içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için meydanı terk etmesi gerektiğine karar verdiğini ancak diğer helikopterlerle hareket etmek istemediğinden başka bir atak helikopteriyle meydandan ayrılarak emniyetli olabileceğini değerlendirdiği Akıncı üssüne gittiğini, indikten bir süre sonra uçakların havadan taarruza başlamasından dolayı üsten ayrıldığını iddia etti.

Uçuş yaptığı “kısa ” süre içerisinde sivil, askeri ve kamu alanlarına ait hiçbir yere silahlı müdahalede bulunmadığını öne süren Başlar, sivil ya da asker kimsenin yaralanması veya ölümünde dahlinin olmadığını savundu.

O gece kimseye helikopteri hazırlaması ve mühimmat yüklemesi emri vermediğini aktaran Başlar, herhangi bir kişinin de kendisinden helikoptere binmesini istemediğini savunarak, “Yaptığım tüm işler yasaldır, emir ve komuta zinciri içinde olmuştur. Ben o gün darbeci olan hiçbir amir ve komutandan emir almadım, kimseye emir vermedim. ” diye konuştu.

Sanık Başlar, diğer sanıkların kendilerine isnat edilen suçlamalardan kurtulmak için şahsının aleyhinde “yalan ” beyanda bulunduklarını savundu.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?