Kara Harp Okulu darbe girişimi davası

ANKARA (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin davada 5'i firari 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Duruşmada tanıkların beyanlarını alan mahkeme, bu beyanlara istinaden sanıklara söz hakkı verdi.

Mahkeme başkanı, tanık A.A'nın, davanın sanığı eski üsteğmen Veysel Kör hakkındaki beyanlarını okudu.

Buna göre, A.A, beyanında Kör ile Kara Harp Okulundayken birlikte olduklarını ve kendisini tanıdığını, darbe girişiminin yaşandığı akşam onu aradığını belirtti.

Telefon görüşmesinde Kör'ün 1 No'lu nizamiyede olduğunu, Harp Okulu Komutanı'nın derdest edildiğini söylediğini anlatan A.A, ayrıca sanığın kendisinden görev yaptığı Fethiye'de kaymakamı derdest etmesini istediğini öne sürdü. A.A, bunun üzerine Kör'e küfrederek telefonunu kapattığını savundu.

Bu beyanlar üzerine diyeceği sorulan Kör, “Çarpıtılarak aleyhimde verilen beyanlarına katılmıyorum. ” dedi.

Telefon konuşmasının anlam bütünlüğü olmadığını iddia eden Kör, “Konuşmanın başlarında şahıs bana telefonu açar açmaz, 'Devrem naber, napıyon?' diyor. Ben de hal hatır cümlesine yer vermeden, 'Kardeşim iyiyim, emniyet aldık, bekliyoruz.' diyorum. Bu cevabı vermem mantık dışıdır. ” diye konuştu.

Sanık Kör, bu kişinin beyanlarının doğruluğu halinde görüşmede bir ihtilal olduğunu ve kendisine görev verildiğini söylemesi gerektiğini ancak ona ısrarla emniyet aldıklarını bildirdiğini iddia etti.

Veysel Kör, “Şahıstan, ilçeyi alma isteği de absürt bir istektir. Şahıs ilçe komutanı bile değildir. Karakol komutanıdır. Karakol komutanı olan bir şahsın bir ilçeye el koyması, görev yapanların onun sözüne itibar etmesi zaten beklenemez. İlçe komutanı olmayan kişinin ilçeyi alması, hele ki tatil beldesini almak istemesini istemem çok mantıksızdır. ” diye konuştu.

Bu kişinin hain yapıyla irtibatlı olduğunu ve FETÖ'nün kendisine iftira attırdığını düşündüğünü savunan Kör, suçlamaları reddetti. Sanık Kör, bu tanık beyanının karar için esas teşkil etmemesini ve dikkate alınmamasını istedi.

Hakkında tanıklık yapan ve FETÖ ile irtibatlı olduğunu ileri süren R.K'nin beyanlarını da kabul etmeyen Kör, bu kişiyi de tanımadığını öne sürdü.

Kör, R.K'nin ifadesini “çamur at izi kalsın ” düşüncesiyle verdiğini iddia etti.

Haklarındaki tanık beyanları okunan bazı sanıklar da aleyhteki ifadeleri kabul etmedi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?