İİT Olağanüstü Zirvesi

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı sıfatıyla ABD'yi attığı bu son derece yanlış, provokatif ve hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye davet ettiğini belirterek, “Bu adımla kendini barış sürecinde diskalifiye eden, arabuluculuk vasfını tamamen yitiren Amerika'nın yerine uluslararası toplumun tamamından dünya barışı ve istikrarı için sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz. ” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ev sahipliğinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın ev sahibi fotoğraf sağlayıcı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, İsrail askerlerinin, Amerika'nın Kudüs kararını protesto eden Filistinlilere uyguladığı zulmü lanetlediklerini belirterek, bu vesileyle Filistin davasının tüm şehitlerini rahmetle andığını söyledi.

Erdoğan, geçen haftanın Kudüs'te İslam idaresinin sona erişinin 100. yılı olduğunu hatırlatarak, Birinci Dünya Savaşı sırasında Kudüs ile Filistin'in müdafaası için Filistin cephelerinde savaşan ve toprağa düşen şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

Müslümanlara düşen görevin her hal ve şart altında Kudüs'e sahip çıkmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'de ve dünyanın her yerinde bulunan Müslümanlardan imkan buldukça Kudüs'e gitmelerini ve Harem-i Şerif'i ziyaret etmelerini istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü orada, orada varılacak secdede, selametle birlikte barış için çağrı vardır, merhamet için yakarış vardır, insanlık için kurtuluş vardır. Buradan bir kez daha ifade ediyorum ki, Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra'nın içinde bulunduğu Harem-i Şerif, 144 dönüm alanıyla ebediyete kadar Müslümanlara ait kalacaktır. Harem-i Şerif'i hedef alan ve giderek artan adeta ırkçı bir kampanyaya dönüşen yerleşimci saldırılarına karşı buranın hamiliğini üstlenen Ürdün Kralı 2. Abdullah kardeşimizle iş birliği içinde dik duruşumuzu da sürdüreceğiz. ” diye konuştu.

– “Vahdet içinde hareket etmeleri artık zorunluluk ”

Filistinlilerin kendi aralarındaki sorunlarını çözerek, bu imtihanlar karşısında vahdet içinde hareket etmelerinin artık zorunluluk haline geldiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kudüs fatihi Selahattin Eyyubi'nin şu altın tavsiyesi hepinize rehber olmalıdır: 'Dostlarıyla uğraşanlar, hasımlarını yenemez.' Henüz Filistin devletini tanımamış olan ülkelerin artık bu önemli adımı atmaları, bölgede aklıselimi ve adaleti ayakta tutacak bir dengenin sağlanabilmesi açısından şarttır. Özellikle Avrupa'nın, İsrail'in bir taraftan yerleşimleri genişletirken, diğer taraftan Filistin devletini tanımayıp 'Çünkü barışa mani oluruz' söyleminin esiri olmaktan vazgeçmesi gerekiyor. İşgali devam ettiren devlet kabul görürken, barış isteyen 1967 sınırlarını, yani tarihi Filistin topraklarının neredeyse beşte birinde yaşamayı kabul eden tarafın tanınmıyor olmasının hiçbir makul sebebi yoktur. Amerika'nın bu açıklamasından sonra barış zemini başka türlü canlı tutulamaz. İsrail'in işgal ettiği Filistinlilere ait topraklardan daha da fazlasına el koyabilmek için dünyayı oyalamasına prim verilmemelidir. Sözde iki devletli çözümü savunurken, uygulamada İsrail'in bu imkanı her geçen gün biraz daha ortadan kaldırmasına göz yumulması kabul edilemez.

İşgal eden ile işgal edilen arasında tarafsız kalmak zulme destek vermektir. Bunun için en azından Filistin'in uluslararası anlaşmalara ve kuruluşlara dahil olma süreci hızlandırılmalıdır. İslam ülkeleri olarak Filistin devletinin diplomatik sahada tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir. Vicdan sahibi, gelecek nesiller adına mesuliyet sahibi herkesin maddi ve manevi tüm imkanlarını Kudüs için seferber etmesini istiyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı sıfatıyla ABD'nin attığı bu son derece yanlış, provokatif ve hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye davet ediyoruz. Bu adımla kendini barış sürecinde diskalifiye eden, arabuluculuk vasfını tamamen yitiren Amerika'nın yerine uluslararası toplumun tamamından dünya barışı ve istikrarı için sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz. Bugün burada verdiğimiz mesajların tüm dünya tarafından ciddiyetle değerlendirileceğine inanıyorum. ”

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?