Hamas, Ortadoğunun çelişkileriyle birlikte yaşamayı başarabilecek mi

GAZZE (AA) – NUR EBU IYŞE – Filistinli uzmanlar, Hamas’ın birbirine düşman Arap ülkeleriyle ilişkilerini koruma noktasındaki başarı şansını ve bu ülkelere yönelik yaklaşımlarını değerlendirdi.

İslami Direniş Hareketi Hamas, Ortadoğu’da birbiriyle husumeti bulunan Arap ülkeleriyle ilişkilerini korumak isterken aynı zaman zarfında bu ülkelerle ilişkilerde eşit mesafeli olmaya çalışıyor. Hamas’ın Katar ile bazı Körfez ülkeleri arasında yaşanan son krizdeki tutumuna işaret eden Filistinli uzmanlar, bunu “bölgenin çelişkileriyle birlikte yaşama çabası” olarak tanımlıyorlar.

Ramallah’taki “Mesarat” Stratejik ve Siyasi Araştırmalar Merkezi Müdürü Hani el-Mısri, AA muhabirine, Hamas’ın, aynı anda hem Arap bölgesindeki çelişkilerle uyum sağlamayı hem de birbirine düşman olan Arap ülkeleriyle ilişkilerini korumayı başaramayacağını söyledi.

Hamas’ın, birbirine düşman olan Arap ülkeleriyle ilişkilerini sürdürmeye çalışacağını ancak uzun vadeli başarılı olamayacağını ve bazı devletlere yakınlaşmasının bedelini ödemesinin isteneceğini ifade eden Mısri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın, Hamasın kendi yörüngelerinde bulunmasını kabul etmelerinin yüksek maliyetinin olacağını dile getirdi.

– “Hamas iki eksenden birini seçmek zorunda”

Mısır’ın Hamas’a, Mısır-Filistin sınırını korumasına orantılı olarak Gazze’deki krizlerin hafifletilmesi konusunda kolaylık sağlayacağını aktaran Mısri, BAE’nin ise Katar ve İran’dan uzaklaşması karşılığında bazı kolaylıklar sağlayacağını savundu.

Mısri, “Hamas, sonunda iki eksenden biri arasında seçim yapmak zorunda kalacak. BAE’yi ve Suudi Arabistan’ı seçmek kolay değil, çünkü İslami hareketlerin yönelimleri ile çelişiyor.” dedi.

Hamas’ın Mısır ile son yakınlaşmasını, Hamas’a Filistinlilerin mevcut durumuna uygun diğer çözümleri düşünmesine zaman tanıyan “taktiksel ve zorunlu” bir durum olarak değerlendiren Mısri, Hamas’ın kendi içindeki iki akım arasında anlaşmazlıklar bulunduğunu, birinin İran gibi direnişi destekleyen ülkelerle yakınlaşmayı, diğerinin ise Gazze’de yaşanan krizlere siyasi çözüm istediğini savundu.

Gazze’deki Ezher Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Muhaymir Ebu Sade de Hamas’ın genel siyasetinin her zaman tüm eksenler ve devletler ile iyi ilişkileri korumaya meylettiğini kaydetti.

Hamas’ın tüm Arap ve İslam ülkelerinin desteğine ihtiyacı olmasından dolayı her zaman net siyasetiyle bölgesel koalisyon veya eksenin bir parçası olmayacağını vurguladığını aktaran Ebu Sade, “Ancak Hamas’ın Gazze sorumlusu Yahya Sinvar ile Fetih Hareketi’nden ihraç edilen Muhammed Dahlan’ın üzerinde ittifak ettiği son anlaşma, Hamas’ın Suudi Arabistan-BAE-Mısır eksenine doğru gittiğine işaret ediyor.” diye konuştu.

– ” Hamas’a izin verilmeyecek”

Hamas bu koalisyonun bir parçası olmayı kabul etse de etmese de Arap ve İslam bölgesinde son adımın bu şekilde anlaşılacağını savunan Ebu Sade, “Hamas’ın Mısır ile ilişki kurmaya yönelmesi bir seçenek değil siyasi krizlerden ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze’ye uyguladığı son yaptırımlardan çıkmak için bir zorunluluktur.” değerlendirmesinde bulundu.

Sinvar’ın veya Hamas’ın, Gazze’de yaşanan krizlerden tek çıkış yolunun Mısır kapısı olduğunu bildiğini aktaran Ebu Sade, ileride Suudi Arabistan-BAE-Mısır eksenine düşman olan ülkelerle ilişkilerini azaltmaya mecbur bırakılabileceğini dile getirdi.

Ebu Sade, “Mısır, Hamas’ın, Katar ve kendisiyle aralarında siyasi anlaşmazlık bulunan ülkeler ile ilişkiler kurmaya devam etmesine izin vermeyebilir. Hamas’ın birbirine zıt ülkelerle aynı anda ilişkilerini devam ettirmesine izin verilmeyecek.” diye konuştu.

Daha önce Suriye ve İran ilişkilerinde olduğu gibi Hamas’ın yakın gelecekte Suudi Arabistan-BAE-Mısır ekseniyle ilişkilerini stratejik olarak değil taktik adım olarak iyileştireceğini dile getiren Ebu Sade, “Hamas’ın önünde iki seçenek bulunduğu net bir şekilde görülüyor. Ya Suudi Arabistan-BAE-Mısır ekseni ile barışacak, ya da sonuçlar hem kendisi hem de Gazze için felaket olacak, çünkü Mısır kapısı, krizlerini çözme konusunda bir kilittir.” ifadesini kullandı.

Gazze’deki “Beytu’l Hikme” Danışmanlık ve Anlaşmazlıkların Çözümü Merkezi Başkanı Ahmed Yusuf da Hamas’ın şu anki siyasetinin, Ortadoğu bölgesindeki koalisyon veya çelişkilerin bir parçası olmama şeklinde özetlendiğini kaydetti.

Filistin davasının özelliği, Hamas’ın Gazze’de içinden geçtiği durumun doğası ve yeni siyaset belgesinin, tüm taraflarla iletişimin devam etmesini gerekli kıldığını ifade eden Yusuf, Hamas’ın, birbirine düşman taraflara eşit mesafede durmaya çalıştığını dile getirdi.

Hamas’ın Mısır ve müttefikleri ile yeniden ilişki kurmasının zorunlu seçenekler çerçevesine girdiği için Türkiye, Katar ve İran tarafından anlayışla karşılanacağını savunan Yusuf, sonuç olarak Hamas’ın tüm taraflardan ve bölge ülkelerinden, kendileri ile ilişkilerini en düşük seviyede bile olsa korumak zorunda olduğunu anlayışla karşılamalarını istediğini belirtti.

Yusuf, Hamas’ın, siyasetinin doğası gereği bölgedeki çelişkilerle birlikte yaşayabileceğini sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?