GÜNCELLEME – GRAFİKLİ – Avrupa ülkeleri, İsrail’in yeni yerleşim yeri inşa kararını kınadı

PARİS (AA) – Avrupalı yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Yahudi yerleşim birimlerinde 2 bin 500 yeni konut inşasını onaylayan kararını kınadı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu’dan Sorumlu Devlet Bakanı Tobias Ellwood, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail hükümetinin Batı Şeria’da 2 bin 500 yeni konut inşa etme kararını kınadıklarını bildirdi.

Ellwood, “İşgal altındaki Filistin topraklarında inşa edilen yerleşimlerin uluslararası hukuka aykırı olması ve iki devletli çözüme engel oluşturması, Britanya hükümetinin uzun süredir savunduğu görüşüdür. Bunları kınıyoruz. İngiltere, terörden uzak bir İsrail ile yaşanabilir, egemen bir Filistin devletine kapı açan müzakere edilmiş bir barış anlaşmasına verdiği desteği tekrar hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı.

– Fransa

Fransa Hükümet Sözcüsü Stephane Le Foll, AA muhabirine değerlendirmesinde, karara Birleşmiş Milletler’in de tepki gösterdiğini belirterek, Fransa’nın bu konudaki tutumunun net olduğunu söyledi.

Fransa’nın bir hafta önce taraflar arasındaki meselenin iki devletli çözüme kavuşturulmasını desteklemek için uluslararası konferans düzenlediğini hatırlatan Le Foll, çözümün İsrail’in güvenliği ve Filistin devletinin oluşturulması üzerine kurulması gerektiğini kaydetti.

Le Foll, “Bu konuda Fransa, BM kararlarına uygun hareket etmektedir. Yeni yerleşim birimi inşası kararını desteklemiyoruz. Soruna diyalog ve müzakereye dayalı olarak çözüm bulunmasından yanayız.” dedi.

– Almanya

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İsrail’in, sadece Doğu Kudüs’te değil aynı zamanda işgal altındaki Batı Şeria bölgesinde de 2 bin 500 konutun daha yapılması yönünde karar almasının, bu ülkenin Orta Doğu’da Filistin ile birlikte iki devletli çözüm aradığı şeklindeki açıklamalarına şüphe düşürdüğünü söyledi.

Schaefer, Alman hükümetinin daha önce de Yahudi yerleşim birimi inşaatlarının durdurulması yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, “Uzun vadede sadece iki devletli çözümün, İsrail’in demokratik ve Yahudi karakterini koruyacağına ve İsrailliler ile Filistinlilerin taleplerini karşılayabileceğine kesin olarak eminiz. Bu nedenle her iki tarafın da müzakerelere başlamasını ve Orta Doğu krizi için bir çözüm bulmalarını istiyoruz. Eğer taraflar iki devletli çözümden uzaklaşırsa, bu tüm Orta Doğu barış sürecinin temellerini şüpheye düşürecektir.” dedi.

Alman hükümetinin İsrail’in bu devletler hukukuna aykırı tutumu karşısında yaptırımlar ya da başka önlemler planlayıp planlamadığı şeklindeki bir soruya karşılık da Schaefer, Alman hükümeti içinde hiç kimsenin böyle bir planı olmadığını ifade ederek, “Böyle bir şeyi mümkün görmüyorum.” şeklinde konuştu.

Tarafların zorla görüşme masasına oturtulamayacağını belirten Schaefer, müzakerelere başlanılabilmesi için uluslararası alanda gerekli şartların oluşturulması yönünde çaba harcanması gerektiğini vurguladı.

“Bu tek doğru yol.” diyen Schaefer, kendilerinin de bu konuda yaptıkları tüm görüşmelerde söz konusu çabalara dikkat çektiklerini ancak müzakerelere başlanılabilmesi için hem İsrail hem de Filistin tarafında bu yolu izlemek isteyen siyasi sorumluların olması gerektiğini sözlerine ekledi.

– İsviçre

İsviçre Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İsrail hükümetinin 24 Ocak 2017’de aldığı kararla işgal alındaki Filistin topraklarına 2 bin 500 yeni konut inşa etme planından üzüntü duyuyoruz.” ifadesi yer aldı.

İsrail hükümetinin bu kararının Doğu Kudüs’te 566 yeni konut inşası izni verilmesinin ardından alındığı vurgulanan açıklamada, “Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışıdır ve Filistin halkının sivil, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını ihlal etmektedir.” uyarısına yer verildi.

İsrail’in devam eden bu yerleşimlerinin barışın önünde büyük bir engel ve iki devletli çözüm için ciddi bir tehdit olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “İsviçre, İsrail hükümetine kararını iptal etme ve yerleşimleri durdurma çağrısında bulunuyor.” ifadeleri kullanıldı.

BM Cenevre Ofisi’nden ise BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, AA’ya yaptığı açıklamada, geçen ay BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin’in konuya ilişkin İsrail’i eleştiren açıklamasının aynen geçerli olduğunu söyledi.

Shamdasani, “İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı 2 bin 500 konutun inşasına onay vermesi, açıkçası bizim derin endişe duyduğumuz bir konu.” dedi.

BM Yüksek Komiseri Hüseyin, söz konusu açıklamada, Filistinli özel mülk sahiplerinin izni olmadan Yahudi yerleşim birimlerinin inşa edilmesinin önünü açacak yasa tasarısının uluslararası hukukun ihlali anlamına geleceğini ifade etmişti.

“Kanun yapıcıları, yürürlülüğe girmesi halinde çok kapsamlı sonuçlar doğuracak ve İsrail’in dünyadaki itibarına ciddi şekilde zarar verecek söz konusu yasa tasarısına verdikleri destek konusunda yeniden düşünmeye davet ediyorum.” ifadelerini kullanan Hüseyin, yasa tasarısının geçmesi durumunda Batı Şeria’nın coğrafi yapısına büyük etkileri olacağı uyarısında bulunmuştu.

Hüseyin, Yahudi yerleşim birimlerini meşrulaştıracak tasarıyı İsrail Parlamentosundan geçirme çabalarından derin endişe duyduğunun altını çizerek, bunun Filistinlilerin geçim kaynaklarından mahrum olması anlamına geleceğini kaydetmişti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?