İSTANBUL (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) iş adamları yapılanması kapsamında faaliyet yürüten Florya İş Adamları Derneği'ne (FİADER) ilişkin, aralarında iş adamları ile bunlardan toplanan “himmeti ” zimmetine geçirdiği iddia edilen kişiyi yaralayan ve bu suça azmettirenlerin de dahil olduğu 4'ü tutuklu 2'si firari 36 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yapılan duruşmaya, 4'ü tutuklu 28 sanık ile avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Ergün Erdoğdu, düğünü dolayısıyla altın almak istediği kuyumcu aracılığıyla FETÖ ile tanıştığını söyledi.
Maddi sıkıntıları nedeniyle “Fuat ” isimli kuyumcudan 10 bin liralık altın alıp düğünden sonra geri getirmeyi teklif ettiğini, kuyumcunun da bunu kabul ettiğini anlatan Erdoğdu, şöyle konuştu:
“Sağolsun kabul etti. Bu vesileyle arkadaşlığımız oldu. Sonraki süreçte ara ara ziyaretine gittim. 2012 yılında bir kızım oldu, kurban kesmek istiyordum. Beni Florya'da bir eğitim yerine götürdü. 'Burada Kur'an dersleri veriliyor.' dedi. Oraya kurban bağışı yaptım. Sonrasında evine gittik, playstation oynarken eve 4-5 kişi geldi, Kur'an sohbeti yapıldı. Bana ara sıra bu sohbetlere gelmemi tavsiye etti. Ben de katılmaya başladım, manevi duygularım güçlendi, güzel oldu. ”
Mahkeme Başkanı'nın sohbetlerin içeriğinin ne olduğunu sorduğu sanık Erdoğdu, “Hazreti Muhammed’in hayatı, evlilikteki sorunlarla ilgili tavsiyelere ilişkin konular anlatılıyordu. ” dedi.
– “Buraya insanları getir, denildi amcamı götürdüm ”
Karşılıksız şekilde “himmet ” vermediğini anlatan Erdoğdu, böyle bir talepte bulunulduğunu ancak maddi imkansızlık nedeniyle bunu yapmadığını öne sürdü.
Erdoğdu, “Sen artık mütevellisin, sen de insanlar getir. ” denilmesi üzerine amcasını götürdüğünü anlatarak, “Bana, 'Bu iyi ama bize esnaf getir.' dedikleri zaman olayı anladım, soğudum. Sohbetleri bıraktım. ” iddiasına bulundu.
Sohbete katıldığı kişilerle normal mesajlaşma üzerinden haberleştiklerini ifade eden tutuksuz sanık Erdoğdu, bir süre de FETÖ'nün gizli haberleşme uygulamaları arasında yer alan “Coco “yu kullandığını söyledi.
Sanık Erdoğdu, 2013-2014 aralığında gittiği sohbet toplantılarını FETÖ'nün organize ettiği kanaatine darbe girişiminden sonra vardığını savundu.
Tutuksuz sanıklardan Gürkan Şenol da bir bankanın pazarlama biriminde çalıştığını ve bir müşterinin vasıtasıyla umreye gittiğini anlatarak, umreye gittiği kafilede, buradaki bazı sanıkların da bulunduğunu aktardı.
Mahkeme Başkanı'nın, iddianamede şüpheli olarak görünen 2 bin liralık havaleyi ne amaçla yaptığını sorması üzerine Şenol, “Arkadaşlarımızdan Mahmut Yazıcı'nın çocuğu olmuştu, Sönmez Aydın ise yeni evlenmişti. Onun için havale yapmıştım. ” dedi.
Araştırmalar sonucunda Mahmut Yazıcı'nın havale öncesi ve sonrasında bir çocuğunun doğmadığının belirtilmesi üzerine Gürkan Şenol, doğumun üzerinden biraz zaman geçtiğini söyledi.
Tutuksuz sanıklardan Hikmet Gayretli de Florya'da oturduğunu, tekstil işi yaptığını ve bu nedenle FİADER'e üye olduğunu belirterek, “Birkaç kez derneğe gittim ancak çok faydalı olmadığını anladığımdan 2014 Ocak ayında istifa ettim. 17-25 Aralık'tan sonra kafama yatmayan bir döneme girdim ve bu yapıyla her yerden bağlantımı kestim. Çok uzun zaman önce bir kez yurt dışında kurban kesilecekmiş diye kurban bağışı yaptım. ” diye konuştu.
Tutuksuz sanık Muhammet Teke, üniversiteden mezun olduktan sonra matbaası olan babasının yanında işe başladığını, iş ortamı kazanmak için FİADER'e üye olduğunu savunarak, kimseyi bu derneğe üye yapmadığını anlattı.
Dernekten yaklaşık 10 ay sonra ayrıldığını ifade eden Teke, “Derdim ticaret yapmaktı. İddianamede, bir iş yerinden elde edilen 20 kişilik bir listede adım bulunduğu, adımın yanında ‘vacip’ yazılarak artı işareti konulduğu yazılmış. Listenin bulunduğu iş yerine hiç gitmedim. Kimseye de para vermedim. ” ifadelerini kullandı.
Duruşmaya diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor.
– İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Ercan Devrim tarafından hazırlanan iddianamede, örgütün iş adamları yapılanmasına yönelik faaliyet gösteren FİADER'in çalışmaları ile yine örgütün çatı kuruluşlarından Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'na (TUSKON) ilişkin bilgiler yer alıyor.
FETÖ'nün yapısı ve eylemlerinin kısaca anlatıldığı iddianamede, örgütün mali yapısına ve himmetlerin nasıl ve ne şekilde toplandığına da değinilerek, bir ihbarda FETÖ/PDY faaliyetleri için FİADER üyeleri tarafından ''himmet, bağış'' adı altında para toplandığı ve toplantılar yapıldığının, söz konusu derneğin TUSKON'a bağlı olduğunun bildirilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı kaydediliyor.
Söz konusu adrese ve ve şahıslara yönelik arama ve inceleme çalışmalarının başladığı aktarılan iddianamede, toplanan ''himmet''leri zimmetine geçirdiği iddia edilen mağdur Volkan Savaş'ın da ifadesine yer veriliyor.
Savaş, ifadesinde FİADER'e üye olduğunu, burada tanıdığı şahıslar arasında ticaret yaptığını ve aralarında alacak verecek meselesi bulunduğunu, aldığı paralardan 500 bin doları hakkında FETÖ'den yakalama kararı bulunan Oğuz Küçükzengin'e “himmet ” adı altında verdiğini iddia ederek, ''Paranın bir kısmını da ödeyemediğini, kendilerinden para alan şahısların cemaat içinde olduklarını, paraları kar payı alacakları vaadiyle verdiklerini, kendisinin de yıllardır cemaatin içinde olduğunu, bu nedenle de şüpheli Çağrı Koçak'ın vurdurtma olayını cemaat içindeki imamlardan fetva alarak yaptığına kesinlikle inandığını'' öne sürdü.
İddianamede, Savaş'ın Küçükçekmece'deki evine adam gönderip lüks aracına örgüt adına el konulduğu, kalan parayı ödemesi hususunda sanık Koçak tarafından tehdit edildiği belirtilerek, söz konusu para ödenemeyince hakkında örgüt yöneticiliğinden yakalama kararı bulunan Oğuz Küçükzengin tarafından Volkan Savaş'ın vurulması için talimat verildiği, talimatın Çağrı Koçak tarafından ''tetikçilere'' iletildiği ve mağdur Savaş'ın 19 Şubat 2016'da baldırından ve karın boşluğundan silahla vurulduğu anlatılıyor.
– FİADER üyesi şüpheliler
İddiananmede, sanıklar Adem Kaptan, Ahmet Çala, Ahmet Gayretli, Ahmet Uluçay, Ahmet Kasım Değerli, Alper Meral, Aytaç Erdem, Baki Köseliören, Elif Köseliören, Emin Ali Safoğlu, Ercan Sarıbıyık, Ergün Erdoğdu, Gökhan Şenoğlu, Hasan Çubukcu, Hikmet Gayretli, İmran Erdönmez, Mehmet Çetinkaya, Muhammed Yahşi, Muhammet Kasımoğlu, Muhammet Teke, Murat Toplu, Mustafa Toptaş, Naci Mustafa Can, Özgür Koç, Sami Kızılaslan, Selçuk Karakaya, Selim Nakiboğlu, Sönmez Aydın ile “mağdur-sanık ” sıfatıyla yer alan Mahmut Yazıcı hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, mağdur Volkan Savaş'ın vurulması talimatını ilettiği belirtilen Çağrı Koçak'ın, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''kasten yaralamak'' ve ''silahla tehdit ettirmeye azmettirme'' suçlarından 12 yıldan 26,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Savaş'ın vurulmasına ilişkin azmettirildiği iddia edilen sanık Turgay Yazıcı ve firari sanık Engin Açar'ın, ''nitelikli yağma'' ve ''ateşli silahlar kanununa muhalefet'' suçlarından 21 yıldan 33 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, eyleme katılan diğer sanıklar Erdoğan Demir ve Zülfükar Zirek'in ''nitelikli yağma'' suçundan 20 yıldan 30 yıla kadar, sanıklar Metin Ergül ve Tarık Tanrıverdi'nin ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek'' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmaları öngörülüyor.
