Enerjiye “Brexit” etkisi

ANKARA (AA) – ZEYNEP BEYZA KILIÇ – Avrupa Birliği (AB) üyeliğine ilişkin referandumda, Birleşik Krallık’ın birlikten ayrılması yönünde karar çıkması olasılığı, enerji sektöründe oluşacak etkiler ve şimdiye kadar AB ile ortak geliştirilen proje ve politikalara yönelik soru işaretlerini gündeme getirdi.

Birleşik Krallık’ta AB referandumu yarın yapılacak ve seçmenlere, “Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB’den ayrılmalı mı?” sorusu yöneltilecek.

Uzmanlar, Brexit’in enerji açısından doğuracağı olası sonuçları, AA muhabirine değerlendirdi.

Londra’daki Energy Aspects araştırma merkezinin jeopolitika uzmanı Richard Mallinson, Birleşik Krallık’ın, üyelikten çıkması halinde enerji ve iklim değişikliğine yönelik AB’de aldığı kararlara bağlı kalmak zorunda olmayacağına işaret ederek, “Ülke bağımsız bir enerji stratejisi geliştirmek durumunda kalır. Yeni politikanın ve hedeflerin ne olacağına yönelik şu anda bir bilgi yok ve oylama sonrası ülke içinde oluşabilecek siyasi karmaşa sebebiyle de yeni yol haritasının açıklanması bir süre ertelenebilir.” dedi.

Karar sonrasında AB ve Birleşik Krallık’ın bir araya gelerek, atılacak adımı ve ülkenin AB ile olan ilişkisini netleştirmesi gerekeceğini ifade eden Mallinson, ülkenin AB’deki mevcut ve planlanan enerji projelerine devam edip edemeyeceğinin, bu projelere dahil olmak isteyip istemeyeceğine ve bundan sonra karşılıklı ne tür bir ilişki istediklerine göre değişeceğini belirtti.

– “Petrol fiyatları 40 doları görebilir”

Mallinson, herhangi bir ekonomik yavaşlama veya sterlinde devalüasyona gidilmesinin enerji talebi ve ticaret açısından kısmi etkileri olabileceğini, ama uzun vadede ülkenin enerji tedarik yollarında ve kaynaklarında çok büyük değişimler olmasını beklemediklerini dile getirdi.

Petrol fiyatlarının referandum sürecinde belirsizlikten dolayı dalgalandığına dikkati çeken Mallinson, “Birleşik Krallık oyunun çoğunu AB’den çıkmak yönünde kullanırsa, petrol fiyatları kısa bir süreliğine 40 dolarlar seviyesine kadar düşebilir. Sonrasında piyasalar sakinlemeye başladığında ve oylamanın asıl etkileri incelendiğinde, petrol fiyatlarında hafif yukarı yönlü hareketlenme görülebilir.” ifadesini kullandı.

– Şirketlerin iş kurmaları zorlaşacak

Andrews Kurth Hukuk Bürosu Dubai Ofisi Yönetici Ortağı ve Enerji Hukuku Uzmanı Hugh Fraser da petrol fiyatının ekonomik büyüme beklentisiyle ilişkili olduğuna işaret ederek, “Brexit birçok ekonomist tarafından hem ülke ekonomisi hem de AB geneli açısından olumsuz olarak yorumlanıyor. Ekonomiye yönelik güvenin azalması ister istemez petrol fiyatlarında aşağı yönlü bir baskı oluşturacaktır.” dedi.

Birleşik Krallık’ın AB’den çıkmasıyla, üye ülkelerle olan mevcut ve planlanan enerji projeleri ve Paris’teki Birleşmiş Milletler İklim Konferansı sonrası kabul edilen karbon salımı hedeflerindeki son duruma yönelik soru işaretleri oluşacağını anlatan Fraser, kanunen AB’nin gümrük, rekabet, tedarik ve iş kanunları uygulanabilirliğini yitireceğini ve teorik olarak AB şirketlerinin Birleşik Krallık’ta ve ülke şirketlerinin de AB’de iş kurmaları ve yürütmelerinin zorlaşacağını vurguladı.

Fraser, AB’den ayrılma kararının kısa vadede ülkenin ekonomik büyümesine olumsuz etkisi olacağını belirterek, “Ekonomik büyümenin olumsuz etkilenmesi, enerji talebinin zayıflamasına sebep olur ve enerji fiyatlarını düşürür. Uzun vadede ise enerji fiyatları ve talebine yönelik olumlu veya olumsuz öngörü yapmak şu anda mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

– Birleşik Krallık’ın AB enerjisindeki yeri

Birleşik Krallık, ülkesindeki elektrik fiyatlarını dengelemek ve AB’deki ortak enerji piyasasına dahil olmak için bazı üye ülkelerle kablo aracılığıyla elektrik bağlantı projeleri geliştirdi. Ülkenin, Fransa, Hollanda ve İrlanda ile toplam 4 gigavatlık kablo ile elektrik bağlantısı bulunuyor. Belçika, Norveç ve Danimarka ile proje çalışmaları devam ederken, ülke Fransa ve İrlanda ile de mevcut projelerinin kapasitelerini geliştirmeyi planlıyor.

AB’de kalmayı destekleyen İngiltere Enerji Bakanı Amber Rudd’a göre, AB’den ayrılma kararının oluşturacağı belirsiz süreç, ilk olarak bu bağlantı projelerini ve bunlar aracılığıyla elektrik alımını etkiler.

Londra merkezli Vivid Economics danışmanlık firmasının hesaplamasına göre ise ülkenin AB enerji piyasasından çıkması 2020 yılına kadar her yıl 708 milyon dolar kayba yol açabilir.

AB, 2030 yılına kadar toplu karbon emisyonunu yüzde 40 azaltmayı, yenilenebilir enerjinin payını da yüzde 27’ye yükseltmeyi hedefliyor. Birleşik Krallık ise karbon emisyonunu 2050 yılına kadar yüzde 80 azaltmak istiyor.

Geçen yıl yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği projelerine AB Avrupa Yatırım Bankası’nın (EIB) verdiği 3,6 milyar avro fonun yüzde 35’ini alan Birleşik Krallık, bankanın en büyük müşterisi oldu. Ülke ayrıca AB üyesi olduğu için bankanın halen 4 hissedarından birisi konumunda bulunuyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?