“Dünyanın en eski mutfağı” UNESCO yolunda

ŞANLIURFA (AA) – RAUF MALTAŞ – Tarihin başlangıç noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe'ye ev sahipliği yapan Şanlıurfa, gastronomi alanındaki lezzetlerini de “Dünyanın en eski mutfağı ” sloganıyla UNESCO'ya tescil ettirmek için son hazırlıklarını yapıyor.

Türkiye'nin lezzetleriyle öne çıkan kentlerinden Hatay ve Gaziantep'in gastronomi alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na alınmasının ardından, geçmişi asırlar öncesine dayanan pek çok yöresel lezzetiyle meşhur Şanlıurfa'da hazırlıklar son aşamaya geldi.

Envaiçeşit kebaptan yumurtalı köfteye, borani yemeğinden şıllık tatlısına kadar yaklaşık 400 civarında lezzet, kentteki konuk evleri ve butik otellerde yerli ve yabancı konuklara ikram ediliyor.

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, değişik kültürleri tanımak isteyenlerin ve farklı lezzetler arayanların son dönemde kenti sıkça ziyaret ettiğini söyledi.

UNESCO'nun en büyük kriterlerinden birinin kente has yöresel yemeklerin işletmelerde satışa sunulması olduğunu hatırlatan Çiftçi, başta belediyeye ait sosyal tesisler olmak üzere onlarca çeşit yemeğin turistlere ikram edildiğini belirtti.

Tarihin başlangıç noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe'ye ev sahipliği yapan şehri “Dünyanın en eski mutfağı ” sloganıyla UNESCO'ya hazırladıklarını vurgulayan Çiftçi, zengin mutfak kültürüne sahip olan kentin mutlaka bu özelliğini tescil ettireceğine inandığını dile getirdi.

– “Şanlıurfa mutfağı dünyaya açılacak ”

Nihat Çiftçi, kendine has özellikleri ve zengin yemek çeşitliliğine sahip Şanlıurfa mutfağını markalaştırmada kararlı olduklarını vurguladı.

Kent mutfağının marka haline gelmesi için şehrin enfes lezzetlerini dünya ile paylaşacaklarını anlatan Çiftçi, çeşitli medeniyetlere beşiklik eden kentin, aynı zamanda her damağa hitap eden bir mutfak kültürüne de sahip olduğunu ifade etti.

Çiftçi, dünyada eşine rastlanmayan lezzetleri şehri ziyaret eden herkese tattırmak istediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Şanlıurfa köklü bir mutfak kültürüne sahiptir. Bu mutfağı bizim yerli ve yabancı turistlere sunmamız lazım. Kültürümüzü, arkeolojik varlıklarımızı, inanç merkezlerimizi, mimarimizi, sokaklarımızı ve evlerimizi gelen konuklarımıza sunuyoruz. Buraya gelen turistlere bizim bir de iyi bir lezzet tattırmamız gerekiyor. Çünkü yüzyıllardır elimizde olan çok zengin bir mutfak kültürümüz var. Bunu da en iyi şekilde servis etmeye çalışıyoruz. Gastronomi anlamında 2014'te UNESCO'ya müracaatımız var, bazı standartlar isteniyor, bu standartları oluşturuyoruz. Kriterlerin çoğu tamamlandı, sosyal tesis noktasına geçtik. Hatay gastronomide UNESCO'ya girdi, Gaziantep UNESCO'ya girdi şimdi sıra Şanlıurfa ve Mardin'de. Bu iki şehrimiz de girecektir. Bu güzergahı gastronomi rotası olarak dünya turizmine açmamız önemli. Hatay'a gelen bir kişi, ardından Gaziantep'e, sonrasında Şanlıurfa'ya ve son durak olarak da Mardin'e giderek ülkemize has olan lezzetlerden istifade edebilmelidir. ”

– “Güzergahın en avantajı şehri ”

Gastronomi Turizmi Derneği Şube Başkanı Abdurrahman Acar da kentte gastronomi turlarına olan ilginin her geçen gün arttığını söyledi.

Kentin tarihin başlangıç noktası olması açısından da ayrı bir öneme sahip olduğunu anlatan Acar, “Şanlıurfa tüm insanlığın ana yurdu, bütün dünya Şanlıurfalıdır ” sloganıyla tarih ve turizm çalışmaları yaptıklarını dile getirdi.

UNESCO kriterlerinin tamamlanması için çeşitli projeler hazırladıklarını anlatan Acar, “Umuyoruz ki Şanlıurfa en kısa sürede hak ettiği gastronomi şehri unvanını elde edecektir. Şanlıurfa, inanç turizminde Balıklıgöl yerleşkesi, doğa turizminde Halfeti, tarih turizminde ise Göbeklitepe, gastronomi turizminde de eşsiz lezzetleriyle marka kenttir. Gastronomi turizmi anlamında Şanlıurfa, Hatay ve Gaziantep'e göre çok daha avantajlı. Çünkü kültürel ve tarihi zenginlik anlamında bölgenin lokomotifi durumundadır. Göbeklitepe'nin değeri uluslararası çapta zaten UNESCO tarafından tescillendi. Bu başlı başına büyük bir anlam ifade ediyor. ” diye konuştu.

– “Konuklarımız insanlarımızın sıcak yüzünü görüyor ”

Kentteki bir turizm ve seyahat acentesi sahibi olan Abdullatif Uyguner ise 3 yıldır özellikle gastronomi odaklı turlar düzenlediklerini belirtti.

Gastronomi Turizmi Derneği ile ortak çalışma yaptıklarını ifade eden Uyguner, “Turizmde gelecek yılın 'Göbeklitepe Yılı' ilan edilmesi de bizim için ayrı bir avantaj oldu. Son 3 aydır GAP gastronomi turları düzenledik ve faydasını gördük. Şu an da iyi bir talep var, ayın başındayız 3'er günlük 2 tur almış durumdayız. Bu gruplarımız sırf gastronomi amaçlı geliyor. Geçen ay Türkiye çapında büyük bir sendika bu kapsamda şehrimizde 4 günlük bir program yaptı. Gelen konuklarımız, lezzetlerimizi tadıyor, tarihimizi tanıyor ve daha da önemlisi bu coğrafyada olan insanlarımızın sıcak yüzünü görüyor. ” ifadelerini kullandı.

Butik otel işletmecilerinden Yeşim Ünveren de son bir yıldır yoğun şekilde gastronomi turları aldıklarını söyledi.

Turlarla gelenlere tamamen yöresel lezzetler ikram edildiğini anlatan Yıldız, “İstanbul, İzmir ve yurt dışından birçok ülkeden misafirlerimiz sırf gastronomi turu kapsamında şehrimize geliyor. Şanlıurfa'ya has olan yemekleri konuklarımıza ikram ediyoruz. ” şeklinde konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?