Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Muhtarlar Toplantısı

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kur seviyesinin geldiği noktanın ekonominin gerçeklerine uygun olmadığını belirterek, “Bu tabii olmayan yüksek kur, birilerine kazandırırken birilerine de kaybettiriyor. İçinden geçtiğimiz günler, ‘döviz alınacak’ değil ‘döviz satılacak’ günlerdir. Bunu özellikle söylemek istiyorum. Hiçbir kriz sürdürülebilir değildir. Ülkemize yönelik saldırılar da aynı şekilde ilanihaye devam edecek değildir.” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 33. Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en az terör meselesi kadar önemli önceliklerinden birinin de ekonomi olduğunu söyledi. 2013’ten bu yana arka arkaya yaşanan hadiseler, olaylar ve saldırılar nedeniyle ekonominin dinamiklerinde bir yorgunluk ortaya çıktığının görüldüğünü ifade eden Erdoğan, ekonominin can damarının istikrar ve güven ortamı olduğunun altını çizdi.

Erdoğan, Türkiye’nin istikrarına ve güvenliğine yönelik saldırılarla, ekonominin düzgün giden ritmini bozmanın, çarkları durdurmanın ve hatta kırmanın hedeflendiğine dikkati çekerek, şu ana kadar genel bir durgunluk ve yorgunluğun ötesinde kalıcı bir hasarın olmadığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatımız bu yıl itibarıyla yeniden toparlanmaya başladı. Dış ticaret açığımız giderek kapanıyor. Gerilemenin durduğu, göstergelerdeki okların yeniden yükselişe işaret ettiği bir döneme girdik.” diye konuştu.

Turizmin, yaşanan olaylardan etkilenen alanların başında geldiğine değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Sektörde, önce Rusya sonra terör olayları ile Avrupa tarafından ortaya çıkan kayıpların yakında sona ereceğini, bu sezondan itibaren yeniden yükselişin başlayacağını düşünüyorum. Döviz kurundaki artışın, ithal ham maddeye dayalı üretim yapan iş yerlerimizi sıkıntıya soktuğu bir gerçektir. Bu sıkıntı, zincirleme olarak tüm piyasayı etkiliyor. Döviz kuru üzerindeki spekülasyonların amacı da zaten budur. Kur seviyesinin geldiği yer, ekonominin gerçeklerine uygun değildir. Bu tabii olmayan yüksek kur, birilerine kazandırırken birilerine de kaybettiriyor.

Vatandaşlarından ricam, daha önce de bazı ricalarım oldu ve vatandaşlarım gerçekten bu işi sahiplendiler, ‘Yastıklarının altında varsa döviz, bunu Türk lirasına çevirin.’ dedik, sağolsun yüklendiler, Türk lirasına çevirdiler. ‘Kaybedenler tarafında benim vatandaşım yer almamalıdır.’ diyorum. İçinden geçtiğimiz günler, ‘döviz alınacak’ değil ‘döviz satılacak’ günlerdir, bunu özellikle söylemek istiyorum. Hiçbir kriz, sürdürülebilir değildir. Ülkemize yönelik saldırılar da aynı şekilde ilanihaye devam edecek değildir. Bunun bize olduğu kadar, bu saldırıları yönlendirenlere de giderek artan bir maliyeti vardır.”

– “Mücadele gücümüzün çok yüksek olduğunu gördüler”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem terörün yayılma eğilimi hem de ekonomik yönüyle ortaya çıkan bu maliyeti, hiçbir gücün uzun süre göze alamayacağına inandığını söyledi.

Türkiye’nin dayanma gücünün bir süredir sınandığının altını çizen Erdoğan, “Mücadele gücümüzün ve inancımızın çok yüksek olduğunu, birlik ve beraberliğimizin kolay kolay bozulamayacağını gördüler. Ben, milletimle iftihar ediyorum. Çünkü, bu birlik ve beraberlik, onların bütün hesaplarını bozdu ama ben olanlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Onlarda bu tür birlik ve beraberlik söz konusu değil. Özellikle Batı ülkelerinin en küçük bir terör eylemi veya ekonomik kriz karşısında nasıl büyük panik yaşadıklarının gayet iyi farkındayız.” diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tüm yatırımcılarımızdan, iş adamlarımızdan, esnafımızdan, sanatkarlarımızdan, vatandaşlarımızdan şunu rica ediyorum; lütfen elinizdeki tüm imkanları harekete geçirin, üretin, alın, satın, istihdam edin, yatırım yapın, piyasayı hareketlendirin. Başta kamu bankaları olmak üzere, lütfen faiz oranlarını düşürün. Faiz oranlarını düşürün ki yatırımcı, girişimci çok daha rahat bir şekilde yatırımını yapabilsin.

Çünkü, yatırım olursa üretim olacak, üretim olursa bu sıkıntılı süreç başarıyla atlatılacaktır. Çok kazanacaktın, biraz az kazan. Zaten, kendi paranla kazanmıyorsun ki vatandaşın sana gelip yatırdığı parayla kazanıyorsun. On kazanma, beş kazan. Yatırımcı da bu şekilde yatırımlarına devam etsin, genişlesin ve istihdam sağlasın. Ekonomideki dar boğazın içindeki en önemli sıkıntılardan birisi de Allah göstermesin, istihdamdaki, işsizlikte sıkıntı olacaktır. Biz bu işsizliğe de fırsat vermemeliyiz. Bu oranın süratle bir defa tek haneli rakama düşmesi lazım. Bunu, başarmamız gerekiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk sırada Merkez Bankası ve ardından kamu bankaları olmak üzere çalışma yapılarak bunun aşağı çekilmesi gerektiğini ifade etti.

“Türkiye’nin şu anki sorunu, paranın yokluğu değildir. Paranın, stabil hale geçmiş olmasıdır.” diyen Erdoğan, herkes birden alacağını tahsil etme, borcunu öteleme gayretine girdiğinde işin içinden hiç kimsenin çıkamayacağını belirtti. Erdoğan, “Herkes elindeki parayı piyasa sürdüğü zaman bu sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Hiç kimse ‘önümü göremiyorum’ lüksüne sahip değildir. Herkes, bir arkasındakinin önünü açarak, bu fedakarlığı yaparak, bu riski alarak ilk adımı atmalıdır. Kimse bu ilk adımı atmadığında, herkes yerinde sabit kaldığında işte şu anda olduğu gibi varlık içinde yokluk çekmeye mahkum oluruz.” dedi.

– “Devlet olarak, her alanda iş dünyamızın yanındayız”

Türkiye için, vatan için, millet için hep birlikte harekete geçilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İşimize dört elle sarılalım, kucaklayalım. Yapacağımız yatırım varsa hemen yarın ‘bismillah’ deyip işe koyulalım. Üretimimizi azaltmışsak, stoklarımızı bitirmişsek hemen yarın yeniden makineleri, tezgahları tam kapasite çalıştırmaya başlayalım. İptal ettiğimiz, iade ettiğimiz siparişleriniz varsa tedarikçilerimizle, müşterilerimizle temasa geçip derhal talebimizi yenileyelim. İçeride ve dışarıda yeni pazarlar bulmak için hemen çalışmaya başlayalım.

Bunları yaptığımızda 2017’nin gerçekten çok parlak bir yıl haline dönüştüğünü göreceğiz. Buna hepimizin ihtiyacı var. Devlet olarak, iş dünyamızın finanstan vergiye, istihdamdan ihracata kadar her alanda yanındayız, yanında olmayı da sürdürüceğiz. Muhtarlarımız olarak sizlerden bu mesajlarımı, milletimize ulaştırmanızı, herkesi bu yönde teşvik etmenizi özellikle rica ediyorum.”

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?