TBMM (AA) – CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, hukuk dünyasından çıkmış idam cezasını tartışmayı yersiz, anlamsız bulduklarını belirterek, “Bu tartışma Gülen’in iadesini engellemeye de dönüktür. İdam cezasını koyduğunuzda, FETÖ’yü size iade etmezler.” dedi.
Gök, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin, her gün yeni bir haberle sarsıldığını, Cumhuriyet Bayramı’nı kutladıkları, cumhuriyet coşkusunu yaşadıkları günün akşamında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a yönelik alçakça saldırının büyük bir üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.
Gök, Tezcan’a yapılan bu saldırının amacının, saldırganı kimin yüreklendirdiğinin, saldırıyı kimin planladığının, saldırganın arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasını, kamuoyu vicdanını rahatlatacak şekilde aydınlatılmasını istedi.
Tezcan’a yönelik saldırının, sıradan bir saldırının ötesinde, CHP başta olmak üzere tüm siyaset kurumuna sıkılmış bir kurşun olduğunu ifade eden Gök, iktidardan, saldırıyı yapan kişi ve arkasındaki güçlerle birlikte, biran önce olayın boyutlarını ortaya çıkarmasını beklediklerini vurguladı.
Sığınacakları tek limanın hukuk olduğunu, hukuk, adalet içinde olayların çözümlenmesini istediklerini dile getiren Gök, vatandaşlara itidal tavsiye etti. Gök, böyle alçak saldırıların her zaman ortaya çıkabileceğini, önemli olanın arkasındaki güçlerin bulunması olduğunu vurgulayarak, sağduyuyu yitirmeden, olayın üzüntüsünü birlikte aşarak, hukuka, adalete, birbirlerine sarılarak bu olayı çözümlemek zorunda olduklarını anlattı.
Gök, siyaset kurumuna yapılan bu saldırının, aynı zamanda Türkiye’de silahlanma çağrılarının yapıldığı döneme de denk geldiğine dikkati çekerek, bütün ülkeler yurttaşlarını silahtan arındırmaya çalışırken Türkiye’de silahlanma kampanyasının nereden çıktığını sordu.
Son çıkartılan KHK’nin 12. maddesinde silahlanmayı teşvik eden bir karar alındığını, silah ruhsatı iptal edilenlerin 3 bin lira ödeyerek yeniden silahlanabildiğini anımsatan Gök, silah almanın, Türkiye’de dünyanın en kolay işi olduğunu öne sürdü. Gök, silahın yol açtığı sonuçları gördüklerini dile getirerek, “Bu şiddet kültürüdür, aymazlıktır. İleriyi görmeyen bir anlayış, silahlanmayı teşvik eden bir anlayış.Türkiye’de maganda teröründen dolayı çok canların yandığını iktidar görmüyor mu? Genel Başkan Yardımcısı’na saldırıyı görmüyor mu? Silah kullamayı teşvik edersen sorumluluğu da üstlenmek zorundasın.” dedi.
-“Demokrasi liginden düştü”
Gök, Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonu da değerlendirdi. Cumhuriyet ile yaşıt gazeteye yönelik, akıl almaz iddialara senaryo üretilerek yapılan bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını savunan Gök, bu operasyonun, iktidarın OHAL’i cadı avına dönüştürdüğünün çok açık kanıtı olduğunu öne sürdü.
Hukuki güvenliğin Türkiye’de kalmadığını, OHAL ve KHK’lerle Türkiye’nin artık demokrasi liginden düştüğünü iddia eden Gök, gazeteye yapılan bu saldırının, Türkiye’de cumhuriyetçilere, laik cumhuriyete, basın özgürlüğünü savunanlara ağır bir saldırı olduğunu savundu.
Gök, iddiaların hiçbirinin mesnetinin olmadığını, Cumhuriyet gazetesine kayyum atanacağının anlaşıldığını, böylece gazetenin sesinin kısılmasının amaçlandığını ileri sürerek, aynı zamanda Cumhuriyeti savunanların da sesinin kısılmak istendiğini belirtti. Gök, gözaltındakilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.
-“Skandal bir söz”
Başbakan Binali Yıldırım’ın, başkanlık gelmezse Türkiye’nin bölüneceğine yönelik açıklamalarına işaret eden Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi karpuz gibi zaten böldüler, kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar. Başbakan, bu sözleriyle ne demek istiyor? Tartışmanın içeriği bellli değil, varsa yoksa başkanlık. Başkanlığa giden yolu döşemek için Cumhuriyet’e ağır bir darbe indiriliyor, muhalif sesler duyulmasın amaçlanan bu. Cumhuriyet gazetesine dönük bu saldırı, cadı avı sona erdirilmelidir. FETÖ’nün silahla yapamadığını AKP iktidarı, KHK’ler ile yapıyor. Darbe başarılı olsaydı neler olacaksa Türkiye’de hepsi yapılıyor.
‘Başkanlık olmazsa Türkiye bölünür’ sözü, bir skandaldır. Bir başbakan, elindeki yetkiyi, gücü bilmeden, ‘Ben başbakanım ama ülkeyi yönetemiyorum, bir baş lazım, beni idare edecek biri olacak, ben de yaverlik yapacağım.’ diyor. Niye Türkiye bölünecekmiş, 140 yıldan beri Türkiye parlamenter sistemi yürütüyor. Hangi başkanlık, AKP’lilerin dahil bilmediği bir kavram tartışıyoruz. Ne murat ediyorsunuz, varsa yoksa Erdoğan başkan olsun. Başbakan’ın acizliğini tartışacağız. Sen başbakan değil misin; kendisinin başbakan olduğunu farz etmeyen, bir gölge başbakanımız var. Elinde her türlü yetkiyle yönetme şansı olan bir Başbakan çıkıyor, ‘başkanlık olmazsa Türkiye bölünür’ diyor. Böyle bir söz talihsizdir, bir başbakan ancak bu kadar kutuplaştırır, kendisini itibarsızlaştırır. Bütün itibarını ayaklar altına alan bir açıklama yapmıştır. ”
-“Ağır hakaret”
CHP Grup Başkanvekili Gök, son çıkan iki KHK’yi değerlendirdiği konuşmasında, bu KHK’lerde Türkiye açısından çok sıkıntılı maddeler bulunduğunu öne sürdü.
Dış dünyanın Türkiye’yi ibretle izlediğini, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri bulunduğunu dile getiren Gök, rektörlük seçimleriyle ilgili düzenlemeyi eleştirdi. Bu düzenlemenin daha önce TBMM Genel Kuruluna bir önergeyle geldiğini, itirazları üzerine daha sonra iktidarın bu önergeyi geri çektiğini anımsatan Gök, “Böyle bir tablo TBMM’nin onurunu zedeliyor, Mecliste yapamadığını KHK’lerle yapmaya çalışan bir anlayış. Milletvekillerine, Meclis’e yapılmış bir saldırı, ağır hakaret. Mert olun. Meclis’te geri çekeceksin, sonra KHK’ler içine koyacaksın.” diye konuştu.
Gök, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın tutuklanmasına ilişkin bir soru üzerine, seçimle gelenin, seçimle gitme ilkesini benimsediklerini belirtti. Gök, Türkiye’de terörün önlenmesi açısından bütün siyasetçilere önemli görev düştüğüne dikkati çekerek, bu tutuklanmaları izlediklerini ancak dosyanın içeriğini tam bilmediklerini vurguladı.
İdam cezası tartışmalarına yönelik bir soru üzerine Gök, AK Parti’nin 2004’te anayasa ve ceza kanunlarından idamı kaldırdığını ifade etti. Hukuk dünyasından çıkmış bu tartışmayı yersiz, anlamsız bulduklarını belirten Gök, “İktidar partisi kendi değerlendirmelerini, başkalarına topu atmadan yapmak zorunda. Hukuk dünyasından çıkmış idamın, yeniden tartışılmasını uygun görmüyoruz. Bu tartışma Gülen’in iadesini engellemeye de dönüktür. Siz, FETÖ’den dışarıya kaçmış, yargılanmasını istediğiniz kim varsa onları Türkiye’ye getirme şansından mahkum kalırsınız. Umarım hükümet bunun ayrımındadır. İdam cezasını koyduğunuzda, FETÖ’yü size iade etmezler. CHP olarak, FETÖ’nün Türkiye’ye iadesini istiyoruz, AKP ne istiyor?” diye sordu.
