Yıldırım, MKYK üyeleriyle iftarda bir araya geldi

ANKARA (AA) – AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye’nin birliğinden, beraberliğinden, toprak bütünlüğünden daha önemli bir şey yoktur. Hiçbir anlaşma, hiçbir kolaylık, Avrupa’nın bize sağlayacağı vizeyle ilgili muafiyet asla ve asla terörle mücadele konusundaki kararlılığımızla müzakere konusu yapılamaz, pazarlık konusu yapılamaz.” dedi.

Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi’nde, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleriyle iftarda bir araya geldi.

Başbakan Yıldırım, iftarın ardından yaptığı konuşmada, AK Parti’nin 14 Ağustos 2001’de yola çıkarken, AK Parti’nin kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” sözünü anımsattı.

Milletin kısa süre içerisinde kendilerine güvenerek, 3 Kasım seçimlerinde AK Parti’yi tek başına iş başına getirdiğini belirten Yıldırım, “Buradan Türkiye’nin değişimine, dönüşümüne vesile olan Erdemliler Hareketi’ni başlatan kurucumuz, liderimiz, Türkiye sevdalısı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a selam ve saygılarımızı gönderiyoruz. Onun yol arkadaşları olarak bize bıraktığı bu emaneti, AK Parti’yi daha da ileriye götürmek, milletimizin 2023 hedeflerini ve daha ilerisindeki beklentilerini karşılamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü Türkiye’de AK Parti’den başka umut yok.” ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım, “AK Parti’nin geldiği noktada maalesef siyasi muhaliflerimiz ülke meselelerine çözüm üretemiyorlar veya böyle bir sorumluluğu almaya cesaret edemiyorlar. O yüzden de bizim yükümüz iki kat artıyor, sorumluluğumuzun farkındayız ama biz büyük bir grubuz, biz milletin sesine kulak veren bir grubuz, biz buyurgan bir parti değiliz.” diye konuştu.

– “İktidara gelince, geldiğimiz yeri unutmadık”

Kendilerinin geçmiş eski siyasetin özelliklerini değiştiren, ezber bozan bir siyaset anlayışıyla, halkın içinden geldiklerini anlatan Yıldırım, “Halkın içinden geldik ama iktidara gelince geldiğimiz yeri unutmadık. O gün de halkla beraberdik, bugün de hak ile hakla beraber olmaya devam ediyoruz. AK Parti’yi farklı kılan da bu. Bu yüzden de milletimiz bize sürekli her seçimde desteğini artıra artıra bugünlere geldik. Elhamdülillah, Türkiye’nin içinde bulunduğu zor şartlarda AK Parti gibi bir sigortası var ve biz de bir yandan çevremizdeki yaşanan insanlık dramını ortadan kaldırmak, bir yandan da ülkemizin ve milletimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için var gücümüzle çalışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, “Bir şey söyledik, ‘Bundan böyle bulunduğumuz bölgeden dolayı, bölgedeki sorumluluğumuzdan dolayı, dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız.’ Bu yönde güzel gelişmeler oluyor, olmaya devam edecek.” dedi.

– “Türkiye’yi kampanyasının tam merkezine koydu”

İngiltere’de, Avrupa Birliği içerisinde kalıp kalmama konusunda bir referandum yapıldığını anımsatan Yıldırım, referandumla ilgili çok sert kampanyalar yürütüldüğünü ve bir milletvekilinin de hayatını kaybettiğini ifade etti.

Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ve ne yazık ki İngiltere gibi NATO’da müttefikimiz olan bir ülkenin Başbakanı, sadece referandumda ‘Evet’ oylarını artırabilmek adına, Türkiye’yi kampanyasının tam merkezine koydu. Abuk sabuk laflar etti, ‘Türkiye 3 bin yılda Avrupa Birliği’ne giremez.’ vesaire gibi laflar etti. Doğrusu bu millet olarak bizi üzdü, canımızı da sıktı ama İngiltere’nin seçmenleri onun söylediği lafları hiç itibara almadı, onun söylediğinin tersine karar verdi. Bir anlamda kendi iradelerini ortaya koydular, bir anlamda da Türkiye’nin Sayın Cameron’ın düşündüğü gibi bir millet olmadığını da teyit etmiş oldular.”

“Bu referandumun asıl muhatabı olan Avrupa Birliği’nin buradan çok önemli dersler çıkarması gerekiyor.” ifadesini kullanan Yıldırım, şunları söyledi:

“Çıkarılacak derslerden bir tanesi İngiltere gibi birliğin çok önemli bir üyesinin neden bu noktaya geldiğinin derinlemesine incelenmesi gereği ortaya çıkıyor. Avrupa Birliği son zamanlarda kucaklayıcı ve kuşatıcı olmak yerine, duvarlarını tahkim ederek, kendi içinde kapanma yolunu tercih etmiştir. Bölgede yaşanan mülteci dramında gördüğümüz manzara budur. Bölgede milyonlara sahip çıkan, kucak açan ülke Türkiye’dir. Avrupalılar maalesef burada da sınıfta kalmıştır, duyarsız davranmışlardır. Göstermelik birkaç şey yapmak asla ve asla gerçekleri değiştirmez. On binlerin yüz binlerin Akdeniz’de ölüm kalım mücadelesini kaybetmelerinin önüne geçemez.”

– “Kucakladıkları o terör örgütü onları da perişan edecek”

Türkiye’nin, Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu 64. Hükümet döneminde Avrupa Birliği ile bir anlaşma yaptığını anımsatan Yıldırım, anlaşma içeriğinde geri kabul anlaşması, vize muafiyetinin ekimden haziran sonuna çekilmesi ve mülteciler nedeniyle Türkiye’nin üstlendiği mali yükün hafifletilmesinin bulunduğunu anımsattı.

Başbakan Yıldırım, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“Ne yazık ki Avrupa bir kez daha samimiyet sınavını geçemedi. Biz geri kabul anlaşması çerçevesinde aldığımız tedbirlerle hemen hemen Avrupa’ya denizden göçü neredeyse bitirdik ve yine geri kabul anlaşmasına göre üçüncü ülkelerle ilgili kabullerimizi de yerine getirdik, vecibelerimizi. Gel gör ki Avrupa Birliği birçok yasal düzenlemeyi de yapmamıza rağmen, gün yaklaştığı zaman başladılar yeni şartlar ortaya sürmeye. ‘Türkiye’de teröristlere çok sert muamele yapılıyor, onlara biraz daha şefkatli davranacak yasal düzenlemeler yapın.’ gibi abuk sabuk laflar etmeye başladılar. Neyin pahasına? Vize kolaylığı sağlayacaklarmış.”

“Türkiye’nin birliğinden, beraberliğinden, toprak bütünlüğünden daha önemli bir şey yoktur.” diyen Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

“Hiçbir anlaşma, hiçbir kolaylık, Avrupa’nın bize sağlayacağı vizeyle ilgili muafiyet asla ve asla terörle mücadele konusundaki kararlılığımızla müzakere konusu yapılamaz, pazarlık konusu yapılamaz. Avrupalı dostlarımız artık gerçeği görmelidir. Ya Türkiye’yi dinleyecekler, Türkiye’nin sesine kulak verecekler ya da Türkiye’nin birliğine, dirliğine karşı mücadele eden bölücü terör örgütünün elemanlarının manipülasyonuna boyun eğecekler. Bir adım sonra göz kırptıkları, kucakladıkları o terör örgütü onları da perişan edecek. Bunu da buradan bugün söylüyoruz. Yarın geç olabilir. Sizin bu uyguladığınız tutarsız politikalar yarın güvenlik sorunu olarak önünüze gelecek o zaman yine sizin yanınızda olan ülke Türkiye olacak.”

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?