İSTANBUL (AA) – UĞUR ÇİL – Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Genel Müdürü Büyükelçi Burak Akçapar, Türkiye’nin uluslararası arabuluculuk konusundaki çabalarıyla öncü bir ülke olduğunu belirterek, “Türkiye’nin çok geniş bir barış gündemi var. Sorunların çözümü için girişimci ve insani bir dış politikayla, gerektiğinde inisiyatif almaktan çekinmeden devreye giren bir ülke. Türkiye bunları yaparken de aynı zamanda insana sahip çıkan bir ülke.” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Genel Müdürü Büyükelçi Akçapar, 4. İstanbul Arabuluculuk Konferansı sonrasında Türkiye’nin arabuluculuk konusundaki çaba ve faaliyetleri hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Akçapar, Türkiye’nin arabuluculuk faaliyetlerine 2010 yılında Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde hayata geçirilen “Barış için Arabuluculuk” girişimiyle başladığını hatırlatarak, Türkiye’nin hem BM’de hem de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda (AGİT) “Arabuluculuk Dostlar Grubu”nun kurduğunu ve iki grup içerisinde de eş başkan olduğunu kaydetti.
Bu iki grubun dünyada oldukça sınırlı durumda olan arabuluculuk faaliyetlerinin bir kavramsal temel üzerinde birleştiren bir işleve sahip olduğuna dikkati çeken Akçapar, “Arabuluculuk alanında çok önemli bir boşluk vardı ve bu Arabuluculuk Dostlar Grubu bu açığı dolduruyor.” diye konuştu.
Akçapar, bu çerçevedeki faaliyetler sonucunda dört BM Genel Kurulu (BMGK) kararının kabul edildiğinin altını çizerek, “Bu kararlar ülkelerin üzerinde anlaşabilecekleri ortak platformu yansıtıyor ve bir çerçeve çiziyor.” ifadelerini kullandı.
Arabuluculuğun nasıl yapılması gerektiğini ortaya koyan ve bu konuda standartlar oluşturan bir rehberin yayımlandığının altını çizen Akçapar, arabuluculuğun daha öncesinde kuralları, standartları, çerçevesi ve içeriğinin çok belirlenmemiş bir alan olduğunu ifade etti.
– “Türkiye arabuluculuk konusunda öncü bir ülke”
Akçapar, Türkiye’nin eş başkanı olduğu grup sayesinde BMGK’nın ve diğer bütün ülkelerin desteğini alarak arabuluculuk çalışmalarını yürüttüğünü dile getirerek, “Türkiye, uluslararası anlamdaki arabuluculuk konusunun çerçevesinin oluşmasında öncü bir ülkedir.” dedi.
Türkiye’nin bu alandaki faaliyetleriyle arabuluculuğun uluslararası anlamda gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğine dikkati çeken Akçapar, BMGK çerçevesinde her sene düzenlenen bakanlar toplantısının bu sene Türkiye’nin ev sahipliğinde ABD’nin New York kentinde düzenleneceğini kaydetti.
Akçapar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Türkiye’nin arabuluculuk alanındaki çabalarına dikkati çektiğini hatırlatarak, “Dünyanın barış gündemine ihtiyaç duyduğu söylemiyle seçilen BM Genel Sekreteri Guterres, arabulucuğu bu barış gündeminin çok önemli unsurlarından birisi olarak görüyor.” diye konuştu.
Guterres’in vizyonu ve Türkiye’nin Guterres seçilmeden önce oluşturduğu vizyonun uyum içinde olduğunun altını çizen Akçapar, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın ve Sayın Bakanımızın dünya çapında bir barış gündemi var.” ifadelerini kullandı.
– Türkiye’den yeni arabuluculuk konsepti
Akçapar, Türkiye’nin bu barış gündemine daha fazla yardım etme amacıyla bu sene yeni bir anlayış sunduğunu, bu anlayışla arabuluculuk metodunu ve uygulamasını zenginleştirerek daha etkin hale getirilmesinin hedeflendiğini söyledi.
“Bugün baktığınızda, İslam düşmanlığının ciddi bir gerginlik, huzursuzluk ve toplumsal çatışma riski taşıdığını ve hatta bunun fiili tezahürün giderek arttığını görüyoruz. Bu çok tehlikeli bir gelişme.” diye konuşan Akçapar, Türkiye’nin geliştirdiği yeni anlayışla dahili arabuluculuk uygulamalarında kullanılan metotları uluslararası alana taşımayı istediğini belirtti.
Akçapar, Türkiye’nin bu bağlamda gençlerin toplum içinde arabuluculuk yapabilmesi için daha ayrıntılı bir rehber yayınlanması fikrini desteklediğini, bu alanda bir sertifika programının hayata geçirilebileceğini dile getirerek, arabuluculuğun sadece ekonomik açıdan daha zayıf ülkelerde değil gelişmiş ülkelerde de uygulanabilecek bir hale gelmesinin gerektiğini ifade etti.
– “Türkiye’nin çok geniş bir barış gündemi var”
“Barışı küresel ve sürdürülebilir bir fenomen, bir olgu olarak yerleştirmek için elimizdeki her imkanı kullanmamız lazım.” diye konuşan Akçapar, arabuluculuğun her sorunu çözemeyeceğini ve sınırları olduğunu belirtti.
Akçapar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin çok geniş bir barış gündemi var. Sorunların çözümü için girişimci ve insani bir dış politikayla, gerektiğinde inisiyatif almaktan çekinmeden devreye giren bir ülke. Türkiye bunları yaparken de aynı zamanda insana sahip çıkan bir ülke. Biz bu yaklaşımımızın küresel arabuluculuk gündemi, uygulamalarını, teorisini geliştirmek açısından bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. 4. İstanbul Arabuluculuk Konferansı’nı da bu çerçevede düzenledik.”
Akçapar, bu konferansta elde edilen bulguların gelecek eylül ayında BMGK toplantısında Arabuluculuk Dostlar Grubu’nda paylaşılacağını belirterek, “Türkiye arabuluculuk konusundaki önemli bir boşluğu çok büyük bir enerji ve azimle dolduruyor.” dedi.
Uluslararası anlamda yeterli sayıda arabulucunun bulunmadığını ve bölgesel örgütlerin kapasitelerinin de geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Akçapar, Türkiye’nin barışçı çözüm konusundaki deneyimleriyle, bu çerçevedeki çalışmalarıyla şu ana kadar çok başarılı olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin arabuluculuk alanındaki faaliyetleriyle bir sinerji yarattığına dikkati çeken Akçapar, “Türkiye’nin itici bir güç olarak bulunduğu Arabuluculuk Dostlar Grubu’nun daha da genişlemesi ve güçlenmesiyle Türkiye’nin bu alandaki rolünün daha artacağını düşünüyoruz.” dedi.
