Türkiye İnovasyon Haftası İnovalig Ödül Töreni

İSTANBUL (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstedikleri kadar birliğimize, beraberliğimize, ekonomimize, sınırlarımıza saldırsınlar, istedikleri kadar tuzaklar kursunlar, bu tür operasyonlar sadece bizim hedeflerimize ulaşma azmimizi daha da perçinler, bizi mücadelemizde daha da güçlü kılar. Çünkü Türkiye artık her üflendiğinde her çelme takıldığında yere kapaklanan o eski Türkiye değildir. ” dedi.

İstanbul Kongre Merkezi'nde Türkiye İnovasyon Haftası İnovalig Ödül Töreni'nde konuşan Erdoğan, Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırana kadar hiç kimseye durmak. dinlenmek olmadığını belirtti.

Erdoğan, “Dünyaya ne kadar açılırsak, hedeflerimize o derece yaklaşırız. Her ne kadar birileri bizi kendi içimize kapanmaya zorluyorsa da bu tuzağa düşmeyeceğiz. Kendimiz için, evlatlarımızın geleceği ve umudunu bize bağlamış tüm dostlarımız için her alanda ülkemizi zirveye taşıyacağız. Bu millet bir asır önce doğudan batıdan, kuzeyden, güneyden ve hatta içeriden saldırıya uğradığı dönemde pes etmedi. Mücadeleyi bırakmadı ki şimdi ümitsizliğe düşsün. ” diyerek, göreve geldiklerinde savunma sanayindeki yerli üretimin yüzde 20 olduğunu ancak şu anda bu rakamın yüzde 68'e çıktığını dile getirdi.

Erdoğan, “Savunma sanayinde yüzde 68'i yakalamamış olsaydık, terörle mücadelede şu anda ulaştığımız başarıyı sağlayamazdık. Ama savunma sanayisinde bu güç bize terörle mücadelede başarıyı getirdi. ” ifadelerini kullanarak, şunları kaydetti:

“Terörle mücadelede bu başarı artarak devam ederken inşallah çok kısa zamanda da terörün belini bu ülkede kıracağız, buna inancımız tam. Mesele siyasi ve diplomatik güçse, bugün Türkiye bölgesinde ve dünyada sözüne en çok kulak verilen ülkelerin başında geliyor. Mesele ekonomik güçse, 17 yılda ülkemizi üç katından fazla büyütmeyi, ihracatını 4,5 katından fazla, turizmini 4 kata artırmayı başarmış bir ülkeyiz. Mesele askeri güç ve güvenlikse, dünyanın en tehlikeli, en eli kanlı terör örgütlerini yerle yeksan etmiş bir ülkeyiz. Mesele birlik ve beraberlikse, hamdolsun vesayetle mücadeleden darbe girişimlerine kadar her konuda, tek, tek yumruk olarak hareket eden bir milletiz.

Ecdadın çok daha kötü şartlarda, 600 yıllık bir cihan devletinin küllerinden yepyeni bir cumhuriyet kurmayı başardığı yerde, biz bu genç fidanı yeni bir çınara dönüştürmeyi haydi haydi başarırız, hiç bundan endişeniz olmasın. İstedikleri kadar birliğimize, beraberliğimize, ekonomimize, sınırlarımıza saldırsınlar, istedikleri kadar tuzaklar kursunlar, bu tür operasyonlar sadece bizim hedeflerimize ulaşma azmimizi daha da perçinler, bizi mücadelemizde daha da güçlü kılar. Çünkü Türkiye artık her üflendiğinde her çelme takıldığında yere kapaklanan o eski Türkiye değildir. ”

  • “Hani söz vermiştiniz 3 artı 3, 6 milyar avro bize ödeyecektiniz o ne oldu? “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan sonraki en büyük atılımını geçilen 17 yılda yaptığını dile getirerek, “Rahmetli Menderes ile demokrasinin, rahmetli Özal ile dışarıya açılmanın tadına varan ülkemiz, AK Parti iktidarlarıyla dünyayla rekabet edecek bir öz güvene kavuşmuştur. ” dedi.

Bugün diplomatlar ve iş adamları başta olmak üzere tüm vatandaşların, dünyanın her yerinde göğüslerini gererek ülkelerini temsil edebildiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Arkasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü hisseden her Türk vatandaşı hakkını aramaktan yeni girişimlere kadar tüm konularda kendini güvende hissediyor. Ülkemizin bu yükselişi, tarihi, siyasi ve ekonomik olarak rekabet içinde olduğumuz kesimleri elbette rahatsız ediyor. Tüm sorumluluklarını yerine getirdiği halde Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye yapılmamasının başka bir izahı olabilir mi? Neymiş, Avrupa Birliği'ne tam üye olmak için çok fazla büyükmüşüz. Yani şimdi bunlar böyle istiyor diye, bunların paşa keyfi öyle istiyor diye biz küçülelim mi? Herhalde ben boşuna en az 3 çocuk demiyorum. Daha büyüyeceğiz. Ne kadar büyürsek bilesiniz ki o kadar güçlü olacağız ve en büyük korkuları buradan geliyor. Bugün Avrupa ülkeleri hala huzur içinde yaşıyor olmalarını Türkiye'nin 4 milyon sığınmacıyı kendi topraklarında misafir etmesine borçludur.

Bizimle görüştükleri zaman 'Size çok teşekkür ediyoruz. Bu kadar mülteciyi misafir ediyorsunuz. Size ne kadar teşekkür etsek azdır.' Tamam iyi güzel de hani söz vermiştiniz 3 artı 3, 6 milyar avro bize ödeyecektiniz, o ne oldu? Bunlar dürüst değil, bunların hayatı yalan. Bunlar sözlerini yerine getirmese de biz Türkiye olarak şu ana kadar 35-36 milyar dolar burada harcama yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Bazıları burada rahatsızlık duyabilir. Duyarsa duysun. Gençler unutmayın, bizim medeniyetimiz ensar ve muhacir olayını çok iyi bilir. Dolayısıyla biz şu anda bombalardan, varil bombalarından kaçan bu insanlara kapılarımızı açarak ensar görevini yerine getirdik. Aynı durum bizim de başımıza gelebilirdi. Hamdolsun böyle bir şey yok. Ama biz bu görevi yerine getirmek suretiyle tüm insanlığa bir ders verdik. Hala bu dersi veriyoruz ve vereceğiz. ”

  • “Biz kaybeden olmayacağız, biz yine kazanan olacağız “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu unutmayın, biz kaybeden olmayacağız, biz yine kazanan olacağız. Bu bölgenin kazananı da yine biz olacağız. ” diyerek, Türkiye'nin Suriye topraklarını yeniden güvenli hale getirme çabalarına da destek bulamadıklarını aktardı.

“Geçenlerde bir Batılı yazar, hanımefendi onu söyledi, 'Hala Türkiye'ye niye çamur atıyorsunuz? Türkiye hiçbir Batı ülkesinin yapamadığını yaptı ve yapmaya devam ediyor.' The Times'da bu yazıyı kaleme aldı. ” ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hala kafalarında bir Türk baharı özlemi var. Halbuki onların baharlarının girdiği her yer kapkara kışa dönmüştür. İşte buyurun, Avrupa şehirleri cayır cayır yanmaya başladı. Buna rağmen hala Türkiye'deki sosyal fay hatlarını kaşımak isteyenler, önce kendi oturdukları zeminin çürüklüğüne bir baksınlar. Daha çok yanacaksınız. Seçim sonuçları üzerinden Türkiye'nin geleceğiyle ilgili siyaset mühendisliği hesaplarına girişenlerin bakacağı yer, bizim Rabia'mızdır. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarımız etrafında sıkı sıkıya kenetlenmiş olduğunu görmeyenlere her fırsatta bunu hatırlatmaya devam edeceğiz. ”

  • “Bu proje, tamamen Orta Doğu'yu karıştırma projesidir “

Erdoğan, Suriye'yi önce bataklık haline getirip, sonra da bundan şikayet edenlerin, Türkiye'nin sınırlarını bir terör koridoruyla kuşatmaya çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 yılın projesi diye bir şey çıkarıldığını hatırlatarak, “Bu ne biliyor musunuz? Bu proje, tamamen Orta Doğu'yu karıştırma projesidir. Böl, parçala, yut mantığının yeni bir jargonla uygulamasıdır. Türkiye olarak, biz buna da müsaade etmeyeceğiz. Suriye'de ülkemize yönelik hiçbir tehdide izin vermeyeceğiz. Münbiç ve Fırat'ın doğusu dahil tüm Suriye topraklarını buranın gerçek sahiplerine teslim edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ülkemizin savunma ihtiyaçlarına saygı durmayıp, yaptırım tehditleriyle bizi köşe sıkıştıracaklarını sananlara diyoruz ki, 'Türkiye ne Orta Doğu, ne Balkanlar ne de Güney Amerika'dır. Türkiye, binlerce yıllık devlet tecrübesi, muhteşem medeniyet geçmişi ve coğrafyasındaki bin yıllık hakimiyeti ve birikimiyle kimsenin yutamayacağı kadar büyük bir lokmadır. Bunu böyle biliniz. ” diye konuştu.

Türkiye'nin bağımsızlığına karşı yapılacak ekonomik ve siyasi her hamlenin başarısız kalmaya mahkum olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sonu ölüm de olsa mücadeleden korkmayan ve kaçmayan bir milleti küçük oyunlarla teslim alabileceklerini sananlara yanıldıklarını göstermeye her zaman hazırız. Çanakkale'den 15 Temmuz'a kadar bunu hep yaptık. Gazi Mustafa Kemal ile Çanakkale'de 'hey 15'li hey 15'li' diyoruz ya, 15'lilerle biz bunlara gereken dersi orada verdik mi? Verdik. Seyit Onbaşı'yla verdik mi? Verdik. Bugün çok daha farklı bir yerdeyiz. Bu milletin istiklaline ve istikbaline göz dikip de iflah olan kimse yoktur. Biz tüm imkanlarımız ve enerjimizle 2023 hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Hiç kimsenin bizi asıl gündemimizden kopartarak, kısır çekişmelerin, masa başında yazılmış senaryoların içine hapsetmesine izin veremeyeceğiz. İşte burada olduğu gibi hep üretimi, ihracatı, büyümeyi, gelişmeyi, kalkınmayı, inovasyonu, istihdamı, eğitimi, yatırımı, projeyi konuşacak ve bunları hayata geçireceğiz. Bu duygularla Türkiye İnovasyon Haftası'nın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu ülkenin geleceği için alın teri döken ve çaba sarf eden herkese şükranlarımı sunuyorum. ”

(Bitti) <br>

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?