“Türkiye için 8 madalya az”

ANKARA (AA) – BUĞRA ERSAVAŞ – Eski olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu milli güreşçi Ahmet Ayık, Rio Olimpiyat Oyunları’nda alınan 8 madalyanın kendisini sevindirdiğini ancak nüfusu 80 milyona dayanan Türkiye için az olduğunu söyledi.

Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olimpiyat oyunlarında alınan 8 madalyadan 5’inin güreşten geldiğini hatırlatarak, “Güreş, Türk sporunun lokomotifi, madalya depomuzdur. Bugüne kadar olimpiyatlarda alınan altın madalyaların 29’u güreşten geldi.” dedi.

Spora büyük önem veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk sporu adına çok önemli olduğunu belirten Ayık, “Böyle düşününce 8 madalya az, yine de buna şükürler olsun diyelim. Eski olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu olan, güreşe uzun yıllar hizmet etmiş biri olarak 8 madalyanın 5’inin güreşten gelmesi gurur verici. Camiaya ve emeği geçenlere teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.

Eski dönemlerde hocalarının ve ağabeylerinin 5 altın bile alınca “az” dediğini vurgulayan Ayık, “1960 Roma Olimpiyatları’nda 7 altın madalyayla güreşin sayesinde dünya sıralamasında altıncı sıraya oturduk. 1948 Londra Olimpiyatları’nda ise gümüşü ve bronzu saymadan 6 altın madalyayla yedinci sıradaydık. Son olimpiyatlarda ise 41. sıradayız. Tabii bu hepimizi üzmektedir ancak bizi bir şeylere teşvik etmeli.” diye konuştu.

– “Sivas’ın 3 olimpiyat altını olması gurur verici”

Ahmet Ayık, Türkiye’nin branşlaşması ve iyi hoca yetiştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, bunun başarılamaması durumunda ise yurt dışından getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Sporun her dalında iyi antrenörü ihtiyaç olduğunu söyleyen Ayık, güreşte de serbest stilde iyi hocalara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Taha Akgül’ün olimpiyatlarda çok başarılı bir performans sergilediğine değinen Ayık, şöyle devam etti:

“Taha’nın önce Türk olması ve Türkiye’ye olimpiyat altını getirmesi gurur verici. Sivaslıyım. Benim ardımdan Hamza Yerlikaya ve Taha Akgül’ün de olimpiyatlarda altın alması, bu da ayrıca gurur veriyor. Sivas’ın 3 olimpiyat altını olması gurur verici. Taha, olimpiyatlarda fevkalade güreş yaptı. Olimpiyatlarda maça çıkmadan peşin konuşmak yanlış olur ama ben Taha’nın şampiyon olacağını biliyordum. Açıkça kendisine söylemedik ama maçtan önce hep beraberdik. Taha, Alexander Karelin’in rekorunu kırabilecek kabiliyette bir adam.”

Taha’nın çok profesyonel ve efendi biri olduğunu ifade eden Ahmet Ayık, milli sporcunun kendisine iyi bakması, sporun kurallarına uyması ve çok çalışması halinde 2020 ve 2024 Olimpiyat Oyunları’ndan da altın madalyayla ayrılacağına inandığını söyledi.

Taha Akgül’ün rakiplerine bakınca milli sporcuyu yenebilecek kimseyi görmediğini belirten Ayık, “Taha, İranlı ile final yaptı. Daha fazla puan alabilirdi ama hiç gerek duymadı. Akıllıca maç yaptı ve yendi. Hiçbiri Taha’nın ayarında değil. En azından 7-8 sene Taha’ya rakip olacak kimseyi göremiyoruz. Güreşte (yer yarılır adam çıkar) diye bir laf vardır. Öyle bir mucize olmazsa Taha’yı 8-10 sene yenebilecek kimse yok.” şeklinde görüş belirtti.

– “Rıza 2020’de altın kazanacaktır”

Ayık, olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan Rıza Kayaalp ile ilgili düşüncelerini de açıklayarak, şunları söyledi:

“Rıza, rakibine şanssız yakalandı. Aradaki puan farkı açıldı ve 4-0 oldu. Onu da telafi etmek zor oldu. Çünkü karşısındaki 3 olimpiyat şampiyonluğu olan çok iyi biri. 2020’de Kübalı bırakır, bırakmasa da yaşlanır. Rıza, iyi çalışmaya devam ederse rakibini daha kolay yenecektir. Rıza’nın olimpiyat bronzu ve gümüşü var, sıra altına geldi. Diğer güreşçi arkadaşlar da görevini yaptı. Madalya alanlara da almaya çalışanlara da güreş adına, Türkiye adına teşekkür ederim.”

– UWW’deki görevini bırakıyor

Dünya Güreş Birliği’ndeki (UWW) görev süresinin dolduğunu ifade eden Ahmet Ayık, yeniden aday olmayacağını belirtti.

“Nasıl doğduğumuza inanıyorsak öleceğimize de inanıyoruz” diyen Ayık, şöyle konuştu:

“Bu görevin de bir gün biteceğini biliyordum. UWW’nin 2010’da Moskova’daki seçimlerinde ‘son seçimim’ diye karar aldım. Bunu, Sayın Bakanımıza, Sayın Genel Müdürümüze, zamanın federasyon başkanına ve UWW Başkanına da söyledim. Kararımı bugün değil eskiden vermiştim. Artık vereceğimi verdim, yapacağımı yaptım. Bu işi biraz da gençlere bırakmak lazım. 78 yaşında bir insanım, sağlıklıyım, iyiyim, görevimi de aksatmadan yapıyorum ama başlanan işi, yüzünün akıyla bitirmek lazım. Bitirme zamanının geldiğine inandım ve bırakıyorum.”

Ahmet Ayık, kendisinin yerine UWW için yeni bir aday gösterilmediğini aktararak, “Eski şampiyon güreşçilerden 3-4 kişiye ‘siz aday olun’ dedim ama kimse sıcak bakmadı. Zaten şu anda benim dışımda Rodika Maria Yakşi var. İkinci bir aday gösterilir mi bilmiyorum. Bundan sonra yakın mesafelere, hoşuma giden yerlere gider kendi imkanlarımla şampiyonaları izlerim. Şimdiye kadar katıldığım müsabakaların birçoğuna kendi imkanlarımla katıldım. UWW’nin görevlendirdiği ya da toplantı yaptığı yerlere resmi olarak çağrıldığım için onların imkanlarıyla katıldım.”

– Uluslararası arenada temsil

Ahmet Ayık, spor branşlarının uluslararası arenada temsil edilmesinin güzel bir şey olduğunu söyledi.

Uluslararası federasyonlarda görev almanın Türk sporuna katkı sağlayacağını vurgulayan Ayık, “Teknik kısımda olsun, yönetim kısmında olsun görev almak Türkiye açısından güzel bir şey. Hem orada Türkiye’yi temsil edecek, hem kendi bilgilerini oraya verecek, hem de oradan aldığın genel bilgileri de getirip ‘şöyle bir karar alındı, kurallar değişti’ diye Türk sporuna sunacaksın. Keşke uluslararası federasyonlarda bütün branşlardan insanlar olsa.” ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 62 yıllık bir spor hayatı bulunduğunu hatırlatan Ahmet Ayık, şunları kaydetti:

“56 yıldan bu yana ulusal ve uluslararası müsabakalar katıldım, aktif spor yaptım, antrenörlük, yöneticilik, vakıf kuruculuğu ve başkanlığı gibi sporun her yerinde hizmet verdim. Atletizm federasyonunda da futbol kulüplerinde de görev yaptım. Bundan sonra da spordan kopmam mümkün değil. Yaşadığımız sürece sporun içinde olacağız. Belki görevimiz olmayacak ama gidip izleyeceğiz. Gençlere yardımcı olacağız, onlara doğru yol göstereceğiz, (şöyle çalışın) diyeceğiz. Spor benim için tutku, yaşam tarzı, sporun dışında kalamam.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?