“Türkiye gelişmiş ülkeler arasında bir köprü”

İSTANBUL (AA) – ABDULSELAM DURDAK/YUNUS TÜRK – Oxford Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Adeel Malik, “Türkiye, Asya ve Avrupa'nın kesişim noktasındaki önemli bir ülke. Türkiye, Avrupa, Asya ve gelişmiş ülkeler arasında köprü niteliğinde ” dedi.

Malik, İbn Haldun Üniversitesi (İHU) tarafından düzenlenen sempozyumda AA muhabirinin küresel ekonomi ve Türkiye'nin küresel ekonomideki rolüne ilişkin sorularını yanıtladı.

Yıllık düzenlenen İbn Haldun Sempozyumu'nun bu sene ahlak, ekonomik kalkınma ve güç üzerine yoğunlaştığını aktaran Malik, bunun küresel ilişkilerde en merkezi mevzulardan biri olduğunu ve kapitalist sistemin işlevselliğinin azaldığını dile getirdi.

Türkiye’nin Asya ve Avrupa’nın kesişme noktasının tam kalbinde yer alan önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Malik, “Türkiye Avrupa, Asya ve gelişmiş ülkeler arasında köprü niteliği görüyor. ” yorumunu yaptı.

Adeel Malik, İstanbul’a geldiğinde yeni bir şehre geldiğinin hemen farkına vardığını belirterek, “Burada kapsayıcı bir kalkınma örneği görüyoruz. Gayrimenkul sektörüne çok yoğunlaşıldığı görülüyor ancak halen gelişmekte olan bir sektör. ” dedi.

  • “Yeni bir entelektüel söyleme ihtiyacımız var ”

Konferansın ilkesinin fikir özgürlüğü ve entelektüel bağımsızlık olmasının Orta Doğu’nun içinde bulunduğu durum açısından anlamlı olduğuna işaret eden Malik, şunları söyledi:

“Bugün en fazla ihtiyacımız olan şeylerden bir tanesi, özellikle bizim gibi krizlerin yaşandığı, gelişme kaydeden bölge olan Orta Doğu'da, ekonomik, siyasi ve kültürel krizlerin yeni bir düşünce ve bakış açısı ile çözüleceğidir. Bölgemizdeki sorunların üstesinden gelebilmek için bizim yeni bir entelektüel söyleme ihtiyacımız var. Sudan’da, Cezayir’de 2011 yılında, Arap Baharı’nda ortaya çıkan problemler tekrardan gün yüzüne çıkıyor. Yani halen problemlerimize kalıcı çözüm bulamadık. Ne entelektüel ne de diplomatik birikimlerimiz bu problemlere çözüm olmuş değil. ”

  • “Türkiye'nin önemi daha da hissediliyor ”

Malik, bu noktada Türkiye'nin öneminin çok fazla olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Bugün burada İbn Haldun'un ilkelerini, fikirlerini tartışabiliyoruz. Siyaseti nasıl yorumladığını, İslam dünyasında siyasi düzen çöküşün nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışıyoruz. Genç nesillerin ihtiyaçlarını karşılamayan bir siyasi düzenin çöküşü görülüyor. Bu açıdan baktığımızda Türkiye'nin önemi daha da hissediliyor. Türkiye’de olan fakat hiçbir Müslüman ülkesinde bulunmayan şey, en azından alternatif entelektüel bir ajanda oluşturulması için bir çaba.

Bunun diğer tüm Müslüman toplumlar için faydalı olacağına inanıyorum. Türkiye Arap Baharı'ndan önceki gibi siyaseti ve ekonomiyi kapsayıcı yeni bir entelektüel alternatif model sunuyor. Güneyden, doğudan, Anadolu’dan insanların bir araya gelmesiyle Türkiye'nin 20 yıldır elde ettiği tecrübe çok farklı. Bugün İstanbul’da gördüğünüz insanlar çeşitliliğini 20-30 sene öncesinde göremezdiniz. Bu, Türkiye'nin ekonomik kapsayıcılığını gösteriyor. Bu güç ne kadar sağlam temellere oturursa, Türkiye'nin uluslararası arenada ki rolü de o kadar artacak ve güçlenecektir. ”

Adeel Malik, dünya genelinde rekabetin arttığını ve Türkiye'nin de birçok fırsatları elde edebileceği çok kutuplu yeni bir düzene geçiş yapıldığını savundu.

  • “ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı iki taraf için de zararlı ”

Adeel Malik, ticaret savaşlarına da değindi. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının her iki taraf içinde aşırı derecede zararlı olabileceğini belirten Malik, şunları kaydetti:

“Bir şeyi tamamen kontrol etmeye çalışırsanız diğer taraf üzerindeki kontrolü kaybedersiniz. Örneğin İran üzerine yapılan yaptırımlar… Bunlar çok zararlı olabiliyor. İran ekonomisini cezalandırma bağlamında daha etkin olabiliyor. Ama aynı zamanda doların hegemonyasını ve küresel ekonomiyi tehlikeye sokuyor. ABD’nin bu tür bir ticaret politikası veya yaptırımlar yoluyla atılan adımlar, bir alanda etkisini gösterirken diğer bir alanda kontrolünü kaybettiriyor. Yani bir diğerinin ticaretteki statüsünü kontrol almaya çalışırsan, bu alandaki hegemonyanı da yitiriyorsun. Bu küresel ekonominin liderliğini ele almak için yapılan bir mücadele gibi görünüyor. ”

  • “Paylaştıkça kazanılan bir sisteme dünyanın ihtiyacı var “

Malik, küresel hegemonyaya sahip olanlara şimdi “meydan okunduğuna ” dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güce sahip olanların sistemi dağıtmadan gücü teslim etmeyeceğini hep beraber göreceğiz. Yeni aktörlerin ve yeni güçlerin ortaya çıkacağı bir düzeni hep beraber göreceğiz. Mevlana ve diğer sufi düşünürlerin de ifade ettiği, paylaştıkça kazanılan bir sisteme bugün dünyanın ihtiyacı var. Bu yeni sistem ile bir tarafın kazanmasının diğer tarafın kaybetmesine bağlayan sisteme alternatif olacaktır. ”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?