TBMM Genel Kurulu'nda, ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasına tepki

TBMM (AA) – AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin açıklaması hakkında "Uluslararası hukuk nezdinde de ulusal hukuk nezdinde de tarih önünde de bu kararlar, bu bildiriler yok hükmündedir, hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur." dedi.

Genel Kurul'da, grup başkanvekilleri, TBMM'de kabul edilen ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesini kınayan, reddeden ve yok hükmünde sayılmasını içeren bildiriye ilişkin yerlerinden söz alarak değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasının, tarihi gerçeklerden uzak ve Türk milletinin onur ve itibarına yönelik bir saldırı niteliği taşıdığına işaret etti. Dervişoğlu, "Gerçekler ortada ve arşivler açıkken mevsimsel siyasi sancılarla yapılan bu siyasi açıklamayı şiddetle kınıyor ve asla kabul etmiyoruz." diye konuştu.

ABD tarafından bu konunun uluslararası bir baskı aracına dönüştürülmek istendiğine işaret eden Dervişoğlu, "Biden, Ermeni Diasporası'nın tahakkümüne yenik düşmüş, tarihi hakikatleri siyasi çıkarlarına alet etme girişiminde bulunmuştur. Ancak tarihi gerçekleri siyasi saiklerle yeniden yazma gayretleri beyhude çırpınışlardır. Türk milletinin şanlı tarihi, ABD Başkanı Biden'ın gerçek dışı açıklamalarıyla lekelenmeyecek kadar temiz ve büyüktür. 'Soykırım' ifadesinin Biden tarafından kullanılmasının ülkelerimiz arasındaki ilişkilere ağır bir zarar vereceğine de şüphe yoktur. Türkiye'yi her fırsatta sözde soykırım yalanlarıyla suçlayan ABD ve Batılı ülkeler, eğer soykırım görmek istiyorlarsa dönsünler, başrolünde bulundukları emperyalizmin kanlı tarihine baksınlar." değerlendirmesinde bulundu.

– "Biden'ın açıklamaları, ayaklarımızın altındadır"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Türkiye ve Türk milletinin düşmanlarının her yıl 24 Nisan'da sözde soykırım yalanlarıyla karalama kampanyalarını devam ettirdiğini, asılsız ithamlarla yurda organize ve senkronize bir şekilde saldırdıklarını" ifade etti.

Sevr ve Mondros'la Türkiye'yi işgal hevesleri kursaklarında kalan emperyalist ülkelerin, Ermeni meselesini ve komitacılık yapan bazı Ermenileri piyon olarak kullandıklarını anlatan Akçay, bu sinsi emperyalist oyunun ilk kez sergilenmediğini ifade ederek tarihsel süreçte yaşananları aktardı.

1915 yılı olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının tarihi, hukuki ve akli bakımdan gerçek dışı olduğunu vurgulayan Akçay, "Soykırıma, yetkili mahkeme karar verir. Biden'ın 24 Nisan 2021'deki açıklamaları hukuk dışıdır, akıl dışıdır, hadsizcedir ve ayaklarımızın altındadır. ABD Başkanları, ABD'deki malum lobiler, kişiler ve kuruluşlar ile ülkemizdeki iş birlikçileri her yıl yaptığı açıklamalarla Türkiye'ye karşı nefret suçu işlemektedirler." diye konuştu.

Akçay, soykırımcıların Anadolu'da 518 bin, Karabağ'da 413 bin Müslüman Türk'ü katleden Hınçak, Taşnak çeteleri olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Soykırımcılar, tehcire tabi tutulan Ermeni sayısının 3,5 katından daha fazla, 1 milyon 604 bin Müslüman Türk'ü göçe zorlayan ve katleden Hınçak, Taşnak terör örgütleridir. Asıl soykırımcılar, 1973'ten sonra yurt dışında 31'i diplomat ve ailesi olmak üzere 58 vatandaşımızı şehit eden ASALA'dır. PKK, ASALA terör örgütünün bir devamıdır. Her meselede Türkiye düşmanlarıyla saf tutanlar, sözde soykırım iftirası atan ve yüzleşmeden söz edenler, önce ASALA ve PKK'nın katliamlarıyla yüzleşmelidir. Türkiye'yi açıkça hedef alan bu saldırılara karşı cılız beyanlarla, 'ama'lı, 'fakat'lı cümlelerle açıklama yapmak da doğru değildir. Ayrıca 'ortak acılar' demek, olmayan bir suçu üstlenmek, mazlum ile zalimi bir tutmak, mazlumun masumiyetine zalimi de ortak etmek demektir. Bu ifadeyi de doğru bulmuyoruz."

Erkan Akçay, Türkiye Cumhuriyeti'nin, bugüne kadar kendi haklarını savunduğuna dikkati çekerek "Kimseye verecek hesabımız yoktur; aksine soracağımız hesap vardır. Hiçbir güç, Türk milletinin onuruyla oynayamaz, vatanımızı savunmaya devam edeceğiz." dedi.

– "Halkların acısı hiçbir iktidarın çıkar aracı haline getirilmemeli"

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, tarihsel ve siyasal sorunların, Türkiye'de, tarihle yüzleşme bağlamında ele alınmamasının, sorunların uluslararası boyutlara taşınmasına; bu topraklardaki sorunların küresel güçler ve devletler tarafından kendi amaçları yönünde kullanılmasına yol açtığını savundu.

30 ülke parlamentosunda 1965 yılından bu yana aynı durumun yaşandığını söyleyen Oluç, "Topraklarımızda yaşanmış olan acıları ve yası ancak birlikte paylaşırsak bunları onarma ve aşma şansına sahip oluruz. HDP olarak, tarihte yaşananların, iç siyasette iktidarların kendi pozisyonlarını sağlamlaştırma aracı haline getirilmemesi ve defakto olarak ülke dışına havale edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu konuda yapılan yanlışlar ülkemizi her gün, her yıl zor duruma düşürmektedir. Ortak bir geleceği, toplumsal barışı kurmak için halkların acısı hiçbir iktidarın çıkar aracı haline getirilmemelidir." sözlerini sarf etti.

Oluç, Türkiye'de Ermeniler'in huzur içinde yaşıyor olması ve Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesinin önemine işaret etti.

– "Dış siyaset 'al gülüm ver gülüm' politikasıyla yürütülmeye çalışıldı"

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, asılsız ve mesnetsiz sözde Ermeni soykırımı iddiaları konusunda Türkiye'nin çaresiz olmadığını vurgulayarak "ABD Başkanı Biden'ın 1915'te yaşanan acı olayları soykırım olarak nitelemesini kabul etmiyor, destekleyen kişi ve kurumları şiddetle kınıyoruz. Ayrıca Biden'ın yaptığı açıklamada İstanbul'un Konstantinapolis ismiyle adlandırılmasını basit bir gaf olarak görmüyoruz. Bu, Türkiye'nin tapusu Lozan'ı yok sayıp Sevr Anlaşması hayalini tekrar canlandırma çabasıdır. Buna asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Siyasetçilerin, tarihçiliğe soyunma görevi bulunmadığını vurgulayan Özkoç, Biden'a, "Sana Bülent Ecevit'in geçmişten gelen sesiyle TBMM'den cevap veriyorum, ABD gölge etme, başka ihsan istemez." şeklinde seslendi.

AK Parti'nin dış politikadaki başarısızlığının da bu olayda belirleyici olduğunu savunan Özkoç, iktidarın, Türkiye'nin dış politikadaki barışçıl gücünü kaybettiğini, önemli aktörlerle diplomatik bağların koparıldığını öne sürdü. Özkoç, "Dış siyaset 'al gülüm ver gülüm' politikasıyla yürütülmeye çalışılmış; itibarımız ve güvenirliğimiz zedelenmiştir. İşçiye, çiftçiye, öğretmene, doktora, madenciye, esnafa, yoksula kükreyen Erdoğan'ı, Ermeni soykırımı iddiası gibi önemli bir mesele karşısında sesini bile çıkartamayacak noktaya getiren bu yanlış dış politikadır." sözlerini sarf etti.

Özkoç, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu konudaki tezlerini dünyaya anlatması gerektiğini de söyledi.

– "Cumhurbaşkanımız sözde soykırım iftiracılarına cevaplarını verdi"

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Biden'ın haksız, hukuksuz ve iftira dolu açıklamalarına cevap verdiklerini ifade etti.

Ermenistan'ın ilk başbakanı Hovhannes Kaçaznuni'nin 1923 tarihli raporunda "Batılı devletlerin Hınçak ve Taşnak örgütlerini nasıl kandırıp kullandıklarını; Osmanlı'nın Ermeniler'e asla soykırımda bulunmadığını" beyan ettiğini anlatan Akbaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hem dışarıda hem içeride ecdadımızın, aziz milletimizin ve devletimizin, nenelerimizin ve dedelerimizin soykırım suçuyla ve iftirayla, bir husumetle yaftalayanlar, asla ve kata tarihe hesap veremeyeceklerdir. Çünkü iftira ve gerçek dışı yalanla bunu aziz milletimize yamamaya çalıştıkları tarihsel ve hukuken sabittir. Uluslararası hukuk nezdinde de ulusal hukuk nezdinde de tarih önünde de bu kararlar, bu bildiriler yok hükmündedir, hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Ancak içeride de dışarıda da herkesin bir turnusol kağıdı niteliğindeki bu olaylardaki gerçek yüzü, maskesi düşerek görülmüştür.

Sayın Cumhurbaşkanımız, yürütme adına, en oturaklı cevabı gerektiği şekilde, en gür sedayla vermiş, efradını cami ağyarını mani bir şekilde, Osmanlı tokadını vuracak şekilde 'Hodri meydan.' diyerek bütün bir devlet ve millet adına Biden'a da bütün sözde soykırım iftiracılarına da cevaplarını vermiştir. Dün yürütme tarafından milletimiz ve devletimiz adına en güzel şekilde gür sedayla Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından muhataplarına cevap verildiği gibi biz de Meclis olarak burada bu cevabı bütün dünyaya ilan ediyoruz."

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?