Suriyeli çocukların hiçbir şeyi olmasa da okulları var

AZEZ/ANKARA (AA) – ÖMER KOPARAN/MERYEM GÖKTAŞ – Suriye'de 8 yılını dolduran iç savaşta, ülkenin birçok yerinden göç ederek Azez'deki kamplarda barınan çocuklar, bir arada eğitim alıyor. Kamplardaki zorlu koşullar, ebeveynlerin geçim derdi, okullardaki maddi yetersizlikler çocukların eğitim hayatını olumsuz etkilese de onlar okuma hevesini yitirmiyor.

Suriye'de 8 yılı aşkın süredir devam eden savaşta, zorunlu göç yaşamın parçası haline gelirken, çocuklar, parlak bir geleceğe dair umutlarını koruyor.

Kilis ilinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alan Azez ilçesindeki okullarda, ülkenin birçok yerinden yoğun saldırılar nedeniyle tahliye edilerek gelen çocuklar, bir arada eğitim görüyor.

Yazıbağ Mülteci Kampında kurulan Şuheda Mıskan ilköğretim okulunda okuyan çocukların gözlerinde umut ışığı yanmaya devam ediyor.

Yaklaşık 350 öğrencinin eğitim gördüğü okuldaki sınıf öğretmenlerinden Hamalı İman Mustafa Zeydan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bir yıldır bu okulda eğitim veriyorum. Çocuklar okulda ve kamptaki zorlu şartlara rağmen eğitimlerini severek sürdürüyorlar. ” dedi.

Kamptaki okulun çadırlar ve konteynerlerden oluştuğunu belirten Zeydan, “Okulumuz yazın çok sıcak ve tozlu, kışın ise çok soğuk ve çamurlu. Okulun çevre düzeni yok. Çocuklar çamurlar içinde kamplardan okula geliyorlar. Oynayacak bir alanları yok. ” ifadelerini kullandı.

Zeydan, “Öğrencilerime ödevler veriyorum. Neredeyse hiçbiri ödevlerini yapamıyor. Bunun nedenlerinden biri de çadırlarda yaşıyor olmaları. Kendilerine ayıracak vakitleri, kendilerine ait odaları bulunmuyor. ” diye konuştu.

Çocukların eğitiminin sadece okuldan ibaret olduğunu vurgulayan Zeydan, “Çocuklar ailelerinden de destek göremiyor. Bunun ana sebeplerden biri, kamp ortamında ebeveynlerin hayatını devam ettirebilmek için, temel yaşam koşullarının iyileştirilmesi için çaba sarf ederken çocukların eğitimiyle ilgilenememeleri. ” dedi.

Zeydan, çocukların çoğunun yeterli materyale sahip olmamasının da ders yapmalarını engellediğini ifade etti.

  • Sınıflardaki yaş farkı da problem

Zeydan, farklı yaşlardaki çocukların aynı sınıfta eğitim görmek zorunda olmasının da eğitimi olumsuz etkilediğini kaydetti.

Her şeye rağmen çocukların gelecekleriyle ilgili umut dolu olduklarını ifade eden Zeydan, “Çocukların arasında çok zeki olanlar da var. Ancak imkanları yetersiz olduğu için ellerinden tutan olmuyor. ” dedi.

  • “Okulumuz çamur olsa da ben okuluma gelmeyi çok seviyorum “

Sınıftaki öğrencilerden 8 yaşındaki Fatıma, ailesiyle 5 yıl önce Halep’in güneydoğusunda bulunan Jukhah bölgesinden göç ederek kampa yerleştiklerini ifade etti.

Okula severek geldiğini ifade eden Fatıma, “Büyünce İngilizce öğretmeni olmak istiyorum. Harfleri ve rakamları öğrendim. İngilizceyi sevmeme sebep olan Ahmet hocam vardı. Şu an nerede olduğunu bilmiyorum. ” diye konuştu.

Diğer bir öğrenci, 9 yaşındaki Meryem, “Öğretmenim benim idolüm. Bu yüzden ben de büyünce sınıf öğretmeni olmak istiyorum. Okulumuz çamur olsa da ben okuluma gelmeyi çok seviyorum. Öğretmenlerimi çok seviyorum. Güzel vakit geçiriyorum okulda. ” ifadelerini kullandı.

  • “Ebeveynlerin üzerindeki yük çocukların geleceğini olumsuz etkiliyor “

Tel Rıfatlı okul müdürü Ramazan Abdullah Taame de 40 yıldır öğretmenlik yaptığını söyledi.

Taame, çocukların ailelerinin okul ile irtibatları olmadığını belirterek çocukların okula gelmediklerinde velilerin gitmeleri için ısrar etmediklerini anlattı.

“Ebeveynler bir lokma ekmek için uğraşıyorlar ancak bu sırada çocuklarını ihmal ediyorlar. ” diyen Taame, “Kampta en büyük zorluğu yaşayan kadınlar. Yağmur yağdığında çocukları hasta olmasın diye çaba sarf ederken eğitimleriyle ilgilenemiyorlar. Kamplardaki zorlu şartlarda ebeveynlerin üstündeki yük çocukların geleceğini olumsuz etkiliyor. ”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?