Sanayi ve üretime destek tasarısı Genel Kurulda

TBMM (AA) – Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 3. bölümü üzerindeki görüşmelere başlandı.

TBMM Genel Kurulunda, “temel kanun” olarak 4 bölüm halinde görüşülen tasarının, 41 ila 64. maddelerini kapsayan 3. bölümü üzerinde partiler adına konuşmalar yapıldı.

MHP İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter, komisyon çalışmaları sırasında tasarının bir torba tasarıya döndüğünü söyledi.

Kanun tasarısının Türk sanayisinin yapısal sorunlarını çözmekten uzak olduğunu savunan Yönter, şunları kaydetti:

“Sorun ekonomik sıkıntılardır. Tasarıda buna dönük düzünleme yer almamıştır. Sanayileşme, ülkelerin gelişmesinde önemli bir aşamadır. Gelişmiş ülkeler zenginliklerinin önemli bir kısmını sanayileşmeyle kazanmıştır. Ülkemizdeki işsizliğin, kalkınamamanın sebebi sanayileşmemeden kaynaklanmaktadır. Sanayileşemeyen ülkemizde fatura 6,5 milyona yakın işsize çıkarılmaktadır.”

Dünyanın gelişmiş ülkelerine bakıldığında sanayileşmenin geliştiğinin görüldüğünü anlatan Yönter, Türkiye’de üretimin önündeki engellerin kaldırılmasının zorunluluk olduğunu sözlerine ekledi.

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım da ekonomik istikrarın bozulduğunu iddia etti.

Yıldırım, çözümün torba kanunlarda olmadığı görüşünü savundu.

Cumhuriyet tarihi boyunca dış politikanın, Türkiye’nin iç siyasetine, idealist sistemine bu kadar etki ettiğinin görülmediğini öne süren Yıldırım, “Ortadoğu’daki ve dünyadaki uluslararası gelişmeler direkt Türkiye’nin iç siyasetini belirlemektedir.” dedi.

Yıldırım, dış politikayla ilgili atılan her adımın ülkeyi büyük bir riskle karşı karşıya getirdiğini ileri sürdü.

Türkiye’nin, Katar’ın yanlışlarına açıktan sahip çıktığını iddia eden Yıldırım, “Adı bir çok cihadist örgütle özdeşen Katar’a ne diye sahip çıkıyoruz? Eğer gerçekten amaç Katar’daki halkın mağdur olmamasını sağlamaksa, oraya sergilediğimiz çabanın onda birini de Gazze ablukası için sergilesek. Aylardır bu ülkeyi yönetenlerin Gazze ablukası ile ilgili bir cümlesi yoktur çünkü Katar’ın yeşil dolarları, petrolü Gazze’de yoktur. Katar için verdiğiniz demeçleri neden Gazze için vermiyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

– “Gazze’nin yanında olduk”

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise AK Parti olarak en zor zamanlarda Gazze halkının yanında olduklarına dikkati çekti.

Halkı bombalar altındayken Gazze’nin sesi olan bir parti olduklarını dile getiren Muş, insanlara, birinde dolar var, diğerinde dolar yok diye bakmadıklarını anlattı. Muş, “Gazze’nin, orada yaşayan insanların her zaman yanında olduk. Bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

– “Mavi Marmara mağdurları ve şehit yakınlarını dinleyelim”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de yerinden söz alarak, şöyle konuştu:

“Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri gecenin bir yarısı gelip, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını katlettikten sonra, ‘Gerekirse o gemiye ben binip, kuşatmayı ben yaracağım’ diyen dönemin Başbakanı, ‘Ne zaman Gazze’ye gideceksiniz?’ sorusuna 3 farklı tarih verip bugüne kadar gitmemişken, Mavi Marmara ile ilgili bütün ulusal tezi terk edip İsrail ile bir anlaşma yaptıktan sonra tepki gösteren Mavi Marmara mağdurları ve şehitlerin ailelerine, ‘Dönemin Başbakanına mı sordunuz?’ diyecek kadar 3 sene, 2 sene önce söylediklerini terk etmiş, tükürdüğünü yalamış biri olarak, şimdi hangi dönemin başbakanını hatırlıyorlar?”

Muş, “tükürdüğünü yalama” ifadesini Özgür Özel’e iade ettiğini belirterek, Özel’i temiz bir dille konuşmaya davet etti.

Özel ise “Hodri meydan. Mavi Marmara mağdurları ve şehitlerinin yakınlarını hep beraber Meclis’te ağırlayalım, dinleyelim. Bakalım size ne söylüyorlar, görelim.” karşılığını verdi.

Tasarı üzerinde CHP, HDP ve MHP gruplarının konuşmalarının tamamlanmasından sonra TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, birleşime ara verdi.

Hamzaçebi, aranın ardından komisyon ve hükümetin yerinde olmaması üzerine birleşimi bugün saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?