Okçuluk uğruna mühendisliği bıraktı

ESKİŞEHİR (AA) – SİNAN BALCIKOCA – Eskişehir’de tarihe merakından dolayı geleneksel okçuluğa başlayan Soner Gençer, 12 yıllık maden mühendisliği kariyerine son vererek kurduğu atölyesinde okçuluk ekipmanları üretiyor.

Festival, açılış, yarışma ve okullarda gösteriler yaparak geleneksel okçuluğu anlatan Gençer, ürettiği ok, yay, zihgir, ok çantası, kemer ve örgü zırh gibi aletleri bu sporu yapanların hizmetine sunuyor.

Gençer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maden mühendisliği görevini yürütürken hobi olarak geleneksel okçuluk ile ilgilenmeye başladığını söyledi.

Maden mühendisliğini severek yaptığını belirten Gençer, şöyle devam etti:

“İlerleyen zamanlarda okçuluktan daha fazla keyif almaya başladım. 12 yıllık maden mühendisliği kariyerime son vererek bu sporda kullandığım malzemeleri üretmeye karar verdim. Üretim için küçük bir atölye kurdum. Çeşitli tiplerde savaş ve sportif okların benzerlerini üretiyorum. Ok çantası, yay çantası, kemer, örgü zırh, zihgir yapıyorum. İlk önce kendim için yapıyordum ancak ürünlerim ilgi görünce diğer insanlar için de yapmaya başladım. Ürünlerimi Türkiye’nin her tarafına gönderiyorum. İnternet aracılığıyla bana ulaşıyorlar. Hatta en son yurt dışından, Kuzey Kafkasya’daki Nalçik kentinden sipariş aldım. Bu beni çok mutlu etti.”

– “Geleneksel yayın tamamlanması 3 yıl sürüyor”

Gençer, geleneksel okçuluğu hem sportif anlamda gösteriler yaparak hem de ürettiği malzemelerle yaşatmaya çalıştığı için mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Geleneksel yay üretiminin uzun zaman aldığına değinen Gençer, “Ağaç ve boynuz kısımlarını hazırlayıp kurumaya bıraktığımız bir yay var. Geleneksel yayın tamamlanması 3 yıl sürüyor. Boynuz, akça ağaç ve hayvan tendonu kullanılarak yapılıyor. Yapıştırıcı olarak ise mersin balığı hava kesesinden yapılan doğal tutkal kullanılıyor. Genelde çam ağacından oklar üretiyorum. Şaft ve tüy kısmı hazır olduğu takdirde günlük 60-70 ok üretiyorum.” diye konuştu.

Son dönemlerde geleneksel okçuluğa desteğin arttığını anlatan Gençer, bu branşla daha fazla ilgilenilmesi gerektiğini belirtti.

Özellikle üniversite düzeyinde bu işe el atılmasını isteyen Gençer, “Osmanlı’yı ve onun öncesindeki Türk devletlerini dünyayı titretir duruma getiren, okları, yayları ve okçularıydı. Dolayısıyla bu konunun üzerinde durulması gerekiyor. Dünyada bu işin zirvesi Türk okçuluğudur. Bunu yaşatmak için elimden geleni yapıyorum.” ifadelerini kullandı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?