Milli Savunma Bakanı Işık:

İSTANBUL (AA) – Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Sizce neden 15 yıl önce Avrupa seçimlerinin ilk gündem maddesi Türkiye değilken, bugün bazı Türk düşmanı Avrupalı politikacılar Türkiye’yi ağzından düşürmüyor? Bu önemli bir soru.” dedi.

Bakan Işık, Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin düzenlediği Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa’yı anma programına katıldı.

Burada konuşan Işık, kahraman Gazi Osman Paşa’nın anıldığı bir programda bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, bu büyük kahramanı unutmayan ve unutturmayan, isminin verildiği Gaziosmanpaşa’nın belediye başkanı Hasan Tahsin Usta’ya teşekkür etti.

Fikri Işık, bu toprakların kahraman yetiştirdiğini, pek çok kahramanın Türk milletinin tarihinin akışını değiştirdiğini vurgulayarak, “Fatih Sultan Mehmet çağ açtı, çağ kapattı. Bu topraklar bize vatan olsun diye çok şehit ve gazi verdik. Bu topraklar bize vatan olsun diye canını seve seve veren, Malazgirt Savaşından Çanakkale Savaşına, Birinci Dünya Savaşından İstiklal Savaşına, Kıbrıs Barış Harekatı ve Kore’de canını veren şehitlere ve en son terörle mücadelede hayatını kaybeden değerli askerlerimize, polislerimize ve 15 Temmuz’da gözünü kırpmadan canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranlarımızla anıyorum. Allah, şehitlerimizin şefaatine nail olmayı da bizlere nasip eylesin.” diye konuştu.

Bu toprakların kolay vatan olmadığını ifade eden ışık, Türk milletine vatan olması için bedel vermeye de devam edildiğini vurguladı.

Zaman zaman bu ülkenin içerisine hainlerin sokulduğunu hatırlatan Işık, “İçimizdeki hainlerin, birliğimize, dirliğimize yönelik yaptığı bu suikastleri, kalleşçe eylemleri de unutmuyoruz. En son 15 Temmuz gecesi yine böyle bir oyun sahnelendi. İçimize belki kırk yıl önce soktukları bir ihanet şebekesinin milli iradeye, bu ülkenin birliğine, beraberliğine ve bütünlüğüne yönelik giriştikleri hain darbe teşebbüsü, yine bu ülkenin her zaman olduğu gibi, kendi içerisinden çıkardığı kahramanlar ve kendi şerefli askerleri aracılığıyla hamdolsun bertaraf edildi. Evet, içimizde asker elbisesi giymiş hainler vardı ama o asker elbisesi giymiş hainlere karşı, şerefli Türk üniformasını taşıyan şerefli Türk askerlerimiz de vardı hamdolsun. Hamdolsun 15 Temmuz ihanetinden sonra gücümüze güç kattık. İçimizdeki hainler temizlendikçe, birbirimize olan güvenimiz de daha da arttı.” ifadelerini kullandı.

– Savunma sanayisinde yerlilik, yüzde 60’a ulaştı

Bakan Fikri Işık, bu ülkenin ileriye gitmesi için el birliğiyle, gönül birliğiyle çalışmanın herkesin vazifesi olduğunu vurgulayarak, AK Parti olarak 14 yıldır bu anlayışla çalıştıklarını söyledi.

AK Parti iktidarı olarak, milletin başını dik, alnını açık etmek için çalıştıklarını aktaran Işık, şöyle konuştu:

“Bakınız bu ülkede 2002’de Ankara’da bakanlıkların koridorlarında, sıradan IMF memurları dolaşıp bakanlara bile fırça atarlardı. Bakanların ve bürokratların boynu büküktü. Çünkü o IMF memuruyla bir münakaşa yaşar da o IMF memurunun imzası alınmazsa ertesi ay memurun emeklinin maaşı ödenemezdi. 500 milyon dolar IMF kredi açmadığında, Türkiye’nin ekonomisi felç oluyordu. Bir bağımsız ülkeye yakışır mı bu? Bugün IMF’ye bir tek kuruş borcu yok, aksine yardıma muhtaç milletlere yardım eli el uzatan bir Türkiye var. Bundan hepimiz ne kadar gurur duysak azdır.

AK Parti 2002’de iktidara geldiğinde, Türkiye’de savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 24, kalite çok düşük. Hemen hemen her silahta dışa bağımlıyız. Yskerimize verdiğimiz piyade tüfeği bile başkasının lisansıyla üretiliyordu. Böyle bir ülke etrafındaki gelişmelere müdahale edebilir mi? Böyle bir ülke kendi çıkarlarını koruyabilir mi? Cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu talimatıyla başlayan o büyük seferberlik sonucunda, Allah’a hamdolsun Türkiye savunma sanayinde yüzde 60 oranında yerliliğe ulaştı ve kalite gerçekten yükseldi.”

Işık, artık Türkiye’nin namerde muhtaç ülke olmaktan hızla kurtulduğunu kaydederek, Türkiye’nin tüfeğini, topunu, tankını ve diğer silahlarını yapan ülke konumuna yükseldiğini anlattı.

– Türkiye’nin yılları boşa gitmesin

Türk milletinin kendilerine desteği sürdükçe, bu ilerleyişin devam edeceğini söyleyen Işık, şunları kaydetti:

“Türkiye ne zaman sandıkta istikrarı yakaladıysa, şaha kalktı. 1950’de merhum Menderes sandıkta istikrarı yakaladı ve Türkiye 10 yıl boyunca yaklaşık yüzde 7 büyüdü. 65 yılında Adalet Partisi yüzde 50’nin üzerinde oy aldı, istikrarı yakaladı ve Türkiye, 65-71 yılları arasında sıçrama yaptı, yüzde 7’ye yakın büyüme yakaladı. 83 yılında rahmetli Özal’la Türkiye yeni bir sıçrayış yaşadı ama, 60’ta ihtilal oldu, 65’e kadar kayıp, 71’de muhtıra verdiler, 83’e kadar kayıp. 89’dan 2002’ye kadar yine kayıp. Türkiye maalesef bu kadar zamanı boşa harcayınca, Türkiye’yle beraber bu kalkınma yarışına başlayan ülkeler, Türkiye’yi fersah fersah geçti. Açlık çeken Güney Kore, bugün dünyaya teknoloji ihraç ediyor. Güney Kore’den çok daha iyi durumda olan Türkiye olarak bizim niye bir dünya markamız yok? 1960 ile 2002 yılları arasında Güney Kore rahmetli Erbakan hocanın Türkiye’de uygulayalım dediği o kalkınma hamlesini uyguladığı için Güney Kore bugün teknoloji devlerinden biri oldu.”

Onun için 16 Nisan’da Türk milletinin istikrarı artık sandıkta sağlamasını istedikleri belirten Işık, artık cumhurbaşkanı başbakan kavgalarını geride bırakmak istediklerini aktardı.

Işık, vatandaşlardan bu çift başlılığın kaldırılmasını isteyerek, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamlarını birleştiren ve hükümeti doğrudan sandıkta seçen hükümet değişikliği sistemini hayata geçirelim. Bu Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi için son derece önemli bir reform. Artık biz bu kavgalardan bıktık. Hamdolsun 14 yıldır bu kavgaları yaşamıyoruz. Onun için diyoruz ki değerli hemşehrilerim, 16 Nisan’ı iyi değerlendirelim. Kim hangi oyu verirse versin başımızın üzerinde. Demokraside özgür iradeyle atılan her oy bizim başımızın üzerinde. İster ‘hayır’ olsun ister ‘evet’ olsun. Ama, bazı konularda dikkatinizi de çekmek bizim görevimiz. Önümüzdeki riskleri sizinle paylaşmak bizlerin görevi. Sizce neden 15 yıl önce Avrupa seçimlerinin ilk gündem maddesi Türkiye değilken, bugün bazı Türk düşmanı Avrupalı politikacılar Türkiye’yi ağzından düşürmüyor? Bu önemli bir soru. Bugün Avrupa’nın her yerinde FETÖ cirit atarken, PKK cirit atarken, Türkiye’nin bakanlarına yapılan bu insanlık dışı muamelenin sebebini biz bilmek durumundayız.

Gücümüzün farkında olacağız, kendimize güveneceğiz, önümüzdeki riskleri bugünden değerlendireceğiz ve inşallah geleceğe umutla ve güvenle yürüyeceğiz. Şu gençlere çok daha güçlü bir Türkiye bırakmak bizim vazifemizdir, boynumuzun borcudur. İşte 16 Nisan’da bunun için sandığa gideceğiz. Halk hükümeti sandıkta seçecek. Sandıklar açıldığında hükümetin kim olduğu ortaya çıkacak. Artık o onunla pazarlık yaptı, bu bununla kapalı kapılar ardında yaptı. Şu bankayı şu alacak, bu bankayı bu alacak pazarlıklarının, tamamen tarihin tozlu raflara kaldırıldığı bir dönem yaşayacağız. Bu, Türkiye’nin gücüne güç katacak, Türkiye’nin istikrarına istikrar katacak, bunu başarırsak, 2050’ye gelmeden artık kimsenin kolay kolay yan gözle bakamayacağı bir ülke konumuna Allah’ın izniyle gelecek.”

Programda, Kur’an-ı Kerim okundu, şehitler için dua edildi. Plevne Savaşını anlatan tiyatro oyununun sahnelendiği programda mehter takımı da konser verdi.

Programın sonunda Gaziasmonpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Bakan Işık’a, Plevne Savaşı ve Gazi Osman Paşa’nın anlatıldığı belgeseli ve kitabı hediye etti.

Programa, Gaziosmanpaşa Kaymakamı Oktay Çağatay ile çok sayıda vatandaş katıldı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?