Mehmet Akif İnan’ın şiirleri notalara döküldü

ANKARA (AA) – AYŞE BÜŞRA ERKEÇ – Şair Cahit Zarifoğlu’nun “7 Güzel Adam” şiirinde atıfta bulunduğu, şiir, edebiyat ve fikir dünyasının önemli isimlerinden merhum Mehmet Akif İnan’ın bazı şiirleri, sanatçı Selçuk Küpçük tarafından bestelendi.

Küpçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce şair Zarifoğlu’nun “Anılar Defterinde Gül Yaprağı” ve “7 Güzel Adam” şiirlerinde atıfta bulunduğu isimlerden şair-yazar Alaeddin Özdenören’in “Cebimde Ölümüm” şiirlerini bestelediğini anımsatarak, Hoca Ahmet Yesevi’den, Yunus Emre’ye, Karacaoğlan’dan Neşet Ertaş’a uzanan modern bir söyleyiş gerçekleştirdiklerini belirtti.

Özellikle modern Türk şiirinin bugünün örneklerini besteleyerek müzikal bir yürüyüş inşa etmek istediğini aktaran Küpçük, “Böylece ortaya çağrışımları yoğun, imge gücü yüksek şarkı sözleri çıkıyor. Hemen her şeyin araçsallaştığı, kullanılıp atılmaya itildiği bir çağda, müzikal olarak kendimce kurtarılmış bir alan olsun istiyorum. Yesevi’den Yunus’a, Karacaoğlan’dan Veysel’e, Pir Sultan’dan Neşet Ertaş’a uzanan müzikal hatta eklemlenmeye çalışan modern bir söyleyiş ve bir kent ozanlığı yapıyorum.” dedi.

– “İnan’ın duruşuna yaraşan bir eser”

Mehmet Akif İnan’ın, çağın soylu, erdemli entelektüel birikimini temsil eden duruşun adresi olduğunu vurgulayan Küpçük, İnan’ın kurucusu olduğu Eğitim-Bir-Sen’in üyesi ve eğitim çalışanı olduğunu söyledi.

Müzikal kavrayışından hareket ederek ve özellikle türkü formundan esinler taşıyan bir beste ile bu birikime katkı sunmak istediğini ifade eden Küpçük, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Üstadın farklı şiirlerinden bölümleri bir araya getirerek oluşturduğum şarkıya ‘Yazık Bana Vahlar Bana’ adını verdik. Eserin aranjesini ise yıllardan beri birlikte çalıştığım ve şarkılarıma orkestra düşüncesi, fikirleriyle önemli katkılar sunan Sevgili Gündoğar yaptı. Dinleyicilerden zaman zaman gelen ‘Yeni bir şey yok mu?’ sorusuna da bir karşılık olması amacıyla seslendirdik. Akif İnan’ın ayakları bu topraklara basan duruşuna yaraşan duyarlılıkta bir eser çıkarttığımızı düşünüyorum.”

– “Diziler, genç kuşakları kitaplara, yerli duyarlılıklara yönlendirmeli”

“Kurutulmuş Gül Mevsimi” adlı albümünün 1998’de çıktığını hatırlatan Küpçük, “Zarifoğlu’nun ‘7 Güzel Adam’ biçiminde tanımladığı isimlerden Alaeddin Özdenören ve Cahit beyin birer şiirini şarkılaştırmıştım. Bugünlerde Erdem Bayazıt’ın da bir şiirine yaptığım besteyi bitirmek üzereyim.” dedi.

Özellikle 1970’lerden itibaren Türk şiiri ve düşünce hayatına anlamlı müdahaleler yapan bu isimlerin, “Pop ve ikon” haline getirilmesinden dolayı kaygı duyduğunu dile getiren Küpçük, şunları kaydetti:

“Olması gereken, bu isimlerin kitapları, düşünceleri ve entelektüel birikimlerinin farkına varmak ve içselleştirmek. Mesela dizilerde Rasim Özdenören’in düşünceleri, yazdığı öyküleri, yeni kuşaklarda dönüştürücü bir pratiğe yol açmasına vesile olmuş mudur, bilemiyorum. Diziler, genç kuşakları kitaplara, yerli duyarlılıklara yönlendirmeli. Kendi adıma konuşayım, müziğim mesaj versin diye bir kaygı taşımadım hiçbir zaman. Bunun, müziği, sanatı araç haline getiren bir engel olduğunu düşünüyorum. Ben, kendi duyarlılıklarım, acılarım, fark edişlerim için şarkı söylüyorum. Bütün bu şarkıları söylerken üzerine bastığım toprakların ruhundan ve sesinden beslenmeyi önemsiyorum ve bunu yaparken kimsenin dini, ideolojik, etnik duygularını sömürmemek gerektiğini düşünüyorum.”

– “Coğrafyamız, tarihin en büyük travmalarından birini yaşıyor”

Selçuk Küpçük, dünyada hakim olan kaos karşısında düşüncelerini şöyle aktardı:

“Müziğin ve sanatın travmalarımızı iyileştiren biri yanı var. Çok işlevsel bir arabulucu aynı zamanda. Coğrafyamız son yıllarda tarihin en büyük travmalarından birini yaşıyor. Tarihin en büyük göç hareketliliği gözlerimizin önünde yaşanıyor. Yaptıklarımız ile çağa tanıklık etmemiz gerekiyor. Bu coğrafyanın müziği, kardeş müziklerdir. Sözler, sesler hep geçişkendir. Feyruz ile şehit Çeçen, müzisyen İmam Alim Sultan, Mahzuni ile Nusret Fateh, Gomidas ile Dino Merlin aynı müzikal evrenin çocuklarıdır.”

Sivil toplum kuruluşlarının konserlerinde 1990’lı yıllardan beri sahne alan ve Hasan Sağındık’tan Selda Bağcan’a, Aykut Kuşkaya’dan Mustafa Demirci’ye kadar birçok sanatçı tarafından eserleri okunan Selçuk Küpçük, ileriki yıllarda yapacağı albümlerinde, Mavera dergisinden şairlerin şiirlerini de besteleyip seslendireceğini kaydetti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?