Meclis Başkanı Şentop, TBMM Sanat Koleksiyonu “Füreya Koral Sergisi”nin açılışında konuştu:

TBMM (AA) – Meclis Başkanı Mustafa Şentop, merhum sanatçı Füreya Koral'ın eserlerini değerlendirirken "Koral'ın, aziz milletimizin en yüce temsil mekanına yapmış olduğu bu güzel seramik eserlerin geri planında, sanatçımızın TBMM ile çok büyük bir duygusal bağı olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Şentop, TBMM'nin Açılışının 100. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanat Koleksiyonu "Füreya Koral Sergisi"nin açılış törenine katıldı.

TBMM mensuplarının bir vefa borcunun ifası için bir araya geldiklerini belirten Şentop, Türkiye'nin ilk seramik sanatçısı Füreya Koral'ın, Meclis binasının açıldığı 1960'lı yıllarda TBMM için özel olarak oluşturduğu "seramik pano koleksiyonu" sergisinin açılışını yapacağını söyledi.

Sanatı Türkiye'yi aşan, dünya çapında ödüllü değerli seramik sanatçısı Koral'ın, ona özel bir programla anılmayı hak ettiğini dile getiren Şentop, Koral'ın "sanat her yerde" fikriyle geleneksel sanatı çağdaş bir bakışla harmanlayarak kurduğu ilk atölyesinde, çok değerli eserler verirken aynı zamanda kendinden sonraki seramik sanatının çok kıymetli isimlerini de yetiştirmiş büyük bir sanatçı olduğunu vurguladı.

Mustafa Şentop, sanatçı fıtratı, ait olduğu zengin Osmanlı kültürel kökleri ve yakından tanıdığı Batı kültürünün, Koral'ın sahip olduğu yüksek sanatın nüvesini teşkil ettiğini belirterek, sergideki objelerin 60 yıldır kullanıldığını, bugüne kadar Meclis'teki herkesin onlara baktığını, üzerlerine çay, kahve, meşrubat koyup içtiklerini, önünde sohbet ettiklerini aktardı.

Sergiye kadar çok kişinin onlara sıradan eşya gözüyle bakmış olabileceğine işaret eden Şentop, sergiden sonra farklı bir gözle bakılacağına yönelik inancını dile getirdi.

Sergideki seramik pano sehpaların, TBMM binasının açıldığı yıl yapılmaya başlandığını anlatan Şentop, seramik sehpalar koleksiyonunun, neredeyse kimsenin haberdar olmadığı 1960 – 1969 yıllarına denk gelen bir süreçte yapımının tamamlandığını ve milletin temsil edildiği en önemli makam olan Meclis'te kullanıma sunulduğunu ifade etti.

Koral ve öğrencileri tarafından 212 seramik sehpa yapıldığını, 16'sının Koral imzalı olduğunu kaydeden Şentop, bugün de kullanımda olan bu sehpaları tarihi eser niteliği taşıdığını düşündükleri için ayrı bir itina ile koruduklarını vurguladı.

Mustafa Şentop, daha önceki yıllarda yıpranan sanat eserlerinin Gazi Üniversitesi ile imzalanan protokol çerçevesinde öğretim üyeleri tarafından restore edildiğini, 2013 yılında yapılan tespit çalışmaları doğrultusunda aslına uygun şekilde restore ettirilen sehpaların, bugüne kadar hiçbir yerde sergilenmediğini ve bugün sergilenen eserlerin hepsinin özgün ve özel olduğunu anlattı.

Meclis Başkanı Şentop, TBMM'de yapılan tespit çalışmalarında Füreya Koral'a ait vazo, çanak ve küllük gibi eserlerin de belirlendiğini bildirdi.

– "Çağdaş seramik sanatımızın en önemli temsilcisi"

TBMM Başkanı Şentop, seramiğin, toprağın "hamdım, yandım, piştim" dediği hali olduğunu belirterek, ana maddesi kil olan seramik bir objenin, biçimlendirilmesinin ardından en az 1100 derece ateşte fırınlandığını anlattı.

Bugün arkeologların kazılarda buldukları kalıntıların çoğunun, kilden yapılan kaplar ve gereçler olduğuna işaret eden Şentop, insanlığın bidayetinden beri kullanılan, bir süsleme malzemesi olarak seramiğin Türkler'de ilk olarak Karahanlılar Devleti döneminde yapıldığını; Selçuklu ve Osmanlı devletinde cami, türbe, saray gibi yapıların süslemelerinde kullanıldığını kaydetti.

Mustafa Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyet döneminde seramikle sanat eseri meydana getiren ilk kişi ise, işte bugün kendisini eserleriyle andığımız Füreya Koral'dır. 1910 yılında doğan ve 24 yıl önce aramızdan ayrılan Füreya Koral, ülkemizde seramik sanatının bugünlere gelmesini sağlayan öncü kişidir. Sanat camiasında önemli bir yere sahip olan ve dünya çapında tanınan Koral'ı öncü yapan, kadınların hayata etkin olarak katılmak için mücadele ettikleri bir dönemde zanaat olarak görülen seramiği modern sanat anlayışı ile yorumlamasıdır. Füreya Koral, milletimizin seramik sanatına aşinalığı için 'Bir millet ki türbesinde, çeşmesinde çiniyi görmüş. Camide dua ederken onu görmüş. Resim ona yabancı. Resimden daha fazla alışık seramiğe. Yüzyıllardır yapılagelen şey. Bu gelenek yok olabilir mi? Onun kanında var, toprağında var.' demişti."

Koral'ın annesinin de iyi bir hattat olduğunu dile getiren Şentop, eserlerinde çini, el işleri, halk sanatları, Mevlevi figürleri gibi geleneğe ait malzemeleri kullanan Koral'ın, Batı resmiyle Anadolu geleneğini, soyut sanatla anlattığını ve tartışmasız ülkenin çağdaş seramik sanatının en önemli temsilcisi olduğunu söyledi.

– "Beşiği başka bir çalışmamızda sergileyeceğiz"

TBMM Başkanı Şentop, Füreya Koral'ın amcası Cevat Paşa'nın 2. Abdülhamid'in sadrazamı olduğunu belirterek, "Dün vefatının 103. seneyi devriyesini idrak ettiğimiz merhum Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın sanatkar yönü de bilinir. İyi bir marangoz, ağaç işleme sanatkarı olan büyük Sultan'ın, yakın çalışma arkadaşlarına kendi eliyle yapmış olduğu ahşap hediyeler verme adeti de varmış. Füreya Koral'ın annesi Hakiye Hanım'ın doğumu üzerine, baba Şakir Paşa'ya, Sultan Abdülhamid bizzat yaptığı bir ahşap beşik hediye etmiştir. Halen aile tarafından muhafaza edilen, sadece sanat yönü itibarıyla değil, bir büyük devlet adamının ruh inceliğinin ve etrafındakilere verdiği kıymetin nişanesi olması hasebiyle de kıymeti olan bu beşiği başka bir çalışmamızda sergileyeceğiz inşallah." diye konuştu.

Yıldız Porselen'in, 2. Abdülhamid'in Sadrazamı Cevat Paşa'ya talimatıyla kurulduğunu anlatan Şentop, Koral'ın, birçok sanatçı yetiştiren Şakir Paşa ailesinin ferdi olarak çok iyi bir eğitim aldığını, daima sanatla iç içe olduğunu ifade etti.

Şentop, Koral'ı anlatırken şu ifadeleri kullandı:

"Füreya Koral'ın TBMM ile örtüşen bir başka yönünden bahsetmek istiyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun'a gitmeden önceki gece Harbiye'den sınıf arkadaşı Emin Paşa'nın evine misafir olur. Evde üç kişi vardır, biri de Emin Paşa'nın 9 yaşındaki kızı Füreya'dır. Emin Paşa, İstiklal Harbi'nin en önemli komutanlarındandır. Ayrıca Füreya Koral'ın eşi Antep-Maraş savunmasında savaşan Milli Mücadele döneminin pek çok cephesinde en ön safta bulunmuş ve beş dönem Gaziantep milletvekilliği yapmış Kılıç Ali'dir. Füreya Koral'ın, aziz milletimizin en yüce temsil mekanına yapmış olduğu bu güzel seramik eserlerin geri planında, sanatçımızın TBMM ile çok büyük bir duygusal bağı olduğunu düşünüyorum."

Koral'ın, "İstiyorum ki yaptığım çini tabakta, en fakir ev yemek yesin. Benim çinilerim herkesin olsun. Yaptığım masa, her evde bulunsun. Bir ocak yapmalıyım çiniden. Güzel bir merdiven başı. Kahve fincanlarım olsun bütün kahvelerde. Zengin fakir, iyi kötü bütün evlerde. Genç, ihtiyar bütün ellerde. Sanatı müzelerde hapsetmek yok. O sanat ölü sanattır. Çağımıza yakışmaz." sözlerini aktaran Şentop, sanatçının, 1950'de Unkapanı'ndaki İstanbul Manifaturacılar çarşısında, 1962'de Ankara Ulus Çarşısı'nda, 1964'te Ankara Anafartalar Çarşısı'nda, 1969'da Ankara Sigorta Binası'nda, Aynı yıl Taksim/İstanbul Divan Pastanesi'nde,1965'te Hacettepe Üniversitesi Dış Hekimliği Fakültesinde yapmış olduğu seramik panolarıyla sanatını halkın her kesimine ulaştırmayı başardığını bildirdi.

Şentop, serginin hazırlanmasında katkı sunan, sanatçının kızı Sara Koral Aykar'a, Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi'ne ve Kalebodur'a; sergi fikrini ortaya koyan ve gerçekleşmesini sağlayan TBMM Başkan Başmüşaviri Prof. Dr. Leyla Alpagut'a teşekkür etti.

Alpagut'un Koral'ın desenlerini fular, başörtüsü, kravat ve fincanlar üzerinde tekrarlayıp özel eşyalar oluşturduğunu da anlatan Şentop, "Milli değerimiz, uluslararası öncü bir sanatkar Füreya Koral'ın eserlerine TBMM çatısı altında sahip olmaktan gurur duyuyoruz. Ruhu şad olsun." sözlerini sarf etti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende, TBMM Başkanı Şentop, konuşmasının ardından, serginin açılışını yaptı ve sergiyi gezdi.

Törene, Meclis Başkanvekilleri, grup başkanvekilleri, milletvekilleri ve TBMM bürokratları da katıldı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?