ANTALYA (AA) – SİNAN ÖZMÜŞ – Geçirdiği trafik kazasının ardından doktorunun “Bir yıl sonra ancak koşabilirsin.” dediği milli triatloncu Zülfü Karabulut, 52 gün sonra yarı maratona katıldı, 4 yıl sonra ise Türkiye’nin ilk profesyonel “Ironman” (Demir adam) sporcusu olmayı başardı.
Elazığ’da 1998’de atletizme başlayan ve daha sonra milli takıma kadar yükselen Zülfü Karabulut (33), Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda (BESYO) eğitim görürken, atletizm camiasındaki doping olayları nedeniyle bu sporu bıraktı.
Okul arkadaşlarının tavsiyesiyle bisiklet branşına geçen ve orada da Türkiye şampiyonlukları elde eden milli sporcu, yaşadığı bazı olumsuzluklar nedeniyle bu sporu da bırakarak triatlona yöneldi.
Triatlonda 2008 ve 2011 yıllarında Türkiye şampiyonu olan Zülfü Karabulut’un, 2013’te Ankara’da geçirdiği trafik kazasında ayağı kırıldı. Doktorların “Bir yıl sonra ancak koşabilirsin.” demesine rağmen 52 gün sonra yarı maratona katılmayı başaran ay-yıldızlı sporcu, 2016’da triatlonda yeniden Türkiye şampiyonu oldu.
Sponsorlarının desteğiyle İtalya’nın Pescara kentinde yapılan “Ironman 70.3” organizasyonuna profesyonel kategoride katılan Zülfü Karabulut, Türkiye’nin ilk profesyonel “Ironman” sporcusu oldu. Zülfü Karabulut, yarışı 15. sırada tamamladı.
– Katıldığı ilk triatlon yarışında Türkiye 3.’sü oldu
Milli sporcu Zülfü Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, spora 1998’de Elazığ’da atletizm branşıyla başladığını belirterek, Gazi Üniversitesi BESYO’da eğitim görürken bazı sporcuların “Herkes doping kullanıyor, sen niye kullanmıyorsun? Bunu almadan başarı elde edemezsin.” gibi sözleri üzerine atletizmi bıraktığını ifade etti.
Üniversitede arkadaşlarının “Neden bisiklet sporu yapmıyorsun, performansın bizden iyi” şeklindeki yorumları üzerine bu branşa geçtiğini anlatan Zülfü Karabulut, dağ bisikletinde şampiyonluklar, yol bisikletinde de birçok derece elde ettiğini belirtti.
Bisiklet sporunu da bıraktıktan sonra triatlona geçtiğini dile getiren Zülfü Karabulut, “Sanırım 4-5 aylık bir antrenman programının ardından 2008’de Mersin’de yapılan Türkiye Şampiyonası’nın ilk ayağında 3. sırada yer aldım. 2008’de toplam puanlamada Türkiye şampiyonu oldum. Triatlonda 2011 ve 2016’da da Türkiye şampiyonluğuna ulaştım.” diye konuştu.
– Trafik kazası hayatını değiştirdi
Zülfü Karabulut, Ekim 2013’te Ankara’da bir trafik kazası geçirdiğini ve bu kazanın hayatının değişmesine sebep olduğunu kaydetti.
Kazada kırılan ayağına vidaların takıldığını dile getiren milli sporcu, şöyle devam etti:
“Bu vidalar beni 5 yıl geriye götürdü. Ciddi problemler yaşadım. Antrenman yapamadım. Motivasyonum tamamen bitti. Spor hayatım tamamen bitti diye düşündüm. Doktorum, ‘3 ay ayağının üzerine basmayacaksın, 6 ay sonra hafif yürümeye başlayacaksın, bir yıl sonra koşabilirsin.’ dedi. Ancak 30 gün sonra ayağımı yere basmaya başladım, 52. günde ise yarı maraton koştum. Sonrasında da tekrar spora başladım. Bunda en büyük katkı geçmişimde sporun olmasıydı. Çünkü kaslar gerçekten çok güçlü. Hemen eskiyi anıyor. Vücut hemen toparlıyor.”
Zülfü Karabulut, önceki Triatlon Federasyonu Başkanı Hamdi Güneş sayesinde Antalya’da antrenörlüğe başlayarak triatlonun altyapısını oluşturduğunu ve 10’un üzerinde sporcuyu milli takıma kazandırdığını vurgulayarak, 8-9 Temmuz’da yapılacak Balkan Şampiyonası’na 5 sporcusunun katılacağını söyledi.
– “Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdim”
Antrenörlük yaparken bir yandan da sporculuk kariyerine devam ettiğini, 2016’da triatlonda yeniden Türkiye şampiyonu olduğunu dile getiren Zülfü Karabulut, “Ironman” yarışlarında yaş kategorilerinde Türkiye’nin en iyi derecelerini yapınca, sponsorunun katkılarıyla “Ironman”de profesyonel sporcu olmaya karar verdiğini anlattı.
Zülfü Karabulut, “Ironman”deki profesyonel sporcuların kendi ülkelerini temsil ettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bunlar çok iyi performans sergileyen, ülkelerinin en iyi sporcularıdır. Ben de ülkemi bu konuda temsil etmek istedim. Gittiğim ‘Pescara Ironman 70.3’ yarışında ismim ve ülkemin adı okundu. Bu çok büyük bir onur ve gurur oldu. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdim. Türkiye adına profesyonel olarak ‘Ironman’e katılan ilk kişi oldum. Bu kategoride bin 900 metre yüzdüm, 90 kilometre bisiklet sürdüm ve ardından 21 kilometre koştum. Zorluydu. Güzel bir yarış oldu. Çok büyük bir tecrübe edindim. İlk yarış olmasına rağmen profesyonel sporcular içinde 15. oldum. Bu gerçekten çok iyi bir derece. 4 saat 29 dakikada bu mesafeleri geçtim. Türkiye’yi güzel bir şekilde temsil ettim. ”
Milli sporcu, bundan sonraki hedefinin “Ironman” yarışlarında ilk 5’e girip dünya şampiyonasına gitme hakkı elde etmek olduğunu vurgulayarak, bunun için ağustos ayında Fransa ve Antalya’da yapılacak “Ironman” organizasyonlarına hazırlandığını aktardı.
