Katar'ın Lübnan'daki hükümet krizinin çözümü için sahneye çıkması bekleniyor

DOHA (AA) – SERDAR BİTMEZ – Katar ile Lübnan arasında son günlerde gerçekleşen temaslar, Lübnan'da 6 aydan uzun süredir devam eden hükümet krizinin çözümünde Katar'ın rol almaya hazırlandığı yorumlarını beraberinde getirdi.

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, şubat başında Beyrut'a yaptığı ziyarette Lübnanlı yetkililere, ülkedeki tüm taraflarla iyi ilişkilere sahip Katar'ın yeni hükümetin kurulmasına yardımcı olmaya hazır olduğunu iletti.

Lübnan'da hükümeti kurmakla görevlendirilen Saad el-Hariri de Al Sani'nin ziyaretinin üzerinden çok geçmeden iki gün boyunca Doha'da temaslarda bulundu.

Hariri, dün görüştüğü Emir Şeyh Temim bin Hamed Al Sani başta olmak üzere Katarlı yetkililerden "Lübnan'a desteğin devam edeceği" mesajını aldı.

Uzmanlar, son gelişmeler ışığında Lübnan krizinin çözümünde sahneye çıkması beklenen Katar'ın oynayabileceği rolü ve başarı imkanını AA muhabirine değerlendirdi.

– Katar Lübnanlı tarafların bakış açılarını yakınlaştırma konusunda başarılı olur

Katarlı yazar Salih Garib, ülkesinin, maddi imkanları ve ara buluculuk konusundaki tecrübeleri nedeniyle Lübnan krizinin çözümünde rol alabilecek güç ve kapasitede olduğunu söyledi.

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani'nin, Beyrut ziyaretinin Lübnanlı taraflara diyalog imkanı sunduğunu belirten Garib, şunları kaydetti:

"Katar, Lübnan krizinden uzak olmasına rağmen birçok konuda varlığını gösterdi. Beyrut Limanı'nda yaşanan patlamanın ardından bu ülkeye yardım gönderdi. Lübnan tehlikeli bir süreçten geçiyor ve bu süreçte yanında duracak ülkelere ihtiyaç duyuyor. Katar da her zaman, zor durumda olan ülkelerin yanında durmuştur."

Arap ülkelerinin bu krizde Lübnan'a destek olması ve onu Fransa ve diğer Batılı ülkelere bırakmaması gerektiğini aktaran Garib, "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan'a hiçbir yardım yapmadı. Sadece konuştu." dedi.

Garib, Lübnan'ın yardıma, taraflar arasında uzlaşının sağlanmasına ihtiyacı olduğunu belirterek, "Katar'ın oynadığı rol ve uluslararası ağırlığıyla Lübnanlı tarafların bakış açılarını yakınlaştırma konusunda başarılı olacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani'nin Beyrut'taki görüşmelerinde kriz konusunda bir uzlaşı oluşması için Katar ile Lübnanlı tarafların görüşlerinde bir yakınlaşma yaşanmış olabileceğini de aktaran Garip, Katar'ın Sudan'ın Darfur meselesinde, Afganistan barışında ve halihazırda ABD ile İran arasında yaptığı ara buluculuktan elde ettiği tecrübeyi Lübnan konusunda da kullanabileceğini kaydetti.

– "ABD-İran ilişkilerinde olumlu bir gelişme yaşanmadan Lübnan krizinin çözümü zor"

Lübnanlı gazeteci Abdurrahman Salahaddin ise, Katar'ın son günlerdeki bu hareketliliğinin, ABD'nin bölgedeki yeni politikasını açıklamasının ardından yaşandığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Al Sani'nin Lübnan temaslarının detaylarının medyada paylaşılmadığını belirten Salahaddin, Katar'ın Lübnanlı taraflar arasında daha önce de ara buluculuk yaptığını, bunlardan en meşhurunun, 18 ay süren siyasi krizi bitiren 2008 Doha Anlaşması olduğunu hatırlattı.

Salahaddin, Katarlı Bakan'ın ziyaretinin ardından Doha yönetiminin Lübnanlı taraflarla sürekli iletişim halinde olduğunu aktardı.

"Ancak uluslararası sahneye bakıldığında, İran ekseninin, Amerikalılarla tüm sorunlarını tek seferde çözme konusunda ısrarcı olduğu görülüyor. Bu nedenle ABD-İran ilişkilerinde olumlu bir gelişme yaşanmadan Lübnan krizinin çözümü konusunda adım atılması zor." diyen Salahaddin, Lübnan'daki sorunun sadece siyasi olmadığını, aynı zamanda kökten halledilmesi gereken bir sistem sorunu bulunduğunu vurguladı.

– "Katar'ın attığı bu adımda başarılı olması bekleniyor"

Uluslararası ilişkiler alanında araştırmalar yapan Celal Silmi, Lübnan'daki hükümet krizinin mevcut statükoyu sürdürmeye çalışan Hizbullah'ın oyalamalarından kaynaklandığını söyledi.

Silmi, "Bu durumda, Hizbullah'ın en büyük destekçisi İran ile dengeli ilişkilere sahip olan Katar'a, Lübnan'daki aktif siyasi partilerle koordinasyon sağlayarak kolaylaştırıcı bir rol oynamaktan başka bir şey kalmıyor." diye konuştu.

Katar'ın ABD ile Taliban ve Filistinli gruplar arasında olduğu gibi Lübnan'da da ara buluculuk rolü oynamaya devam edeceğini kaydeden Silmi, Katar'ın Lübnan konusunda, Fransız girişimine meydan okuma olarak görülmemesi için maddi yardım yapmaktan uzak duracağı ve girişim kapsamında koordinasyon için çaba sarf edeceği değerlendirmesinde bulundu.

Silmi ayrıca, "Lübnanlı partilerin, ABD yaptırımlarını, halk gösterilerini ve uluslararası baskıyı hafifletecek bir çözüme ulaşma konusunda duydukları ihtiyaçtan ötürü Katar'ın attığı bu adımda başarılı olması bekleniyor." ifadesini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Beyrut Limanı'ndaki patlamanın ardından ülkedeki krize karşı reformları hayata geçirecek bir hükümetin kurulması ve sonrasında Paris'te Lübnan'a destek için uluslararası konferans düzenlenmesi girişimini başlatmıştı.

– Lübnan'daki ekonomik ve siyasi durum

Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama, uzun süredir yüksek kamu borcu ve işsizlikle boğuşan Lübnan'da ekonomik sıkıntıları büyütürken yeni bir hükümet krizi de doğurdu.

Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020'de istifa etti, ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.

Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?