“Kaset komplosu” davası

ANKARA (AA) – Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, 2009'a kadar Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde müdür yardımcısı, sonrasında da 2011'e kadar Aydın'da İstihbarat Şube Müdürü olarak görev alan tutuksuz sanık eski polis A.P. savunma yaptı.

Müşteki Gülen Bayıllıoğu'nun usulsüz dinlenmesiyle alakalı iletişime müdahale talep formunda imzası olduğu ancak bununla ilgili hazırlanan üst yazıda parafının bulunmadığını belirten A.P, ayrıca üst yazıda parafı olmadığına iddianamede de yer verildiğini söyledi. A.P, formu daha önce dinleme yapıldığı için paraflamış olduğunu, bu dinlemenin süresinin de daha uzun sürebilecekken 76 günde sonlandırılmış olduğunun belirlendiğini anlattı.

Müşteki Nihat Ali Özcan ile alakalı üst yazıda parafının olmadığını, iki uzatma talep formunda imzasının bulunduğunu dile getiren A.P, talep formlarının resmi belge niteliği taşımadığını ve hukuki bir niteliği bulunmadığını savundu.

A.P, “Dinlemelerin gerçekleşmesinde doğrudan bir yetkim yoktur. Sadece sıralı amir olduğum için paraf ve imzam vardır. Yapılan dinlemelerin hiçbir safhasında yer almadım. ” diye konuştu.

Hakkındaki terör örgütü üyeliğini de reddeden A.P, FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığı iddiasının doğru olmadığını öne sürdü.

Başka bir davada da benzer suçlardan yargılandığını ve dosyasının birleştirilmesini talep eden A.P, beraatini istedi.

– Eski istihbarat dairesi başkanı da savunma yaptı

Duruşmada savunma yapan sanık emekli İstihbarat Dairesi Başkanı Ömer Altıparmak da suçlamaları kabul etmedi.

Altıparmak, 2010'da Kastamonu Emniyet Müdürü iken Ankara'ya çağrıldığını ve İstihbarat Dairesi Başkanlığı teklif edildiğini, 7 Haziran 2010'da da üçlü kararname ile atamasının yapıldığını söyledi.

Atandığı tarihin iddianamede suç tarihi olarak yazıldığını söyleyen Altıparmak, hukuki bir bakış açısı olmadığını öne sürdü.

Hayatı boyunca hiçbir suç işlemediğini ileri süren Altıparmak, “Her nedense 2014'ten itibaren birçok adli ve idari soruşturmanın hedefi oldum. Çok sayıda dava açıldı. Hiçbir davanın iddianamesinde Ömer Altıparmak'ın suç teşkil eden bir eylemi yer almadı, yoktur. Sadece bir dönem istihbarat daire başkanı olduğum için varsayım ve değerlendirmelerle suçlanmaktayım. ” diye konuştu.

İstihbarat Daire Başkanlığından 2013'te alındığını, il emniyet müdürlüğü veya yurt dışı görev teklif edildiğini ancak kendisinin bunu istemediğini iddia eden Altıparmak, bir üst görev olan Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığına atamasının yapıldığını bildirdi.

Altıparmak, 2014'te kendi istediğiyle emekli olduğununu, birkaç defa gözaltına alındığını, en son İzmir Dikili İlçe Emniyet Müdürlüğüne hakkındaki gözaltı kararını öğrendikten sonra teslim olduğunu anlattı.

Ömer Altıparmak, 2018'de ByLock iddiasına dayalı örgüt üyeliğinden 13 yıl ceza aldığını ifade ederek, programı kullanmadığını ancak ByLock'un istihbari bir veri olmasından dolayı delil niteliği de taşıyamayacağını ileri sürdü.

Varsayım ve soyut iddialarla suçlandığını öne süren Altıparmak, bu davanın, hakkında örgüt suçlamasıyla açılan dördüncü dava olduğunu, bu yüzden reddine karar verilmesi gerektiğini belirtti.

Sanık Gürsel Aktepe'nin soruşturma aşamasında FETÖ mensubu olduğuna yönelik beyanını, mahkemede kötü muamele altında verdiğini söylediğini anlatan Altıparmak, aleyhindeki beyanları reddetti.

Altıparmak, evinde yapılan aramada bulunan ve terör örgütü lideri Fetullah Gülen tarafından yazıldığı iddia edilen notun kendisinin olmadığını savunarak, bulunan kağıt üzerinde parmak izi ve gerekli diğer tespitlerin yapılmasını talep etti.

Kimseye konusu suç teşkil edecek sözlü ya da yazılı bir emir vermediğini savunan Altıparmak, İstihbarat Daire Başkanlığı yapmasının da suç isnat etmek için yeterli bir sebep olmadığını söyledi. Altıparmak, usulsüz dinlemelerle ilgili isnatları da kabul etmedi.

Altıparmak, davanın reddi talebi bu aşamada kabul edilmeyecekse de tahliyesini istedi.

Başka bir dosyadan tutuklu 2008-2013'te İstihbarat Daire Başkanlığında görev almış sanık eski emniyet müdürü Tamer Bülent Demirel ise savunmasında suçlamaları reddetti.

Duruşma yarına ertelendi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?