Kalkınma Bakanı Yılmaz:

ERBİL (AA) – Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye’nin geçmişten elde ettiği tecrübeleri şunu gösteriyor; siyasi istikrar ekonomik istikrar için çok önemlidir. Siyasi istikrar olmadan, ekonomide başarı elde etmek mümkün değildir” dedi.

Yılmaz, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) Erbil merkezli Ortadoğu Araştırmalar Enstitüsü (MERI) tarafından düzenlenen ekonomi formunun ikinci gününde “Reform Tecrübeleri” başlıklı oturumda bir konuşma gerçekleştirdi.

Türkiye’nin kendi ekonomisinden ve yaşadığı krizlerden birçok tecrübeler elde ettiğine işaret eden Yılmaz, “Türkiye’nin geçmişten elde ettiği tecrübeleri şunu gösteriyor; siyasi istikrar ekonomik istikrar için çok önemlidir. Siyasi istikrar olmadan, ekonomide başarı elde etmek mümkün değildir. Aynı zamanda reform isteyen hükümetin ortada olması da farklı bir önemi işaret ediyor. Siyasi bir istikrar ve gerçekten köklü değişiklikleri talep eden reformcu bir hükümetiniz olduğu takdirde, daha iyi bir seviyeye ulaşabilirsiniz” diye konuştu.

Ülke tarihindeki en büyük mali krizin 2001 yılında yaşandığını hatırlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Söz konusu krizden hemen sonra genel seçimler yapıldı ve AK Parti hükümet olmayı başardı. İşe başladığımız andan itibaren, reform adımlarını atmaya başladık. Siyasi bir istikrarımız oldu ve makro ekonomiye odaklandık. Birçok alanda değişiklikler yaptık. Banka sisteminde düzenlemeler meydana geldi. 2001 yılında karşılaştığımız kriz finansaldı ve o dönem birçok banka iflas etti. Daha sonra hükümetten bağımsız bankaların kurulmasına izin vererek, bu sektörde ciddi ilerlemeler kaydettik. Ekonomik olarak başarıya ulaşmamızda bankalar konusunda yapılan değişiklikler çok etkili oldu. Bu süreçten sonra bankacılık sistemimiz çok güçlü hale geldi. Global krize rağmen, hiçbir bankamız iflas etmediği gibi zarar da etmedi.”

AK Parti’nin bölgedeki tüm komşu ülkelerle daha iyi ilişkiler kurmayı hedeflediğini dile getiren Yılmaz, “Sadece komşularımızla kuracağımız iyi ilişkilerle başarılı olacağımıza inandık. Avrupa başta olmak üzere burası dahil daha fazla ticaret alışverişinde bulunduk. Başarılı bir gelişme sürecinin ortaya konulması için bölgeyle güçlü ilişkilerin kurulması gerekiyor. Bu bağlamda Irak ve Kürt bölgesi bizim için çok önemlidir.” şeklinde konuştu.

Komşu ülke olarak Irak ve IKBY’nin Türkiye için önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, “Irak ve bölgenin istikrarı bizim ortak çıkarlarımız için önemlidir. Buranın istikrar ve güvenliği, bizim istikrarımız ve güvenliğimiz demektir. Irak ve Kürt bölgesi ile ekonomik, kültürel olarak güçlü bağlarımız var ve aynı coğrafyada yaşıyoruz. Birçok ortak noktamızın olduğuna inanıyoruz. Hepimizin çıkarları için her iki taraf arasında güçlü bir ekonominin olması önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Birçok gelişmiş ülke ekonomisinin zor günler geçirdiğine değinen Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:

“Çok iyi ekonomi politikalarının olmasına rağmen ABD ve Avrupa’daki durumlar göz önünde. Söz konusu ülkeler halen bile istedikleri gibi büyüyemiyor. Diğer taraftan Rusya’ya baktığımız zaman ekonomileri giderek zayıflıyor. Dünyanın genel olarak ekonomisinde bir daralma olduğunu söyleyebiliriz. Petrol ihraç eden ülkelerin ekonomisi de çok iyi bir süreçten geçmiyor. Malum petrol fiyatlarında meydana gelen düşüş, direkt olarak ülkenin gelirlerine yansıyor. Uluslararası piyasalarda petrole olan talebin düşüşü, ekonomiye negatif yansıması vardır. Elbette hazırlıklı olup, rezerv yapan ülkeler bu sürecin atlatılmasında daha iyi bir performans gösteriyor ya da durumu daha iyi şekilde idare ediyor. Bildiğiniz üzere bahsettiğim bu zorlukların hepsi bölge ve Irak’la ilişkilidir. Petrol fiyatları ülke için çok önemli bir etkendir.”

Dünyada bölgesel sorunların da mevcut olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Maalesef tüm bölgeyi etkisi altına alan jeosiyasi gelişmeler meydana geliyor. Buna örnek Suriye’de yaşananlar tüm bölgeyi etkisi altına aldı. Suriye’de meydana gelen trajik problemlerin bedelini, Irak, Kürt bölgesi, Türkiye ve diğer ülkeler ödüyor. Bu problem kendisiyle beraber birçok zorlukları getiriyor. Bunlardan bir tanesi sığınmacı krizidir. Türkiye şu anda iki milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Aynı şekilde Kürt bölgesi de nüfusunun yarısı kadar sığınmacı ağırlıyor. Bunların dışında karşı karşıya olduğumuz bir başka sorun da var o da terördür. Türkiye, Irak ve Kürt bölgesi söz konusu terör sorunu ile uğraşıyor. Bunların ekonomiye de yansımaları var” dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?