TBMM (AA) – İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Makine ve Kimya Endüstrisi'nin (MKE) anonim şirket olmasını düzenleyen kanun teklifine ilişkin, "Potansiyeli bu derece yükselen bir kamu kurumunu şirketleştirme ihtiyacı nereden kaynaklanıyor?" diye sordu.
Türkkan, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, anonim şirkete dönüştürülmesi teklifi Genel Kurul gündemine gelen MKE'nin, TSK'ye her türlü silah ve teçhizatı sağlayan çok eski bir kurum olduğunu söyledi.
MKE'nin, hükümetin ülkeyi zarara uğrattırma hevesinin son kurbanı olduğunu öne süren Türkkan, "Potansiyeli bu derece yükselen bir kamu kurumunu şirketleştirme ihtiyacı nereden kaynaklanıyor?" sorusunu yöneltti.
Kar eden bir kurumun neden kamu statüsünden çıkarılmak istendiğini anlayamadıklarını vurgulayan Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İktidar bu tecrübelerinden hiç mi ders çıkarmıyor? Türk Telekom, özelleştirilmeden önce üst üste 4 yıl en fazla kurumlar vergisi ödüyordu. 2004 yılında 2,2 milyar lira net karı vardı. Türkiye'nin köklü kurumlarından biriydi. Sonuç olarak birisine satıldı ve o kişi Türkiye'yi 10 milyar dolar dolandırdı. ÇAYKUR kar eden bir kurumdu, Varlık Fonu'na devrinden sonra kar etmeyi geçtik, zarar üstüne zarar eden bir aşamaya sürükletildi. Ya Tank Paleti Fabrikası'na ne demek lazım? Hani bu fabrikada yerli ve milli tanklar üreteceklerdi, bu tanklar nerede gören var mı? Bir çivi bile çakılmadan dün itibarıyla başka bir şirkete devri gerçekleştirildi. İktidar, milletin parasını har vurup harman savurmaya devam ediyor. Umurlarında değil belki ama bu talan düzenine artık son vermek zorundalar. MKE de bu rantın ve talanın kurbanı olacaktır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekmektedir."
Türkkan, geçtiğimiz hafta sonu Kanal İstanbul Projesi'nin temelinin atıldığını, ancak bu atılan temelin Kuzey Marmara Otoyolu Projesi dahilindeki bir köprüye ait olduğunun ortaya çıktığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Rüya Projesi" ile milletin değil, müteahhitlerin çıkarlarını garanti altına almaya çalıştığını iddia eden Türkkan, Erdoğan'ın projenin durdurulmaya çalışılması halinde uluslararası tahkimin bu borcu "söke söke" alacağını belirttiğini, bu sözleriyle de hem halkı hem de muhalefeti tehdit ettiğini ileri sürdü.
Erdoğan'ın bu sözlerinin Türk milletinin gururunu kırdığını savunan Türkkan, "Söke söke alırlarmış. O iş o kadar kolay mı? İYİ Parti olarak ilk seçimde iktidar olacağız ve kesinlikle o paraları ödemeyeceğiz. Yaptığınız tüm ihaleleri masaya yatıracağız." diye konuştu.
– "Öğretmen adaylarımıza karşı hiçbir vizyon geliştirmediniz"
Lütfü Türkkan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le birlikte yaptıkları yurt gezilerinde, atanamayan öğretmenlerin hep karşılarına çıktığını, 40 bin atama isteyen mezunların bu talepleri karşısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öğretmen açığının olmadığını belirttiğini söyledi.
Yurt genelinde 440 bin atanamayan öğretmenin var olduğunu ileri süren Türkkan, bu rakamın Cumhuriyetin 100. yılında yarım milyona yaklaşacağını iddia ederek, "Her yerde market açar gibi üniversite açtınız. Yüksek öğretimin kalitesi düştü. İstihdam sorunu çözülemeden milyonlarca genç, bu üniversitelerden mezun oldu. Ne olacak bu çocuklar? Geleceğimizi emanet edeceğimiz öğretmen adaylarımıza karşı hiçbir vizyon geliştirmediniz. İhtiyaç fazlası olan öğretmenlerimiz değil, eğitim fakülteleridir. Bu konuda derhal bir düzenleme yapılması gerekmektedir." dedi.
– "Ülke yabancıların elinde kapitülasyonlarla yönetiliyor"
Türkkan, şehir hastaneleri konusunda da değerlendirmede bulundu.
Yapılan şehir hastanelerinin 5'inin, artık Danimarkalı bir şirket tarafından işletileceğini savunan Türkkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Hayalim" dediği bu projelerin yabancı şirketlere verilmesini doğru bulmadıklarını belirtti.
Şehir hastanelerinin tamamının Sağlık Bakanlığına devredilmesi gerektiğini vurgulayan Türkkan, şöyle devam etti:
"Her şeyi sattınız, savdınız. Ülke yabancıların elinde kapitülasyonlarla yönetiliyor. Yapılan hastaneler için verilen garantilerin karşılığını döviz olarak ödeyeceğiz. Ayrıca geçtiğimiz günlerde gençlerin tepkisini çeken bir karar gündeme geldi. Katarlı askeri öğrenciler, yapılan anlaşmaya göre Türkiye'de sınavsız tıp okuyabilecek. Bu yıl 3 milyon genç YKS'ye girdi. Sınav öncesi bu kararın alınması öğrencilerin motivasyonunu gerçekten olumsuz etkiledi. İzah edilebilir bir şey değil bu. Ülkeyi Katar'a devredelim de Katar da rahat etsin biz de rahat edelim."
