HDP TBMM Grup Toplantısı

TBMM (AA) – HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “Buradan veda etmek isterim. Bu kürsüden son konuşmamdır. Mücadelede her gün yan yana birlikte olacağız. Büyük kongremizden sonra bu kürsüden yeni seçilecek eş genel başkanlarımız size hitap edecekler.” dedi.

Kemalbay, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, HDP'nin Türkiye'nin umudu ve Türkiye'nin geleceğini inşa edecek bir parti olduğunu öne sürdü.

Serpil Kemalbay, “Barışın yasaklandığı, savaşın alkışlandığı çok karanlık, trajikomik bir dönemden geçiyoruz. Barış isteyenler, sosyal medya hesaplarından barışı destekleyenler gözaltına alınıyorlar. Barış demekten neden korkuyorsunuz? ” diye konuştu.

Barışı savunmanın bir onur, savaşı kışkırtmanın ise bir suç olduğunu belirten Kemalbay, sosyal medya hesaplarından savaş kışkırtıcılığı yapanlar hakkında konuşması vasıtasıyla suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi'ne yönelik soruşturmaya da değinen Kemalbay, “TTB'nin kapısının önünde hacamatçılar eylem yaptılar. Ne kadar kara bir komedi değil mi? Hacamatçılar, 'Reis senin yanındayız' diye TTB'nin önünde eylem yapıyor. ” dedi.

– “Türkiye, Suriye bataklığının içerisine girmiş durumdadır “

Konuşmasında Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kemalbay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Afrin'e yapılan operasyonun sebebi Afrin'den Türkiye'ye kurşun sıkıldığı için değildir. Herkes biliyor ki o coğrafyadan Türkiye'ye bir taş, bir kurşun bile atılmamış. Aslında Afrin'e yapılan operasyonların, işgal girişiminin arka planında Türkiye ve Türkiye halklarının geleceğiyle ilgili çok önemli kararlar var. O çok önemli kararlar onların söyledikleri gibi, 'Türkiye'nin bir beka sorunu olduğu' değildir. Tam tersine AKP, Erdoğan, Bahçeli rejiminin, kendi iktidarlarının bir beka sorunu olduğu gibi aynı zamanda onların statükolarının, Türkiye tahayyüllerinin bir beka sorunu var. O yüzden Afrin savaşına ihtiyaçları oldu. Astana, Cenevre ve Soçi'de gelişen müzakere süreçlerinde Türkiye birden bire ortaya çıktı, 'ben oyun kurucuyum, oyun bozucuyum' diye orada bataklığa doğru hareket etti. Şu anda Türkiye, Suriye bataklığının içerisine girmiş durumdadır. ”

Kemalbay, herkesin kendi elini güçlendirmeye çalıştığını belirterek, “Bu savaş bizim savaşımız değil. Biz bunu HDP olarak Türkiye halklarına güçlü bir şekilde söylemek zorundayız. ” dedi.

Zeytin Dalı Harekatı'na katılan Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) ilk kurulduğundaki ve ABD'nin eğitip donattığı değil, başka bir ÖSO olduğunu savunan Kemalbay, şunları söyledi:

“Bu ÖSO içerisinde olan dünyanın çeşitli yerlerinden radikal cihadist örgütlerin militanları geliyorlar ve bu coğrafyada vesayet savaşı yürüten devletler için paralı asker gibi savaşıyorlar. Çeçenistan, Tunus'tan şuradan buradan gelmiş kişiler. Bunlar maaşlarını Türkiye'den alıyorlar. Daha öncekiler Amerika'dan alıyordu. ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Afrin'e gidebilecekleri yönünde açıklamaları olduğunu anımsatan Kemalbay, “Sizler, şu Meclise bile koruma ordusu olmadan gelmeyen insanlarsınız. Camiye bile 100 tane araç konvoyuyla gidiyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz? Bu halkın yoksul çocuklarını niye kaldırıyorsunuz? ” ifadesini kullandı.

ÖSO'nun Kuvayımilliye'ye benzetildiğini, Kuvayımilliye'nin Anadolu'da kendi evini, yurdunu savunan ve Kurtuluş Savaşı'nda mücadele eden yerel güçler olduğunu savunan Kemalbay, “Kuvayııinzibatiye, Kuvayımilliye'nin karşısında kurulmuş ve bir hilafet ordusudur. ÖSO olsa olsa Kuvayıinzibatiye'dir. Kuvayımilliye, Afrin'de kendi evini, ocağını savunan insanlardır. ” dedi.

Kongreye ilişkin hazırlıklarının devam ettiğini anlatan Kemalbay, sokak sokak, ev ev bir çalışma yürüttüklerini ve güçlü bir kongre gerçekleştirmek istediklerini bildirdi.

Kemalbay, aynı zamanda veda etmek istediğini belirterek, “Ben de buradan veda etmek isterim. Bu kürsüden son konuşmamdır. Mücadelede her gün yan yana birlikte olacağız. Büyük kongremizden sonra bu kürsüden yeni seçilecek eş genel başkanlarımız size hitap edecekler. ” diye konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?