GRAFİKLİ – 2017’de FETÖ’nün dış bağlantılarıyla yoğun mücadele

İSTANBUL (AA) – ENES CAN – MURAT PAKSOY – İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgileri bulunan veya dış bağlantılarıyla bu terör örgütünü destekleyen ya da yardım eden bazı Türk vatandaşlarının yanı sıra başta ABD'li olmak üzere birçok yabancı uyruklu şüpheli hakkında başlattığı soruşturmalar 2017 yılında en çok konuşulan konular arasında yer aldı.

FETÖ'nün 17-25 Aralık yargısal darbe girişiminin ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin başta yargı olmak üzere TSK, emniyet ve medya kurumlarına sızan elemanlarının bir kısmı, yaptıkları kumpaslar ortaya çıkmaya başlayınca soluğu yurt dışında aldı. Örgütün 15 Temmuz darbe girişiminin de başarısız olmasının ardından örgüt elemanlarının yurt dışına kaçışları dikkat çekici şekilde artış gösterdi.

Başta ABD olmak üzere Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkeleri ile dünyanın farklı noktalarına kaçan FETÖ mensupları, yerleştikleri yerlerde de ülke aleyhine faaliyetlerini sürdürmeye devam etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyet gösteren ülke içindeki vatandaşları, yurt dışına kaçan FETÖ mensupları ile bu kişilerle bağlantılı olan yabancı uyruklu şüphelilerin faaliyetlerini ortaya çıkarmak için geçen yıl yoğun bir soruşturma dönemi geçirdi.

Başsavcılık, örgütün başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere, 17-25 Aralık yargısal darbe girişimi dahil olmak üzere birçok eylemlerinde yurt dışından destek aldığı veya yardım edildiği iddialarını ilişkin soruşturmayı derinleştirerek, örgütün yabancı misyon ve yurt dışındaki kişilerle bağlantılarını çözmeye başladı.

Konuyla ilgili bazı avukatların suç duyurusunu da dikkate alan başsavcılık, 15 Nisan 2017'de soruşturma başlattı. Bu soruşturmalarda hakkında işlem yapan isimler şöyle:

''Senatör Charles (Chuck) E. Schummer, savcı Preetinder Singh Preet Bharara, OFAC Başkanı David Cohen, Türk Amerikan Birliği Başkanı Faruk Taban (Örgütün ABD imamı), Türk Kültür Merkezinden avukat Zafer Akın, Avrasya Amerikalılar Turkuaz Konseyinden Kemal Öksüz, Rumi Formundan Emre Çelik, Michael Rubin, eski emniyet müdürü Ahmet Sait Yayla, Henri Barkey, Graham E. Fuller, Orta Atlantik Türk Amerikan Federasyonu'ndan Mahmut Yeter, Türk Amerikan İş Grubu'ndan Talha Saraç, Recep Özkan, Burak Yeneroğlu, Ralph Peters ve eski CIA Direktörü John Brennan.''

Başsavcılık, bu kişiler hakkında hakkında ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ile ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçlarından işlem başlattı.

Soruşturma kapsamında, şüphelilerin Türkiye'ye giriş-çıkış tarihleri, FETÖ yöneticileriyle irtibatlarının incelendiği belirtilirken, bir kısım şüphelilerin 15 Temmuz darbe girişiminin yapıldığı gün Büyükada'da yapılan toplantıya katıldıkları ve yine 17 Temmuz'da Karaköy'de yapılan bir toplantıya iştirak ettikleri bilgisi üzerine söz konusu toplantılar da araştırıldı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'de ikamet etmesi için yaptığı yeşil kart başvurusuna kefil olan eski CIA Direktörü ve RAND düşünce kuruluşu danışmanlarından Graham Fuller ile Wilson Center Ortadoğu Programı Direktörü ve Türkiye Uzmanı Henri Barkey de soruşturmada adı geçen önemli kişiler arasında yer alıyor.

– ABD konsolosluk görevlisi Topuz tutuklandı

Başsavcılık, yabancı uyruklu ve misyon görevlilerine ilişkin soruşturmasını sürdürürken bu kişilerin bir yandan da FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki yargısal darbe teşebbüsü ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davalarda yargılanan eski polis müdürleri ve askerler ile firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatını tespit etmeye devam etti.

Bu çalışma sonucunda ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz, eski polis müdürleri ve eski savcı Öz ile de irtibatının ortaya çıkması üzerine gözaltına alındı.

Topuz, emniyetteki işlemlerinin ardından 4 Ekim'de İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'', ''devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' suçlarından tutuklandı.

– Türkiye ile ABD arasında vize gerginliği

Bu kararın ardından ABD ile Türkiye arasında yaşanan gerginlik zirveye çıktı ve ABD Türkiye'deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayanlara yönelik vize hizmetlerini askıya aldı. Türkiye de misilleme olarak ABD vatandaşlarına yönelik vize işlemleri askıya aldı.

“FETÖ/PDY'ye üye olmak ” suçundan hakkında soruşturma yürütülen 121 kişiyle yoğun irtibatı tespit edilen Topuz'un, FETÖ'nün taşeron olarak kullanıldığı 17-25 Aralık girişiminde emniyet ve yargı ayağını yürüten şüphelilerle, eylemin asıl faili konumundaki dış istihbarat ve ülkeler arasında “aracılık görevini ” yürüttüğü belirtildi.

Şüpheli Topuz'un ifadesinde, 17-25 Aralık operasyonlarını yürüten FETÖ şüphelisi eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı, eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu ve söz konusu operasyonlarda dinleme yapan büronun amiri İbrahim Şener ile 2012 yılında ABD'ye gittiklerini söylediği kaydedildi.

– Osman Kavala tutuklandı

FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasları ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan iş adamı Osman Kavala, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ” suçlarından 1 Kasım'da tutuklandı.

Kavala'nın Gezi Parkı olaylarının yöneticisi ve organizatörü olduğu kaydedilen savcılığın sevk yazısında, Kavala'nın, Büyükada'da darbe teşebbüsü sürecinde düzenlenen toplantıya katıldığı ve darbenin organizatörlerinden olduğu belirtilen Henri Jak Barkey ile yabancı uyruklu kişi ve kişilerle olağanın ötesinde yoğun irtibat kurarak darbe teşebbüsüne iştirak ettiği anlatıldı.

– Eski CHP Milletvekili Erdemir hakkında yakalama kararı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, FETÖ'nün 17-25 Aralık yargısal darbe teşebbüsüne ilişkin soruşturma kapsamında, ABD'de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında devam eden yargılamada tanık listesinde isimleri bulunan ve “FETÖ üyesi olmak ” suçundan firari olarak aranan Osman Zeki Canıtez ile eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir hakkında “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma çalma ” suçundan 28 Kasım'da yakalama kararı çıkarıldı.

ABD'de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında devam eden yargılamada tanık olan Osman Zeki Canıtez'in, FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildi. Ayrıca Canıtez'in, takipsizlikle sonuçlanan 17-25 Aralık soruşturmasında bilirkişi olarak görev yaptığı ortaya çıktı.

Ayrıca, FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir'in mal varlığına el konulmasına karar verildi.

– Eski CIA görevlisi Fuller

FETÖ'nün kumpasları ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında Osman Kavala, Henri Jak Berkey, Metin Topuz, Aykan Erdemir'in de bulunduğu soruşturma kapsamında, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA'in eski görevlisi Graham E. Fuller hakkında da 1 Kasım'da yakalama kararı çıkarıldı.

Savcılığın yakalama kararı çıkartılması talebinde, Fuller hakkında ''Anayasayı ihlal'', “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'', ''Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme'' suçlamaları yer aldı.

Bu soruşturma kapsamında, daha önce tutuklanan iş adamı Osman Kavala, Temmuz 2016'da Büyükada Plendid Otel'de yapılan toplantıya katıldığı ve darbenin organizatörlerinden olduğu ifade edilen Henri Jak Barkey, ABD Konsolosluk görevlisi Metin Topuz ve eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir gibi birçok isim bulunuyor.

– Hüseyin Korkmaz, ABD'de tanık oldu

ABD'deki Hakan Atilla davasında tanıklık yapan FETÖ mensubu Hüseyin Korkmaz ise “17 Aralık kumpas ” ve “25 Aralık kumpas ” davalarında firari sanık olarak bulunuyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 17-25 Aralık kumpas soruşturmalarına ilişkin hazırlanan iddianamelerde, Korkmaz'ın, ''silahlı terör örgütüne üye olma'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'', ''hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek'' gibi suçlardan hapis cezasına çarptırılması istendi.

Hüseyin Korkmaz, “25 Aralık kumpas ” davasında tutuklu yargılanırken, 9 Şubat 2016'da yapılan 2. duruşmada oy çokluğuyla tahliye edilmiş, darbe girişimin ardından ByLock kullanıcısı olduğu öğrenilmesi üzerine yakalama kararı çıkarılmıştı. Korkmaz hakkında geçtiğimiz günlerde yakalama kararı yokluğunda tutuklama kararına çevrilip, ABD'den iadesi için iade talepnamesi hazırlandı.

ABD'deki davada verdiği tanık ifadesinde, ABD Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) kendisine 50 bin dolar verdiğini ve ABD'de oturduğu evin kirasını ise savcılığın ödediğini söyleyen Korkmaz, ABD'ye geldiği günden beri hiç çalışmadığını ancak çalışma başvurusunda bulunduğunu ve iki hafta önce olumlu yanıt aldığını anlatmıştı.

ABD hükümetinden yardım alıp almadığı sorusuna Korkmaz, “Savcılık 3 defa 300 dolar, toplamda 900 dolar verdi. FBI 50 bin dolar verdi. Oturduğum apartmanı savcılık tuttu, kirasını savcılık ödüyor. ” yanıtını vermişti.

Kaçak yollarla gittiği ülkelerden Türkiye'ye iade edileceğinden korktuğunu belirten firari FETÖ üyesi Korkmaz, daha sonra ABD'ye kaçmaya çalıştığını anlatmıştı. Korkmaz, Amerikan emniyet kuvvetleriyle irtibata geçtiğini, onların “katkısıyla ” ABD'ye kaçtığını ve beraberinde getirdiği delilleri havalimanında teslim ettiğini belirtmişti.

Ayrıca FETÖ'cü Korkmaz'ın ABD'de tanık olarak verdiği ifadeler üzerine annesi, babası, eşi, ağabeyi ve 2 kız kardeşi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

– Sarraf'ın yakınlarına casusluk suçlaması

ABD'deki davada ilk önce sanık sonra tanık yapılan Rıza Sarraf ve yakınları hakkında da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca soruşturma başlatıldı.

Soruşturma kapsamında şüpheli Sarraf ve irtibatlı olduğu kişilerin, yazılı ve görsel basından elde edilen bilgilerde “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine casusluk maksadıyla temin ettiği ve mal varlığını kaçırma girişiminde bulunduğuna ” dair bilgilere ulaşıldığı belirtilmişti.

Sarraf ve diğer şüphelilerin gerek atılı suçu işleyip işlemediği hususunda inceleme yapmak, gerekse mal varlığı değerlerinin işlenen bu suçlardan kaynaklanmış olma ihtimali, mal varlığı değerlerini kaçırmasının önlenebilmesi amacıyla atılı suçun işlendiğine dair bulgu ve emarelere ulaşılmış olmasından, gecikmesinde sakınca bulunan hallerin mevcut olduğu dikkate alınarak, soruşturma çerçevesinde şüpheli Sarraf ile irtibatlı olan yakınlarının taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarına, banka, şirketler ve diğer tüm kurumlar nezdindeki hak ve alacaklarına, şirket hisselerine KHK ve CMK maddeleri uyarınca el konulmasına karar verilmişti.

Soruşturmayı yürüten savcılık, konuyla ilgili gerekli işlemlerin yapılması amacıyla el koyma kararını İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne, tapu, banka ve ticaret siciline göndermişti. Soruşturma kapsamında, Sarraf'ın yanında çalışan ve ABD'deki davaya evrak yolladığı iddia edilen 3 şüpheli tutuklandı.

– ABD'daki davanın hakimi ile FETÖ'cülerin teması

FETÖ'nün 17-25 Aralık yargısal darbe girişiminden ardından Mayıs 2014'te, örgütün avukatlık bürolarından olduğu tespit edilen Yüksel-Karkın-Küçük (YKK) hukuk bürosunca, İstanbul Bosphorus Four Seasons Oteli'nde düzenlenen “Adalet ve Hukuk Devleti ” konulu sempozyuma ABD'deki Hakan Atilla'nın sanık, Sarraf'ın da tanık olarak yer aldığı davaya bakan ABD New York Güney Bölge Hakimi Richard Berman'ın da katıldığı ortaya çıktı.

Konuyla ilgili soruşturma yürüten başsavcılık, söz konusu sempozyum tarihinde otelde kimlerin konakladığını da araştırması üzerine otelde aynı tarihte örgütün ABD imamı Faruk Taban'ın da kaldığı ve sempozyuma katıldığı bilgisine ulaştı.

Başsavcılık, söz konusu sempozyumun FETÖ tarafından finanse edildiği, söz konusu konaklama ve ulaşım giderlerinin Yüksel-Karkın-Küçük (YKK) hukuk bürosunca karşılandığını da tespit etti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?