Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç:

İSTANBUL (AA) – Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 16 Nisan Pazar günü yapılacak halk oylamasıyla ilgili “Sandıklar açılıp tutanaklar sisteme girildiği zaman ciddi anlamda milletimiz bu sisteme ‘evet’ ile destek verecektir.” dedi.

Kadıköy’de Fenerbahçe Devlet Demiryolları Tesisi’nde genç iş adamları ve iş kadınlarıyla buluşan Bakan Kılıç, halk oylamasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Halk oylamasına az bir süre kaldığını hatırlatan Kılıç, “İnancımız o ki pazar akşamı sandıklar açılıp tutanaklar sisteme girildiği zaman ciddi anlamda milletimiz bu sisteme ‘evet’ ile destek verecektir. Aksini iddia edenler de var. Şu anda anketler falan konuşanlar da var. Ben anket konuşmam. En büyük anket sandık sonuçlarıdır. Biz sandığımıza ve oradan çıkacak sonuçlara göre rotamızı belirleyeceğiz.” diye konuştu.

CHP’li milletvekilleri Hüsnü Bozkurt ve Tuncay Özkan’a tepkisini dile getiren Bakan Kılıç, şunları söyledi:

“İstanbul’da farklı semtlerde ‘hayır’la ilgili kampanyalar da yanlış bir takım yöntemlere başvurdular. Herhalde artık çaresizliğin veya kendilerine gelen bilgilerin, onları sıkıntıya, köşeye sıkıştırdığı andan itibaren ortaya koydukları doğru olmayan davranışlar var. Bizleri birtakım konularla itham etmeye çalışanlar ve bizlere demokrat olmadığımızı söylemeye çalışanların nasıl bir demokrasi ortaya koyduklarını da gördük. En son iki ayrı milletvekili Hüsnü Bozkurt, Tuncay Özkan… Birisi çıktı dedi ki, ‘evet’ çıkarsa, ‘evet’ diyenleri İzmir’den deniz dökecekmiş. Diğeri Tuncay Özkan, otobüsün üstünde bir vatandaşa, ki onun daha sonra polis memuru olduğu anlaşıldı, hakaretler yağdırdı. Ruh hallerinin nereden nereye geldiğini artık gördük. Kendileri ne dediklerini artık şaşırdılar. Kılıçdaroğlu’nun radyo programında neye ‘hayır’ dediğini bilmediğini gördük.”

“Hüsnü Bozkurt’un açıklamaları, millete tepeden bakma, milli iradenin fikrine saygı duymamaktır.” diyen Bakan Kılıç, şöyle devam etti:

“Onun bahsettiği ‘denize dökme’, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün istiklal mücadelesi sonucunda, bu milleti yok etmeye çalışanların, milletimiz tarafından beraberce denize döküldüğü anı anlatıyor. Yani bu ülkenin düşmanlarıyla bu ülkenin evlatlarını, vatandaşlarını bir tutuyor. Yazıklar olsun, demekten başka bir sözüm yok. Bir tavsiyem var, sakın Samsun’a gelmesin. Ben Samsun milletvekiliyim. Neymiş, Samsun’dan başlatacakmış bu işi. Tavsiye etmiyorum. Karadan, denizden, havadan Samsun’a gelemez. Biz onların yaptığı gibi yapmayız, herhangi bir şiddet eylemine bulaşmayız ama Samsun’dan herhangi bir şekilde yola çıkamayacağını uygun bir lisanla anlatırız ve bunda da başarılı oluruz.”

– “Nereye nasıl saldıracaklarını şaşırdılar”

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın bazı açıklamalarıyla ilgili de Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Deniz Baykal rahmetli (Turgut) Özal’a ‘sivil diktatör’ demişti. Diktatör çok kullandıkları ve boş kullandıkları bir söz. 16 Nisan’da ‘evet’ çıkarsa Suriye’deki Esed rejimine benzermişiz. Bunu Sayın Baykal söylüyor. Çok üzüldüm. 600 bin kişinin katili, 3 milyondan fazla insanı yuvasından eden o caniyle Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir yöneticisini, hele hele Cumhurbaşkanı’nı aynı kefeye koymak ancak ve ancak bir garabetin örneğidir. Nereye nasıl saldıracaklarını şaşırdılar. Agresiflikleri her hallerinden belli oluyor. İnşallah şu 4 günü hayırlısıyla geçireceğiz. Sonra hep beraber yolumuza bakacağız.”

Bakan Kılıç’ın CHP ile ilgili değerlendirmesi ise şöyle:

“Üzüldüğüm nokta, CHP’ye gönül veren vatandaşlar, 7 seçim kaybetmiş, sekizincisine doğru giden Sayın Kılıçdaroğlu’ndan kurtulmak istiyor. İnşallah 16 Nisan’da evet çıkacak ve CHP rahat bir nefes alacak. Herhalde genel başkanlık değişikliği için delegeleri de çalışmaya başlayacaktır. Daha önce aday olan Muharrem İnce, bir televizyon programında ilginç bir argüman koyarak yeni sistemde cumhurbaşkanının lokantaları bile kapatabileceğini söyledi. Böyle garip argümanları ortaya koymak hakikaten hayret verici. Sordular ‘Bu hangi maddede yazıyor.’ dediler ama şöyle bir şey oldu. ‘Metin yanımda değil getirmedim.’ diyor. Arkasından gelen cümle garip, ‘Anlatsak da anlamazlar.’ Bakış açısı bu. Bu bakış açısının olduğu yerde, milli iradeye saygının olmadığını görüyoruz.”

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimini milletin püskürttüğünü belirten Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” ifadesiyle ilgili de şunları kaydetti:

“Darbecileri tarihin kara sayfalarına gömdük. Ana muhalefetin başkanı, ‘Darbe kontrollü darbedir.’ dedi. Bunu söyleyebilmek için hakikaten o gece kontrollü bir ortamda olmak gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da kontrollü bir ortamda olduğu ortaya çıktı. Hatta en son görüntülerde Atatürk Havalimanı’nın VIP’inden nasıl geri girdiğini, tankların çekilmesinin beklendiğini ve ondan sonra ayrıldığını gördük. Demek kontrollü ortamlarda olan kendisiymiş. Kontrollü bir şekilde partinin başına geçtiği zaman da kontrollü bir şekilde partiyi yönetmeyi de kabul etmiştir. Artık Türkiye Sayın Kılıçdaroğlu’nu taşıyamıyor. Bir an önce görevi devretme vaktidir. İnşallah 16 Nisan’daki sonuçlar da CHP’nin derin bir nefes almasını sağlayacak. Ana muhalefet partisinin siyaset yapamıyor olması bizler açısından üzücüdür.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?