“Diyabetle Kaliteli Yaşam Projesi” tanıtıldı

İSTANBUL (AA) – Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’de sağlıklı bütün gıdaların bulunabildiğini belirterek, “Uzun ömürlü ya da farklı katkıların olduğu raf ürünleri yerine daha sağlıklı gıdaları bilinçli bir şekilde tüketebilmeyi toplumsal kültürümüze mal edebiliriz.” dedi.

Müezzinoğlu, Diyabetle Kaliteli Yaşam Projesi’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kişilere sağlıklı, kaliteli bir yaşam felsefesi mantalitesinin verilmesi gerektiğini söyledi.

Kaliteli ve sağlıklı yaşam kültürünün topluma mal edilmesinin önemine değinen Müezzinoğlu, sağlığın yalnızca Sağlık Bakanlığının tek başına yönetebileceği bir alan olmadığını, bunun kamu, sivil toplum örgütleri, medya ve eğitim camiasıyla hep birlikte çok yönlü paydaşlılıkla daha iyi noktalara taşınabileceğini ifade etti.

Bakanlık olarak “önce insan ve sağlık” dediklerini anlatan Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

“Ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalarda bireylere, ‘Mutlu olmak için en çok neyi talep ve arzu ediyorsunuz’ diye sorduğunuzda neredeyse yüzde 85’i ‘Sağlıklı olmak’ diyor. Hiç kimse bakan, milletvekili, hoca, zengin, profesör, şu veya bu olmak demiyor. ‘Sağlıklı olmak’ diyor. Çünkü sağlıklı insan için diğerinin bir anlamı ve diğerinin olma şansı var. O nedenle önce bireye gence, çocuğa, aileye sağlıklı olabilmenin kültürünü, kaliteli yaşamın bu başlıklarda saklandığını yaşam felsefesine yerleştirmemiz lazım.”

Sağlıklı insanların sevdikleriyle hayaller kurabileceğini, hasta olanın ise tek hayalinin iyileşmek olduğunu anlatan Müezzinoğlu, sağlıklı olmak için kötü alışkanlıklardan uzak durmak gerektiğini kaydetti.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sigara içmek mi kolay içmemek mi kolay? İçmemek kolay. Kötü alışkanlıkla mücadeleyi biz çok paydaşlı bir sahiplenmeyle daha iyi adımlara götürebildiğimizde, belki milyonlarca kötü alışkanlıklardan uzak tuttuğumuz ve sağlıklı yaşama kazandırdığımız gençlerimiz, çocuklarımız olacak ki; tütünle yaptığımız mücadeleyle bunun önemli başarılarını sağladık. Sağlıklı bütün gıdaları bulabildiğimiz ortamdayız. Uzun ömürlü ya da farklı katkıların olduğu raf ürünleri yerine daha sağlıklı gıdaları bilinçli bir şekilde tüketebilmeyi toplumsal kültürümüze mal edebiliriz.”

– “Diyabetle sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürebilmek mümkün”

Hareketin sağlıklı yaşam için önemli olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, kötü alışkanlıklardan uzak durma, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamla obeziteyi de kontrol altına alabilen bir yaşam tarzı oluşturulabileceğini ifade etti.

Müezzinoğlu, hastaların yüzde 60’ını kronik hastalık yüküyle kaybettiklerini belirterek, diyabetle sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürebilmenin mümkün olduğunu aktardı.

Sağlık bütçesinin beşte birini diyabete harcadıklarını, bunun yaklaşık yüzde 75’nin komplikasyonlara gittiğini belirten Müezzinoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Hasta, komplikasyona maruz kaldıysa, böbrek yetmezliğine döndüyse, görme kaybı olduysa bunun sonucunda bir kalp krizine veya bir beyin hasarına muhatap olduysa… Yalnız onun hayatının kalitesi mi düştü? Komplikasyonlu bir hastanın kendisine, yakınlarına, sevdiklerine yaşadığı topluma matematiksel olarak maliyeti rakamlar olarak söylenebilir ama tam olarak hesaplanabileceği kanaatinde değilim. Bunun psikolojik sorunları, evlatlarına, eşine, ailesine, işine yüklediği yüklerin matematiksel hesabı olmaz.”

Toplumla iletişimin iyi kurulması, paydaşlarıyla bu anlamdaki duyarlılığın iyi noktalara taşınması durumunda diyabetli hastanın komplikasyonlarının azaltılabileceğini dile getiren Müezzinoğlu, “Yüzde 50 oranında azalttığımızda çok müthiş bir başarıya imza atabiliriz. Yüzde 10 başarı bile çok önemlidir. Planlı, programlı adımlarla çok önemli başarılar elde edebiliriz” dedi.

– “Sağlık merkezleri 7 gün 12 saat açık olacak”

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bakanlık olarak kronik hastalık yükünün arttığı bu süreçlerde gerekli tedbirleri aldıklarını ifade ederek, gelecekte bunun Türkiye’nin öncelikli yönetmesi gereken alanların başında olacağını kaydetti.

Kronik hastalık yüküne karşı önleyici tedbirlerin alınması, hastalara yaklaşım tarzının değiştirilmesi gerektiğini anlatan Müezzinoğlu, reçete etmenin sorunu çözmediğini aktardı.

Hasta ve yakınlarını bilinçlendirme ve eğitim vermenin önemine değinen Müezzinoğlu, önümüzdeki yıl sonuna kadar 2 bin aile sağlığı merkezi yapacaklarını anlattı.

Bu merkezlerde, aile hekimleri, psikolog, diyetisyen, sosyal destek uzmanları ve aile diş hekimlerinin olacağını, bütüncül muhataplı olarak ailelerin karşısına koyacaklarını anlatan Müezzinoğlu, merkezlerin haftanın 7 günü 12 saat açık olacağını söyledi.

Cumartesi ve pazar günleri buralarda hasta bakmaktan ziyade hastalara, hastalıklar ve sağlık bilinciyle ilgili eğitimler verileceğini anlatan Müezzinoğlu, hafta sonları bunların sağlıklı yaşam ve eğitim merkezi olacağını aktardı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?