Cumhurbaşkanı Erdoğan: (5)

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Öyle Londra’dan, Paris’ten, şuradan, buradan kuru sıkı atmakla olmuyor bu iş. Gel gönder bir temsilcini de burada, bir demokrasi ülkesinde, demokratik parlamenter sisteme nasıl darbe yapmak istemişler, bunu gel bir gör yerinde. Sahip olduğunuz, ülkenizde kendilerine yer verdiğiniz bu haşhaşilerin neler yaptığını bir gelin görün. Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ diyebilirsiniz, iktidarını beğenmeyebilirsiniz. İnsaf edin de gelin bir görün ne var ülkede.” dedi.

Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Programda, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde şehit olan Erkan Yiğit ile yaralanan ikizi Volkan Yiğit’in hikayeleri ekrana getirildi. Erkan Yiğit’in son görüntülerinin ve sözlerinin de yayınlandığı anlarda Erdoğan, göz yaşlarına hakim olamadı.

“Pek çok hikaye var, sizi ziyarete geliyorlar, siz ziyarete gidiyorsunuz. Bunların arasında en çok etkilendiğiniz, sesi kulağınızda çınlayan biri var mı?” sorusu üzerine Erdoğan, “Bunların hepsi de bizi duygulandırıyor, duygulandırmayan hiçbir tanesi yok. Kah şehidimizin görüntüsü bizi duygulandırıyor, kah şehidin annesinin, babasının, dedesinin…Onların kullandıkları ifadeler bizleri duygulandırıyor. Gazilerimizin kimisinin bakıyorsunuz kolu kopmuş, kimisinin kolu parçalanmış, kimisinin dizden ayağı yok. Hala onların bu haliyle kullandıkları ifadeler çok çok ilginç. Ben tabii bunları görünce, duyunca milletimle iftihar ediyorum.” şeklinde cevap verdi.

Erdoğan, Türk milletinin büyük bir millet olduğunu, bir annenin evladının gazi olması konusunda telefonda kendisine söylediklerinin Türk milletine olan güvenini daha da artırdığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Bunlarda istisna olmaz. Hepsi birbirinden çok çok etkileyici, geleceğe yönelik bizim imanımızı, azmimizi artırıcı olaylar. Kısacası şehitler tepesi elhamdülillah boş değil, boş kalmayacak. Bu olay bunu gösterdi ve darbeler tarihi inanıyorum ki 15 Temmuz’u çok farklı yazacak. Bizim şu andaki genç kuşaklarımız için oralardaki şehit olan, gazi olan, o olayların içinde olan, işte az önceki ikiz kardeşlerimizi gördük, ikiz kardeşlerimizin eşlerinin duruşunu gördük ve bakın geleceğe bakış çok önemli. ‘Artık evlatlarımı babaları gibi yetiştirmek…’, bunun hesabı içerisinde olmak, bu çok farklı bir anlayış.”

– “Meydanlarda, ‘Ben Allah yolunda ölürüm diye’ koşanlar vardı”

Milletin imanının, azminin Türkiye’yi bir çok alanda muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkaracağını dile getiren Erdoğan, kendilerine yeni hedefler belirleyeceklerinin altını çizdi.

Türk milletinin darbe girişimi sırasındaki duruşuna ve meydanların yansıttıklarına da değinen Erdoğan, “Bununla birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi çok pekiştirdik. Bu meydanlarda, şu siyasi parti, bu siyasi parti, bunlar yoktu. Bu meydanlarda sadece demokrasi, şehadet, vatan vardı. Bu meydanlarda sadece, adeta ‘Ben Allah yolunda ölürüm’ diye koşanlar vardı. Bu meydanlarda adeta 1071’den bu yana gelişin izleri vardı ve 1453’ün izleri vardı. Çanakkale’nin ruhu vardı bu meydanlarda, İstiklal Savaşı’nın ruhu vardı ve tabii bunlarla beraber istikbale bir yürüyüş vardı.” ifadelerini kullandı.

Pazar günü İstanbul Yenikapı’da yapılacak olan “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” için çağrıda bulunan Erdoğan, parti farkı gözetilmeden Türk bayrakları alınarak Yenikapı Meydanı’nda toplanılacağını ve 81 ilde de aynı anda dev ekranlardan mitingin izleneceğini aktardı.

Meclisin çalışma günü olmadığı halde darbe teşebbüsünde bulunulan 15 Temmuz gecesi hemen Meclise giden TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a teşekkür eden Erdoğan, Kahraman ve milletvekillerinin Meclisi çalıştırmalarının İstiklal Savaşı’nı hatırlattığına işaret etti.

TBMM’nin açılmasının ve çalışmasının önemine dikkati çeken Erdoğan, ikinci defa Meclisin “Gazi Meclis” olduğunu belirtti.

– “Milli iradeyi söndüremeyeceksiniz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Yurt dışından gelenler falan, pek gelen yok ya, gelenler de hiç olmazsa geldikleri zaman ‘Ya biz milletvekiliyiz öyle mi, öyleyse şu hale bak.’ Öyle Londra’dan, Paris’ten, şuradan, buradan kuru sıkı atmakla olmuyor bu iş. Gel gönder bir temsilcini de burada, bir demokrasi ülkesinde, demokratik parlamenter sisteme nasıl darbe yapmak istemişler, bunu gel bir gör yerinde. Sahip olduğunuz, ülkenizde kendilerine yer verdiğiniz bu haşhaşilerin neler yaptığını bir gelin görün. Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ diyebilirsiniz, iktidarını beğenmeyebilirsiniz. İnsaf edin de gelin bir görün ne var ülkede ama yok sadece o kendilerine ait malum haberleşme organlarıyla, yalan, yanlış, asparagas haberlerle ne yazık ki hala bu süreçte ‘Fakat, ama, ancak…’ Bunlarla işi yönlendirmeye çalışıyorlar. Yönlendiremeyeceksiniz, bu ülkede milli iradeyi söndüremeyeceksiniz, durduramayacaksınız. Bu ülkeyi parçalayamayacaksınız, bölemeyeceksiniz. Belki bir öleceğiz ama bin dirileceğiz. Çünkü bu milletin ruhunda bu var. Aynen buğday başakları gibi, meydanlar bunu sabahlara kadar gösteriyor.”

Meydanlarda vatandaşların hiç yorulmadığını ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde bekleyen bazı vatandaşların kendisine “7 Ağustos’tan sonra biz ne yapacağız?” diye sorduğunu bildiren Erdoğan, vatandaşlara “Size biz sinyalleri veririz.” dediğini belirtti.

Batı’nın, Türkiye’nin güçlenmesini istemediğini ve hep ikircikli davranışlar içerisinde olduğunu kaydeden Erdoğan, “Şu süreçte bile bazıları telefon etti. Telefon ettikten sonra, ‘ama bazı haberler alıyoruz.’ diyorlar. Neymiş o haberler diyorum, ‘İşte çok insanlar işlerinden oluyor, asker askerliğinden, polis polisliğinden oluyor, bunlar bizi endişelendiriyor.’ Dedim, ‘Önce siz benim 239 vatan evladımın şehit olmasını hiç incelediniz mi? Siz benim ülkemde 2 bin 196 tane gazi var, yaralı var bunlar hiç incelediniz mi, bunun hesabını hiç sordunuz mu? Size bu propagandaları, bu aklı kim veriyor? Siz bir Cumhurbaşkanı olarak muhatabınızla hiç konuştunuz mu, bizden bilgiyi aldınız mı veya güveneceğiniz bir ismi buraya gönderip de bir inceleme yaptırdınız mı?’ Başlıyorlar ‘kem küm’ etmeye, böyle siyaset olmaz. Bak İsveç eski Dışişleri Bakanı çıktı, gümbür gümbür bir açıklama yaptı. Kendi Başbakanı’na, kendi Dışişleri Bakanı’na, onlara da haddini bildirdi ama haddini bilmez ki…Niye, bu bir karakter, cibilliyet meselesi. Çünkü bunlar yılları yılı bu tür yanlışlar üzerine, ideolojik saplantılar üzerine hayatlarını sürdürdüler.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin şu anda kendine yeter hale gelmesi nedeniyle rahatsız olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, her geçen gün Türkiye’nin daha da güçleneceğini söyledi.

15 Temmuz’dan bu yana, 20 günde vatandaşların 10 milyar dolar bozdurduğunu bildiren Erdoğan, bunun da “dövize meydan okuma” anlamına geldiğini belirtti.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?