Bamyanın tarladan sofraya zorlu yolculuğu

AMASYA (AA) – CİHAN OKUR – Anadolu mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan çiçek bamyası, tarladan sofraya adeta binbir zahmetle geliyor.

Türkiye’nin ihtiyacının önemli bir bölümünün karşılandığı, özellikle Taşova ile Göynücek ilçelerinde üretilen çiçek bamyası, bölge halkı için önemli bir gelir kapısı oluşturuyor. Anadolu mutfağında önemli bir yere sahip çiçek bamyası, zorlu geçen sürecin ardından sofralara ulaşıyor.

Ekileceği arazi ekim veya kasım ayında hazırlanan bamya üretiminde mart ayında ise gübreleme yapılıyor. Nisan ayında ekimine başlanan, haziran ayının ikinci haftasından itibaren hasada başlanan sarı renkli ve küçük meyveli çiçek bamyası, genellikle kurutularak değerlendiriliyor.

Tarladan toplanan çiçek bamyası, üreticiler tarafından tek tek ipe dizilerek kurumaya bırakılıyor, kuruduktan sonra da satışa sunuluyor.

Taşova ilçesine bağlı Çaydibi köyünde bamya üreteciliği yapan Hakkı Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bamya üretiminin emek ve süreklilik isteyen zahmetli bir iş olduğunu söyledi.

Bamya eken bir üreticinin başka bir işle uğraşmaya vakit bulamayacağına dikkati çeken Ergün, “Ekim ayı sonu veya kasım ayından itibaren bamya tarlasını sürüp hazırlıyoruz. Mart ayında taban gübresini atıyoruz, nisanda da ekimine başlıyoruz. Bu süreçte gübreleme ve çapalama işlerine devam ediyoruz. Bamya, her gün ilgi isteyen bir sebzedir. Haziran ayında toplamaya başlıyoruz.” dedi.

– “Bamya, üretimi en zor sebzedir”

Bamya tarlasına her gün gidilmezse üründen verim alınamayacağını vurgulayan Hakkı Ergün, şunları kaydetti:

“Bir dönüm tarladan 100 kilogram bamya alınabilir, ancak bu sene verim çok düşük. Dönümden ancak 40 veya 50 kilogram alabiliriz. Fiyatının yüksek olduğunu söyleyen tüketici haklı olabilir, ancak bamya sebzeler arasında en zahmetli işi olandır. Sabah ezanında bamyayı toplamaya başlamak zorundasın, daha sonra dizmesi var. Tarladan topladıktan sonra çuvallarla eve götürüyoruz. Yaş haliyle tek tek dizmeye başlıyoruz, daha sonra kurumaya bırakıyoruz. 3 ay boyunca bamya toplamak için her gün saat 05.00’te tarlaya geliyoruz, 10.00’a kadar topluyoruz. Daha sonra topladığımız bamyaları gece yarılarına kadar ipe diziyoruz. Ben evimde 6 ay boyunca 3 kişiyle bamya işiyle uğraşıyorum, bu sene en fazla 100 kilogram bamya satabilirim.”

– İpe dizilince fiyatı katlanıyor

Ergün, bamyanın kurutulduktan sonra fiyatının arttığına işaret ederek, ürünün yaş kilogramı 10-12 lira arasında iken, ipe dizilip kurutulduktan sonra fiyatının 85 liraya kadar çıktığını anlattı.

Bu sene bamyada verimin az olduğunun, bu nedenle fiyatının daha da artabileceğinin altını çizen Hakkı Ergün, “İpe dizildiği zaman işçilik çok oluyor ve fiyatı artıyor. Küçücük bamyaları ipe dizmek çok zahmetli bir iş, günlerimizi alıyor. 15-20 günlük süreçte kurutup deste yapıyorsunuz. Bir insan bir günde en fazla 40 ip bamya dizer, bu da 2 kilogram geliyor.” diye konuştu.

Ergün, ürettikleri bamyayı başta Konya olmak üzere Türkiye geneline sattıklarını ifade etti.

– “Cenazene ağlatmaz, düğününe güldürmez”

Bamya tarlasında çalışan Sevim Ergün ise üretimle uğraştıkları için ev işlerini bile aksattıklarını dile getirdi.

Sabah ezanıyla bamya tarlasına gittiklerini, topladıktan sonra eve getirip dizmeye başladıklarını anlatan Ergün, “Bazen gece yarılarına kadar bamya diziyoruz. Sabah da tekrar bamya tarlasına giriyoruz. Hep zorluklarla geçiyor bamya işi. Cenazen olsa gidemiyorsun, düğünün olsa gidemiyorsun. Cenazene ağlatmaz, düğününe güldürmez. Sabah geç gidersen bamya büzülüyor toplayamıyorsun, ertesi gün büyüdüğü zaman özelliğini kaybediyor. İş çok zahmetli olduğu için ek bir iş de yapamıyorsun.” ifadelerini kullandı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?