Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3)

TBMM (AA) – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İtalya’nın acemi ve çaylak Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanı’na 'diktatör' iftirası atmıştır. Diktatör suçlaması posta koymak değil küstah ve kindar bir bühtandır. Diktatör arayan kendi geçmişine bakmalıdır." dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Rusya ile Ukrayna arasındaki sertlik tonu yüksek sürtüşmelerin, sıcaklığını koruduğuna işaret etti. Yaşanacak çatışmaların, Türkiye ve Karadeniz’in güvenliğini riske atacağını dile getiren Bahçeli, bu iki ülke arasında aklıselimin öne çıkmasını samimiyetle temenni ettiklerini söyledi. Bahçeli, Ukrayna’nın toprak ve siyasi bütünlüğüne saygının esas olması gerektiğini ifade ederek "Barış ve huzur denizi olan Karadeniz’in yeni ve şiddetli hegemonya mücadelelerine sahne olmaması hem çağrımız hem de beklentimizdir." dedi.

ABD’nin iki savaş gemisini, 21 gün süreyle Karadeniz’e göndermesinin milli güvenlik açısından endişe verici olduğuna dikkati çeken Bahçeli, bölgesel çatışmadan kaçınmanın, diplomasinin diliyle ve imkanlarıyla hareket edip uzlaşma kanalları açmanın, muhatap her ülkenin çıkarına olduğunu bildirdi. Türkiye'nin, kuzeyinden de güneyinden de adı konulmamış kuşatma altında kaldığını vurgulayan Bahçeli, böylesi bir dönemde sağlam bir milli duruş, sarsılmaz nitelikli birlik ve dayanışma ruhunun herkes, her siyasi parti için vatan görevi olduğunu söyledi. "Yunanistan’ın sanal meydan okumaları, tahrik edici siyasi manevra ve tatbikatları sabrımızı zorlamaktadır." diyen Bahçeli, ne yazık ki dost ve müttefik olarak bilinen ülkelerin de bu kumpasın içinde olduğunu ifade etti.

– "Oturacağımız yeri de biliriz, buyur edip oturtacağımız yeri de"

Bahçeli, AB Konseyi Başkanı ve AB Komisyonu Başkanı’nın geçen haftaki Ankara ziyaretlerinin, sanal ve sahte bir koltuk krizi bahanesiyle gölgelendiğine işaret etti. AB protokol birimleri arasındaki koordinasyonsuzluk ve iletişim kazalarının böylesi bir tabloyu ortaya çıkardığını dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:

"AB Konseyi Başkanı’na Cumhurbaşkanı, Komisyon Başkanı’na da Başbakan protokolü uygulandığı bilinmektedir. Kimin nerede ve nasıl oturacağı belliyken konuyu istismar eden zihniyetler hem kel hem fodul hem suçlu hem de maksatlıdır. AB Konseyi Başkanı, kanepe krizinden sonra susmuş, ilerleyen günlerde söz konusu krizden kendi ekibinin sorumlu olduğunu itiraf etmiştir. Bir başka açıklamasında da bundan dolayı uykusuz geceler geçirdiğini söylemiştir. Hiç kimse kusura bakmasın, biz oturacağımız yeri de biliriz, buyur edip oturtacağımız yeri de biliriz. Bu koltuk meselesinden nem kapan, estirilen yalan rüzgarına kanan İtalya’nın acemi ve çaylak Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanı’na 'diktatör' iftirası atmıştır. İP’in Başkanı da İtalya Başbakanı’nın posta koyduğunu çok kaba, nezaketsiz ve argo bir üslupla ifade etmiştir. Diktatör suçlaması posta koymak değil, küstah ve kindar bir bühtandır. Diktatör arayan kendi geçmişine bakmalıdır. Çok şükür bizden Duçe çıkmadı, Führer çıkmadı, Firavun çıkmadı, Franko çıkmadı, Salazar çıkmadı, ülkemizde de Nazi kalıntıları ve kara gömlekliler görülmedi. İP’in Başkanı posta koymaya meraklıysa gitsin HDP’yi hedef alsın, gitsin PKK’ya ve FETÖ’ye tek bir laf etsin. İtalya Başbakanı çizmeyi aşmakla kalmamış, gizli Mussollini hayranlığı yakasını ele vermiştir."

Berlin Merkezli Bilim ve Politika Vakfının hazırladığı araştırma raporuna da tepki gösteren Devlet Bahçeli, Türkiye’nin yeni hükümet sisteminden, neye ve hangi amaçlara hizmet ettiği az çok belli olan bir Alman vakfının bu kadar rahatsızlığı, bu denli memnuniyetsizliğinin, milletin tarihi ve muhteşem bir tercihte bulunduğunu ispatladığını dile getirdi. Bahçeli, "Diyorlar ki tarikatlara mensup aşırı muhafazakarlarla MHP üyeleri yeni boşalan bürokratik mevkileri işgal ediyormuş. Özellikle polis ve istihbarat kadroları MHP’ye açılmış. Ayrıca yeni hükümet sistemi çürümeye yol açmış. Bu Alman vakfının bildiği ne varsa belirlediği neler bulunuyorsa Türkiye Cumhuriyeti'ne bildirmezse, hükümetimize ulaştırmazsa dünyanın en müfteri, en melanet vakfı olacağını buradan ilan ediyorum." dedi.

– "Türk Konseyinin Ahlat’ta toplanması en büyük arzumuz"

Bahçeli, Kafkasların ip gibi gerildiği bir dönemde, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin, "Türk Konseyi" olarak isimlendirilmesi ve İstanbul’da yer tahsisi yapılmasından mutlu olduklarını anlattı. Türk dünyasının tarihi ve kültürel birikimlerinden en geniş şekilde yararlanmak suretiyle Türk dili konuşan ülkeler arasındaki çok taraflı işbirliğinin genişletilmesini esas alan Türk Konseyinin "muazzam bir gelişme" olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Türk Konseyi Devlet Başkanları Olağanüstü Toplantısı da 10 Nisan 2020'de video konferans vasıtasıyla yapılmıştır. Bugüne kadar düzenlenen zirve toplantılarında Türk milletinin birlik ruhu cihana gösterilmiştir. Önümüzdeki dönemde Türk Konseyinin Ahlat’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Köşkünde toplanması en büyük arzumuzdur."

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?