AK Parti MYK Toplantısı

ANKARA (AA) – AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Venezuela'daki darbe girişimine ilişkin, “Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Amerika Birleşik Devletleri'nin bir başka ülkeye devlet başkanı ataması şeklindeki büyük bir yanlışla karşı karşıyayız. ” dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kapsamlı bir gündemle Kızılcahamam'da belediye başkanlarıyla yaptıkları toplantı çerçevesinde seçim sonuçlarını değerlendirmeye devam ettiklerini belirten Çelik, toplantının, parti genel merkezinin ve bakanların yaptığı sunumlarla, herkesin bir araya gelmesiyle son derece verimli olduğunu dile getirdi.

Toplantı çerçevesinde belediye başkanlarının görüşlerini, bulundukları yerlerdeki koşulları açık bir şekilde aktarma imkanı bulduklarını aktaran Çelik, burada yapılan sunumların yeni dönem için iyi bir yol haritası çıkarılması bakımından son derece önemli olduğunu ifade etti.

Çelik, ramazandan sonra aynı kamp formatında milletvekilleriyle bir araya geleceklerini, gençlik kolları ve kadın kolları ile de benzer çalışmaların yapılacağını bildirdi.

Hükümetin önünde 4,5 yıllık kesintisiz bir icraat süreci bulunduğuna işaret eden Çelik, şöyle konuştu:

“Dünyanın içinden geçmekte olduğu koşullar bakımından Türkiye'nin çevresinde ortaya çıkan gelişmeler bakımından son derece kıymetli bir 4,5 yıl bu. Dolayısıyla yapılacak işlerin son derece dinamik bir biçimde yürümesi, Türkiye'nin hedeflerine ulaşması bakımından hiçbir saniyesinin heba edilmemesi gereken bir süreç. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın talimatları çerçevesinde gerek parti, gerek hükümet her birimiyle bu 4,5 yılı milletimize hizmet etmek, devletimizi bahsettiğimiz hedeflere ulaştırmak bakımından azami bir verimlilikle geçirmek konusunda çalışmalarını yapıyor. ”

  • “Mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz “

Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde PKK/YPG/PYD'li teröristlerin saldırısı sonucunda bir askerin şehit olduğunu hatırlatan Çelik, şöyle devam etti:

“Şehidimize Allah'tan rahmet diliyoruz, milletimize ve acılı ailesine başsağlığı dileklerimizi bir kere daha iletiyoruz. Kuşkusuz Türkiye'nin güvenliğinin korunması bakımından Mehmetçik'in gösterdiği bu fedakarlığın hiçbir şekilde cümlelere dökülmesi mümkün değil. Fakat bütün dünya da şunu görmektedir ki bu yüksek fedakarlıklarla ortaya koyulan bu mücadele Türkiye'nin güvenliğini, milletimizin bekasını sağlamak, teminat altına almak konusundaki bu mücadele Türkiye için vazgeçilmezdir. Hiçbir şart altında hiçbir tehditten geri adım atmayarak ve her türlü bedeli ödemeye hazır olarak bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. ”

Çelik, yarın 1 Mayıs'ın kutlanacağını hatırlatarak, “Emeğin ve alın terinin yüceltilmesinin hem siyasi hem manevi bakımdan öncelikli görevlerimizden biri olduğunu bir kere daha hatırlıyoruz. Bu çerçevede işçi, emekçi kardeşlerimizin bu ortak bayramını bir kere daha kutluyoruz. Yarın da inşallah huzur, sükun içerisinde herkesin görüşlerini dile getirdiği bir bayram havası içinde emeğin ve emeğin onurunun yüceltildiği bir gün geçirmemizi diliyoruz. ” dedi.

Hükümetleri döneminde emeğin yüceltilmesi, kıymetlendirilmesi ve onurunun teslim edilmesi bakımından çok önemli işlere imza atıldığını belirten Çelik, “Bundan sonra da Cumhurbaşkanımızın yayımladığı 1 Mayıs mesajında olduğu gibi bu çalışmalar aynı dinamizmle aynı kararlılıkla sürecek. Bir kere daha 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü buradan kutluyoruz. ” diye konuştu.

Pazar günü barış ve esenlik ayı ramazan ayının başlayacağını anımsatan Çelik, ramazanın tüm mazlumlar için barışı ve esenliği getirmesi temennilerini ifade etti. Çelik, “Aziz milletimizin ve İslam dünyasının ramazan ayını bir kere daha tebrik ediyoruz. İnşallah ülkemiz de bu barış ve esenlikten üzerine düşeni alarak etrafındaki coğrafyalara bunu yayma konusundaki iradesini bir kere daha bu ay vesilesiyle tazeleyecektir. ” dedi.

  • “Venezuela halkına karşı bu açık bir hakaret “

Gündemlerindeki önemli konulardan bir tanesinin Venezuela'daki darbe girişimi olduğunu vurgulayan Çelik, Venezuela'da kendini “geçici devlet başkanı ” ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun askeri birliklere ve halka sokağa çıkma çağrısı yaptığını hatırlattı.

Silahlı kuvvetlerin Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve anayasaya sadakat gösterdiklerini ifade ettiğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Amerika Birleşik Devletleri'nin bir başka ülkeye devlet başkanı ataması şeklindeki büyük bir yanlışla karşı karşıyayız. Bugün sayın Cumhurbaşkanımız bu darbe girişimini değerlendirirken bu devlet başkanı atama girişimine postmodern koloni valisi atama şeklinde bir tanım getirdi ki yüzde 100 bu olayı açıklayan ve tanımlayan bir durumdur. Resmen bir sömürge valisi, koloni valisi atar gibi bu postmodern zamanlarda böylesine bir tutumun içerisine giriyor. Hem Amerika Birleşik Devletleri'nin demokrasinin beşiği olduğunu iddia edeceksiniz, en güçlü odağı olduğunu iddia edeceksiniz hem de böyle bir işe imza atacaksınız. Hiçbir devlet bir başka devlete atama yoluyla devlet başkanı seçemez. Venezuela halkına karşı bu açık bir hakarettir. ”

Darbe girişiminin sivil kanadını oluşturan Guaido'nun sosyal medyadan verdiği mesajlarda demokrasi ve özgürlüğü getireceğinden bahsettiğini, ancak arkasında darbeci askerlerle poz verdiğini dile getiren Çelik, Latin Amerika'nın çok uzun darbelerle mücadele geçmişi olduğunu hatırlattı.

Guaido'nun sosyal medyadan, “Uluslararası ortaklarımızla istişare ederek silahlı kuvvetleri yönetime el koymaya çağırıyorum. ” dediğini aktaran Çelik, şunları kaydetti:

“Uluslararası ortakları kimdir, kimlerle istişare etmiştir diye düşünürken hemen Amerikan Başkan Yardımcısı Pence'den bir tweet geliyor, 'Sonuna kadar arkanızdayız, demokrasi gelinceye kadar sizi destekleyeceğiz' diye. Yine Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton'dan askerlere dönük olarak bir tehdit geliyor, 'Eğer Maduro yönetimine son vermezseniz daha çok acı çekeceksiniz.' gibisinden. Tabii bütün bu cümleler İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan bildiğimiz dünya düzeninin, uluslararası hukukun resmen dünyanın en güçlü ülkesi tarafından lağvedilmesi anlamına geliyor. Yani en çok hukuka riayet etmesi gereken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi olan bir ülkenin devlet başkan yardımcısı, ulusal güvenlik danışmanı resmen bir anayasanın yıkılmasını, seçilmiş bir devlet başkanının yıkılmasını, bir ülkede iç savaşa yol açacak şekilde birtakım çağrılarda bulunuyorlar ve oraya bir postmodern koloni valisinin arkasına demokrasi yığınağı yaptıklarını düşünüyorlar. Demokrasi yığınağı adına koydukları şeyler ise birtakım askeri birlikler ve darbe yapmaya çalışan unsurlar. ”

Çelik, “Bir askeri unsurun milletine yapacağı en büyük ihanet, darbe girişiminde bulunmasıdır. Dünyanın hiçbir yerinde darbe girişimi bir millete refah, güvenlik, saygınlık ve onur getirmemiştir, onurlu bir gelecek kurmasına hiçbir zaman müsaade etmemiştir. Her türlü darbenin arkasına bu laflar bolca yığılır. Özgürlükten, ülkeyi baskıdan kurtarmaktan bahsedilir fakat darbenin arkasındakiler ülkelerin yer altı ve yer üstü kaynaklarını çalarlar, ülkenin onurunu çalarlar, birtakım kuklalar vasıtasıyla o ülkede iç savaşı tetiklerler ve sonuçta dışarıdan atama yoluyla dışarıdan yönetilen birtakım unsurlarla bu yönetimi gerçekleştirmiş olurlar. ” diye konuştu.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?