Ahraru’ş Şam’dan Rus ve İran müdahalesi uyarısı

HALEP (AA) – LEVENT TOK/SELEN TEMİZER – Suriye’deki en büyük silahlı muhalif grup Ahraru’ş Şam’ın iki numaralı yöneticisi Ebu Ammar, Rusya ve İran’ın Beşşar Esed rejimini desteğinin artarak sürdüğü uyarısında bulundu. Ebu Ammar, Rusya’nın amacına tam olarak ulaşmasına şu ana kadar izin vermediklerini belirterek, “Kaybettiğimiz bazı noktaları geri almaya başladık. İlerleyen günlerde ise yeni operasyonlar olacak.” dedi.

Ahraru’ş Şam’ın Genel Komutan Yardımcısı Ammar, Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki ateşkes, Cenevre’deki dolaylı görüşmeler, ABD ile Rusya’nın rolü ve Suriye’nin parçalanma olasılığıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Rusya’nın Suriye’ye müdahalesindeki amacına ulaşmasını engellediklerini belirten Ammar, “Hatırlarsanız bizlerin eline geçen toprakları üç ayda rejime geri kazandıracaklarını söylemişti Buna izin vermedik. Kaybettiğimiz bazı noktaları geri almaya başladık. İlerleyen günlerde ise yeni operasyonlar olacak.” diye konuştu.

Ammar, Esed rejiminin ateşkesi giderek artan şekilde ihlal etmesi üzerine operasyonları yeniden başlattıklarını söyledi ve şöyle devam etti:

“Rusya ile ABD oturdular ve ateşkese karar verdiler. Suriye halkından hiçbir temsilcinin olmadığı bir şekilde buna karar verdiler. Bu nasıl bir ateşkes ki Rusya ve İran askerleri Esed’in düşmesini engellemek için Suriye’ye girmeye devam ediyor? Bombardımanlar sürerken Rusya ve yanındakilerin siyasi bir çözüm istediğine nasıl inanacağız? Şu an sahadaki katil (Rusya) nasıl siyasi çözümün bekçisi olabilir?”

Rejimin Şam, Lazkiye, Humus, Halep bölgelerindeki ateşkes ihlallerini kayıt altına aldıklarını dile getiren Ammar, “Rejim alenen bazı noktalarda ilerleme girişimlerinde bulundu. Bunu nasıl yaptı? Ateşkesin ABD ve Rusya gözetiminde olmasından yararlandı. Bu nedenle ateşkes çöktü. Sorumlusu da direkt olarak Esed rejimidir.” ifadelerini kullandı.

Ammar, İsviçre’nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda düzenlenen görüşmelere katılmadıklarını hatırlatarak, “Görüşmelerin karşısında olduğumuzu en baştan belirttik. (Riyad görüşmeleri sonrasında) Çekilme nedenimiz ise Suriye halkının taleplerinin kabul edilmemesiydi.” diye konuştu. Rejimin hava saldırılarının yanı sıra, ablukaların kalkması ve ablukadaki bölgelere insani yardım gönderilmesi konusunda da Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 nolu kararının şartlarını yerine getirmediğini vurgulayan Ammar, “Bu şartlar olmadığı için Cenevre’ye de gitmedik” dedi.

Ammar, Ürdün’ün BMGK’nın kararı doğrultusunda ateşkesin dışında bırakılacak terörist grupların tasnifi için liste hazırlamasına da değinerek, “Bu süreçte Ürdün’ün bu girişimi ve Ahraru’ş Şam’ı da listeye alma çabası nedeniyle Ürdün’ü kınıyoruz.” ifadesini kullandı.

– “Ülkenin bölünmesine karşı planlarımız var”

Ebu Ammar, Suriye’de rejime karşı savaşan yabancı savaşçılara da değinerek, “Şu an Suriye’deki muhacirlerin hepsini aynı kefeye koymak büyük bir yanlış. Bu muhacir kardeşlerimizin bir çoğu mazlum Suriye halkını savunmak için geldi. Ama bazıları da DAEŞ’e gittiler ve halkın boynundaki bıçağa dönüştüler. Suriye halkı ve biz onları düşman olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu.

Suriye’nin bölünme olasılığı ve federal yapıyla yönetilmesine ilişkin Ammar, “Bu bölünme sözlerine veya devlet içinden devlet çıkarma girişimlerine tamamen karşıyız. Yeniden tüm Suriye’yi yönetecek adil bir hükümet için mücadele ediyoruz ve edeceğiz.” dedi.

Rejim, DAEŞ ve terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin birlikte hareket ettiğini söyleyen Ammar, “PYD’nin tavrı Suriye’ye ne getirdi? Özellikle Halep’in kuzeyinde PYD, DAEŞ ve rejim birlikte hareket ediyor. Bu Suriye halkına oynanan oyunun büyüklüğünü gösteriyor. Biz Suriye halkıyla birlikte bölünmeye karşı çalışacağız. Bölünmeye karşı askeri ve stratejik planlarımız var.”

“Ahrar’uş Şam Tugayı” adıyla Ocak 2012’de kurulan grup, daha sonra rejime karşı mücadele veren Talia Hareketi, Fecr’ül İslam, İman Tugayları ile birleştikten sonra ismini “Ahrar’uş Şam İslami Hareketi” olarak değiştirdi.

Humus’taki Liva El Hak Tugayı, Kürt İslam Cephesi, Sukuru’ş Şam Tugayları gibi grupların da katılmasıyla zamanla sahadaki en büyük grup haline geldi.

“Emir” olarak adlandırılan grubun şimdiki lideri “Ebu Yahya” lakabıyla bilinen Muhanned Masri. Ebu Ammar, Masri’den sonraki ikinci isim durumunda.

Ülkenin kuzey kesimlerinde 18 bin, güneyinde ise 7 bin savaşçısı olan Ahraru’ş Şam, İdlib, Halep, Humus’un kuzeyi, Hama’nın kuzeyi, Şam’ın ilçeleri Kuneytra, Kalamun, Doğu Guta, Dareyya, Zebadani ve Dera gibi oldukça geniş bir alanda faaliyet gösteriyor.

Rus yönetimi BMGK’nın “terör örgütleri listesine” dahil ettirmeye çalıştığı grubu, Ekim 2015’te başlattığı hava saldırılarında “DAEŞ ile mücadele” bahanesiyle yoğun biçimde hedef almıştı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?