ABD’nin LNG ihracatı ve Avrupa’nın Enerji Güvenliği Konferansı

WASHINGTON (AA) – ABD’nin Sıvılaştırılmış Doğalgaz (LNG) ihracatının, Avrupa’nın enerji güvenliğini güçlendirmesi, Rusya’ya bağımlılığını azaltması ve yakıt fiyatlarını düşürmesi bekleniyor.

Atlantik Konseyi, Washington’daki merkezinde “ABD’nin LNG ihracatı ve Avrupa’nın Enerji Güvenliği” başlıklı konferans düzenledi.

ABD’nin Avrupa’ya LNG ihracatına başlamasının ardından düzenlenen konferansta, ABD, Polonya, Romanya, Macaristan ve Slovakya’nın temsilcileri “Avrupa Enerji Birliği” ve enerji güvenliğine yönelik zorlukları masaya yatırdı.

Avrupa’nın dünyada kendine yetecek düzeyde enerji kaynağına sahip olmayan nadir bölgelerden biri olduğuna işaret edilen panelde, genel olarak ABD’nin LNG ihracatına başlamasının, Avrupa’ya yönelik enerji arzı çeşitliliğine katkı sağlayacağı, Rusya’ya bağımlılığını azaltacağı ve enerji fiyatlarını düşüreceği vurgulandı.

– “Avrupa, küresel piyasalara entegre olmalı”

Macaristan Enerji Güvenliği Büyükelçisi Pal Sagvari, paneldeki konuşmasında, Avrupa’nın küresel enerji piyasalarına entegre olması gerektiğini belirterek, “Nord Stream 2 (Kuzey Akım 2) projesi bize sadece Batı Avrupa’nın enerji kaynaklarına güvenme stratejisinin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Dolayısıyla, Avrupa piyasalarını sadece kendi içinde entegre etmek yeterli olmayabilir, küresel piyasalara entegre olmamız gerekiyor.” diye konuştu.

Rusya’dan, Almanya’ya Baltık Denizi altından toplam 55 milyar metreküp kapasiteli iki ayrı doğalgaz boru hattının yapılmasını öngören Nord Stream 2 projesinin neden olacağı çeşitli sorunların da tartışıldığı panelde, Slovakya ve Polonya temsilcileri, başta mevcut durumda aldıkları transit ücretini kaybetmek istemediklerini ve kurulum maliyetinin çok yüksek olduğu gerekçesiyle projeye karşı çıktıklarını anlattı.

Polonya temsilcisi Adam Janczak, ayrıca, görüşmeleri devam eden AB Enerji Birliği’nin bölgeye güvenilir, ekonomik ve iklim değişikliğiyle mücadeleye uygun enerji kaynakları sağlamayı amaçladığını ve bu alanda ilerleme kaydetmek için daha fazla politik desteğe ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi.

– “ABD’nin ilgisi ticari çıkardan değil”

ABD Dışişleri Bakanlığının Enerji Diplomasinden Sorumlu Müşteşar Yardımcısı Robin Dunnigan, panelde kendisine yöneltilen bir soru üzerine, ABD’nin Avrupa’nın enerji güvenliğini desteklemesinin, ticari çıkarlardan kaynaklanmadığını söyledi.

Dunnigan, “ABD uzun zamandır Avrupa’nın enerji güvenliğini destekliyor. Ben kariyerimin başlarında Bakü-Ceyhan-Tiflis Boru Hattı üzerine çalıştım. ABD, bu projenin en büyük destekçilerinden biriydi ve bu boru hattında hiçbir ticari çıkarı yoktu.” dedi.

Enerji güvenliğinin, ekonomiden iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar pek çok konuyu ilgilendirdiğini belirten Dunnigan, Avrupa’nın enerji güvenliğinin bu nedenle tüm dünya için önemli olduğunu vurguladı.

– “TANAP, çeşitlilik için önemli”

Dunnigan, ayrıca Azeri doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesinin (TANAP) hayata geçiriliyor olmasının, enerji çeşitliliği açısından önemli bir başarı olduğunu kaydetti.

ABD’nin LNG ihracatının da bu alanda kayda değer bir ilerleme olduğunu ifade eden Dunnigan, şunları söyledi:

“Bunun enerji için büyük bir başarı olduğundan bahsediyoruz ancak bu aynı zamanda önemli bir dış politika başarısı. ABD, küresel piyasalar için güvenilir ve piyasa odaklı bir tedarikçi olacak. Bu sadece bizim enerji güvenliğimiz için değil, dünya genelindeki müttefiklerimiz ve ortaklarımız için de olumlu bir gelişme. ABD’nin Avrupa ve diğer ülkelerdeki çeşitlilik için çözümün bir parçası olmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

– “Avrupa’da yakıt fiyatlarını düşürebilir”

Konferansın ikinci panelinde, ABD’nin LNG ihracatının küresel piyasalara etkilerine ağırlık verildi.

Panelin katılımcılarından Atlantik Konseyi Kıdemli Uzmanı Bud Coote, Rus enerji şirketi Gazprom’un, ABD’nin önünü kesmek için Avrupa’ya sattığı doğalgazın fiyatını düşürebileceği öngörüsünde bulundu.

Geçen hafta Portekiz’e gönderdiği LNG kargosuyla ABD’nin Avrupa’ya ilk LNG ihracatını gerçekleştiren Teksas merkezli enerji şirketi Cheniere Energy’nin Başkan Yardımcısı Andrew Walker da 2016’nın enerji piyasalarında esaslı değişiklerin yaşanmaya başlayacağı yıl olarak tarihe geçeceğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“ABD’nin ihracatı piyasadaki LNG miktarını bollaştıracak. LNG’nin önceki 50 yılda fazla olmamasının nedeni, tedarikçi ülkelerin genelde merkezi yönetime sahip olması ve ihracatların kamu kontrolünde yapılmasıydı. Birbiriyle rekabet eden şirketler yoktu ancak piyasalarda kıtlık vardı. Şimdi bunlar değişecek.”

Aynı zamanda, ABD’nin LNG’yi piyasalara daha düşük fiyata satabileceğini anlatan Walker, “ABD gelecekte LNG için fiyat koyucu (price setter) olacak.” dedi.

ABD’nin ayrıca LNG’nin varış noktası açısından daha esnek hizmet sunabileceği ve artan rekabet ve bolluğun tüketicilerin yararına olacağını anlatan Walker, “ABD’nin LNG ihracatı, Avrupa ve Asya’daki yakıt fiyatlarını önemli derecede düşürecek. İnsanlar, benzine daha az para ödeyecek. Piyasalardaki bolluk ve erişim kolaylığı, yeni piyasaların açılmasını, mevcut piyasaların genişlemesini sağlayacak. Cheniere Energy olarak biz buna kesinlikle inanıyoruz.” diye konuştu.

– “Türkiye girişimlerine hız verdi”

Panele, Azerbeycan’ı temsilen katılan Gülmira Rızayeva, yaptığı sunumda, Türkiye’ye yönelik analizlere yer verdi.

Rızayeva, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerilimin yanı sıra büyüyen enerji talebi ve mevcut enerji anlaşmalarının gelecek yıllarda sona erecek olmasının, Türkiye’nin yeni kaynak ve enerji çeşitliliğine yönelik girişimlerine hız vermesini sağladığını anlattı.

Türkiye’nin ortakları arasında bulunduğu Şah Deniz ve TANAP projelerinin de Avrupa enerji güvenliği için önemli olduğunu vurgulayan Rızayeva, enerji fiyatlarındaki düşüşün süreci etkilememesinin sevindirici olduğunu sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?