“2023'e kadar boşlukta”

TBMM (AA) – COŞKUN ERGÜL – AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, yüzde 22-25 oy alan bir partinin “herkes için adalet ” lafının, kendi sosyolojisiyle çelişki içinde olduğunu gösterdiğini belirterek, “Bundan sonra muhalefetin yeni sisteme ilişkin sözler söylemesi gerekiyor, yoksa 2023'e kadar boşlukta kalırlar. ” dedi.

Bostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1 Kasım 2015 seçiminde yüzde 49,5 oy alan AK Parti'nin, 24 Haziran milletvekili seçiminde oyunun yüzde 42,6'a düştüğünü söyledi.

AK Parti'nin önceki seçime göre 7 puan gerileme içerisinde olmasını önemsediklerini ifade eden Bostancı, “Bizim için 'niçin kazandık?' kadar, 'niçin oylarımızı kaybetti, nereden oy aldık, nerelere oy gitti?' bunları sosyolojik olarak tahlil etmek, görmek ve geleceğe yürürken en geniş, en kuşatıcı dil ve pratikle yürümek büyük önem taşıyor. ” dedi.

Naci Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzde 40 ile yüzde 50 arasında 10 puanlık bir gri alan var; AK Parti'ye yakın duran, oy verme eğilimi güçlü olan ama şartlara ve duruma göre oy verme davranışından kaçınan, AK Parti'ye mesafeli duran, başka tür siyasi tercihler içerisine girebilen 10 puanlık esneklik payı var AK Parti'nin. Çok büyük bir gövde olduğunda, esneklik payı da bu ölçüde büyük olabiliyor. 1 Kasım 2015 seçiminde 5 ay içerisinde, yüzde 41'den birden yüzde 50'ye doğru ulaşılması, bu 10 puanlık esnekliğin ne kadar elastiki olduğunu gösterdi. Bu elastiklik 24 Haziran için de söz konusudur. Fakat biz bu 3 yıllık süre içerisinde bundan negatif olarak etkilendik, 7 puan gerileme oldu. ”

“Niye böyle oldu diye baktığımızda, benim görebildiğim şudur. ” diyen Bostancı, Türkiye'nin 2013'ten sonra çok önemli meydan okumalarla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Naci Bostancı, 2013'te 17-25 aralık hukuk, emniyet darbe girişimi, ondan önce Gezi hadiseleri olduğunu, daha sonra da 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığını anımsattı.

Bostancı, şöyle konuştu:

“Bütün bunlar içeriden ve dışarıdan kompleks bir işbirliğini ortaklaştırmaya dayalı meydan okumalardı. Bu meydan okumaları, muhalefetin içindeki kimi çevreler sadece AK Parti ve Erdoğan'a yönelik meydan okumalar gibi gördü ama bu bir yanılsamadır. Bu meydan okumalar, bölgede güçlenen ve güçlenme iddiasını taşıyan siyasete ve onun liderliğini yapan kişiye yöneliktir. Her kim ülkede böyle bir iddiaya sahip olur, arkasına geniş toplumsal desteği alır ve bu yolda ilerlerse, aynı meydan okumalarla karşı karşıya kalacağını unutmamalıdır.

Siyaseten muhaliflik yapabilirsin ama bu meydan okumaların kaynağında güç kazanan Türkiye ve ülkeye güç kazandıran siyasetin liderliği ve siyaseti vardır. Bu, Türkiye için zararlı bir okuma biçimidir. Nihayetinde iktidarda, muhalefette nerede olursanız olun, bu ülkede ortak kader ve gelecek çerçevesinde bir pozisyonunuz olduğunu unuttuğunuzda, siyaseti bunu unutarak telaffuz etmeye başladığınızda, siyasi rekabeti her şeyin üstüne taşıdığınızda, bu millet size ümit ettiğiniz, beklediğiniz ilgiyi göstermez, ne kadar parlak laflar ederseniz edin. ”

– “İçinizdeki mikro iktidar alanlarında öyle olmadığınız görülür ”

Türkiye'de muhalefetin hayali düşünceler içinde olduğuna, somut bir icraatının bulunmadığına; hep güzel sözlerle, vaatlerle siyaset yapmaya çalıştığına vurgu yapan Bostancı, “Siz iktidarsınız, iktidar olduğunuz için gerçek hayatın içinde yürüdüğünüz bir yol vardır, gerçekliğin içindesinizdir. Söylediğiniz her şeyi, bu gerçeklikle mukayeseli bir şekilde seçmenin okuduğunu bilirsiniz. Hiçbir gerçeklik hayali olandan daha parlak değildir; hayali olan her zaman çok ışıltılıdır, çekicidir, romantiktir. Mesela çıkıp, 'herkes için adalet' dersiniz, güzel bir söz ama gerçekte öyle misinizdir? Kendi şartlarınıza ve durumunuza baktığınızda, aslında kendi içinizdeki mikro iktidar alanlarında da öyle olmadığınız görülür. ” değerlendirmesini yaptı.

AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı, CHP'nin yüzde 22-25 arasında oy alan bir parti olduğunu söyledi.

Yüzde 22-25 oy alan bir partinin “Herkes için adalet ” lafının, kendi sosyolojisiyle çelişki içinde olduğunu gösterdiğini belirten Bostancı, bu lafın, kendi içindeki iktidarında bile karşılığının olmadığını kaydetti.

– “Sözler toplumla bağ kuran siyasetlerde anlam kazanır “

Naci Bostancı, kendi iç iktidarında bunu sergilemeyen bir siyasetin, topluma böyle bir vaatte bulunduğunda ikna ediciliğinin olmayacağını vurgulayarak, “Adalet, hukuk gibi toplumun çok temel değerlerini, en iyi ve en uygun kabul edilebiliriz tarzda pratiğe taşıyabilecek olan siyasi heyet, kaçınılmaz olarak toplumu en geniş şekilde kucaklamış olan heyettir. ” ifadesini kullandı.

Bu nedenle sözleri değerlendirirken, “Kim söylüyor, hangi sosyolojik şartlarda söylüyor, ne yapmış da bu söze anlam kazandıran bir pratiğin içinden söylüyor? ” konularına da bakmak gerektiğine işaret eden Bostancı, “Sözler ancak toplumla daha derin bağlar kurmuş olan siyasetlerde anlam kazanır, diğerleri sadece bir vaattir, iddiadır. ” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı, 24 Haziran seçimiyle birlikte yeni bir sisteme geçildiğini, bundan sonra muhalefetin yeni sisteme ilişkin sözler söylemesi gerektiğini vurguladı.

“Ben oynamıyorum, küstüm, tekrar eski sisteme döneceğim. ” lafının bir karşılığının bulunmadığını, yeni sisteme ilişkin repertuar oluşturmak durumunda olduklarını belirten Bostancı, “Yoksa 2023'e kadar boşlukta kalır, hep aynı lafları söyleyen muhalefet olur, bunların da seçmen nezdinde karşılığı olmaz. Muhalefet yeni sisteme ilişkin müzakerenin parçası olmak zorunda. ” diye konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?