Yemen'de ilme adanmış asırlık bir ömür

HADRAMEVT (AA) – MUBAREK MUHAMMED – Yemen'de ömrünü ilme adayan 100 yaşındaki tarihçi Cafer es-Sekkaf, ilerlemiş yaşına rağmen kendisini hayatın kıyısına atmayarak hala davet edildiği konferanslara katılıyor ve her gün yerel bir radyoda “Cafer hatırlıyor ” isimli bir program sunuyor. Yemenli tarihçi Sekkaf, ilme adanmış asırlık yaşam öyküsü ve tükenmeyen öğrenme azmiyle gençlere örnek oluyor.

Birinci Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1918'de Hadramevt kentinde dünyaya gelen Sekkaf, Yemen'in bir asırlık yakın tarihine ve dört farklı siyasi dönemine tanıklık eden uzun bir hayat tecrübesine sahip. Hayatı ilmi ve kültürel çalışmalarla geçen Sekkaf, el yazmalarına ve soy bilimine ise ayrı bir ilgi duyuyor.

Farklı dil ve alanlarda 20 bin kitaplık büyük bir kütüphaneye sahip olan Sekkaf'ın yayınlanmış 3'ü soy bilimiyle alakalı 20 eseri bulunuyor.

– “Artık 100 yaşındayım ”

Medrese, zaviye ve ulusal yüksek enstitülerde eğitim gören, Yüksek Lisans diploması bulunan Sekkaf, AA muhabirine, ilimle geçen asırlık hayatını ve tükenmeyen öğrenme aşkını anlattı.

Kendisini “el yazması eserlerin aşığı ” olarak tanımlayan Sekkaf, “Artık 100 yaşındayım. Kendimi daha çok ibadete, öğrencilerime ve aşığı olduğum el yazması eserlere adamak istiyorum. ” dedi.

Sekkaf, ilme ve el yazması eserlere olan ilgisinin küçük yaşlarda başladığını belirterek, “Babam da yazma eserler kaleme alan bir ilim adamıydı. El yazması El-Matrafiyye kitabının dünya üzerindeki tek nüshası benim kütüphanemde bulunuyor. Kitap, eşyanın dönüşümünden bahsediyor. Tehlikeli felsefi bir konu. Bu konuyu araştırmak için uluslararası eski bir kurum bulmak istiyorum. ” diye konuştu.

– Tüm Arap ülkelerini ziyaret etti

Bazılarını birkaç kez olmak üzere bütün Arap ülkelerini ziyaret ettiğini söyleyen Sekkaf, Türkiye, İngiltere, Kıbrıs, Malezya, Endonezya, Eritre, Etiopya gibi pek çok ülkeyi de görme şansı olduğunu ifade etti.

Söz konusu ülkelere genellikle sempozyum ve konferanslara katılmak için gittiğini kaydeden Sekkaf, bu ülkelerde başkanlar, krallar, üst düzey yetkililer ve ilim adamlarıyla görüştüğünü ve bu ziyaretlerine ilişkin büyük bir fotoğraf arşivi oluştuğunu aktardı.

Sekkaf, Yemen başta olmak üzere bazı Arap ülkelerinde yaşanan krizler nedeniyle uluslararası kurumların konferans tarihlerinde sıkıntılar olmasının kendisini üzdüğünü dile getirdi.

Kendisini Yemen'in 4 farklı dönemine şahitlik eden ve çeşitli görevler üstlenen “klasik bir şahsiyet ” olarak tanımlayan Sekkaf, beraber çalıştığı yetkililerin birçoğunun artık hayatta olmadığını söyledi.

Vaktinin çoğunu evindeki kütüphanesinde okuyarak, yazarak ve çeşitli konularda araştırma yaparak geçirdiğini anlatan Sekkaf, babasının kişisel çabalarıyla edindiği ve hala iyi durumda olan film projektörü ve kamera gibi aletleri de çocukluğundan beri muhafaza ettiğini belirtti.

– Konferanslara katılıyor, radyoda her gün program sunuyor

Gençliğinde çeşitli basın kuruluşlarında muhabir olarak görev yaptığını kaydeden Sekkaf, kamerasıyla birçok olayı ve etkinliği belgelediğini, zaman içinde yüzlerce siyasetçi, kral ve meşhur isimden oluşan büyük bir fotoğraf arşivi oluşturduğunu söyledi.

İlerlemiş yaşına rağmen kendisini hayatın kıyısına atmayarak normal yaşamına devam eden ve ciddi anlamda herhangi bir sağlık problemi bulunmayan Sekkaf, davet edildiği sempozyum ve konferanslara katılıyor ve her gün “Seyun ” adlı yerel bir radyoda “Cafer hatırlıyor ” isimli bir program sunuyor.

Sekkaf ayrıca kütüphanesinin araştırmacı, eğitimci ve tüm okurlar için bir merkez haline getirilmesi konusunda hükümet yetkililerinin kendisine verdiği sözün hayata geçirileceği günü sabırsızlıkla bekliyor.

– “Arap ülkelerinden artık umudumuzu kaybettik, Türkiye'den ümitliyiz ”

Türkiye'yi Şubat 2011'de ziyaret ettiğini söyleyen Sekkaf, pek çok kenti ve tarihi yerleri görme fırsatı bulduğunu ifade etti.

“Türkiye yol ayrımında. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zafer kazanacak mı kazanmayacak mı? Erdoğan'ın pek çok muhalifi var. ” diyen Sekkaf, Erdoğan'ın gelecek dönemdeki başarısının uzman danışmanlara dayanacağını söyledi.

Türkiye'nin son yıllarda pek çok alanda elde ettiği başarının Arap ve İslam dünyasına yansımaları olduğunu belirten Sekkaf, şunları kaydetti:

“Arap ülkelerinden neredeyse artık umudumuzu kaybettik. Ancak Türkiye, Endonezya, Malezya, İran, Afganistan gibi İslam ülkelerinin geleceğinden ve gücünden ümitliyiz. Bu ülkelerin İslam'ın şanını yeniden kazandıracağını ümit ediyoruz. ”

Sekkaf son olarak, ülkesinin ne yazık ki bir bilinmeze doğu sürüklendiğini dile getirdi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?